Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Size gelmeyi bekleyeceğim
Uzun süreli ve uzak bir yolculuğa çıktığımda yanıma kitaplarımı, bitkilerimi, defterlerimi, boyalarımı, birkaç süs eşyamı vs. alamadığım için ağlayacak raddede canım sıkılıyor. "Ben şimdi orada nasıl evim gibi hissedeceğim?" düşüncesi zihnimde dile gelmese de kendini böyle mi gösteriyor acaba? Peki olay buysa bunu gereksinim duymam normal mi? Bende olanları, onlardan sözde en iyileriyle bile değiştiresim gelmiyor. Özellikle kitaplarda. Bazen bendekinin daha iyi yayınevine denk geliyor diye ablam almak istiyordu ısrarla bana ama: "Okurken bir sıkıntısı yoktu. Merak ve heyecan ile okudum. Köşeli parantezlere vs. aldım. Şimdi bunu alırsan ne yapacağım, kitabımın bendeki yerini daha iyi bir yabancı ortaya çıktı diye ikiye mi böleceğim? Sen almış olsan da kitaplıkta yan yana bile koymam onu dışlar gibi bir yere koyarım. Kitaplığı her açtığımda belki sövmem ama ona pislikmiş gibi bakarım. - Varlığı saygısızlık ve değersizlik oluşturuyor.- En son tahammül edemeyip bir yere fırlatırım. Yine de beni ikna etmek istiyor musun?" deyince ablam "İflah olmaz bir ruh hastası olabilir misin acaba?" bakışı atmıştı ama sevginin bir zerresine bile sahipse o şey benim için, hiçbir şekilde saygısızlık ve değersizlik hissettirecek şeyler olamaz. Kendimi kandırmayı ve karşıya aptal muamelesi yapmayı sevmem. O yüzden böyle. Belki de yenilerini almayacağımı bildiğim için öyle hissediyorum?..
Çocuk, ebeveynlerinin kendisine kötü davrandığını fark ettikçe kızgınlık duymaya başlar. Güçsüz olduğu için, kızgınlığını anne-babasına gösteremez. Kendisini yalnız ve çaresiz hisseder, duygularını bastırır. Bastırdığı öfke biriktikçe düşmanca duyguya dönüşür ve bilinçaltına yerleşir. Bu nedenle çocuk tedirginlik, nedenini bilmediği bir suçluluk ve değersizlik hissetmeye başlar. Artık kendisini sevgiye layık görmez. Böylece bilincinde olmadığı bu korku, suçluluk ve değersizlik duyguları nedeniyle fark edilmemekten, reddedilmekten ve suçlamaktan korkar.
Reklam
Hisler
Gittiğim psikiyatrist; Bana hislerin olmadığından bahsetti. His denilen şeyin olmadığından… Kesinlikle katılmıyorum. Çünkü huzursuzluk bir duygu değildir, değersizlik, umursamazlık, vb. Bir duygu değildir. Duygu bedensel olarak da verilebilen tepkinin karşılığıdır üzüldüğümüzde ağlarız elbette her üzülen ağlamaz ama sesimiz değişir, mimiklerimiz, yüzümüz… mutluyken güleriz. Neşeliyken de mihvali tepkiler veririz belki. Canımız yandığında bağırır, korktuğumuz da kaçarız. Ama “içimde kötü bir his var” bir şüphe içerir ve şüphe de duygu değildir. Belirsizlik ruhun karanlığıdır bu da duygu değildir. Akıl ve kalbin ortak işidir. İştir, ruhtan gelen ve aklı meşgul eden bişeydir zannımca. Ama duygular ne kadar varsa hisler de bir o kadar vardır ve hakimdir insana. Belki de duygulara yön veren bir yolun yordamıdır. Duygular insanı zihinsel ve bedensel olarak yormuyordur belki ama hisler yorar, yolda yürümekle bağdaşınca duygular birikmez ama hisler birikir kara kara. Duygu başka his başka bütüncül bir çerçevede akıl başka, beyin başka, düşünmek başka. Aynı şekilde kalp başka duygu başka zihin başka. “Duygularıma tercüman oldu” derken bile bir nükte bırakıyoruz duyguların ifade edilebilir tarafına. Bir anne kızarsa çocuğuna ve ağlarsa çocuk üzüntü duygusuna ve yine acırsa anası yavrusuna gidip gönlünü de alırsa şimdi hangi vakıa kimin tezgahında. Olmaz hislenmez mi insan hiç duygulanır da. İnsan da aynı kainat gibi bütüncül bir yapı içinde karşılıklı temasta. Maddi manevi bir takım unsurların ipe asılışında.
Bağıra çağıra yapılan tüm gösteriler, bir olmamışlığa , eksiklik ve değersizlik duygularına işaret eder. Olmamışlık gürültülüdür, olmuşluk ise sakin ve dingin. “Eğer bir Kral ‘Ben Kralım’ diye bağırmak zorunda kalıyorsa gerçek bir Kral değildir.” sözü bu kavramı çok güzel özetler.
"Değersizlik" dediğin, karşılanmayan sevgi ve onay ihtiyacın yüzünden hissettiğin utançtır aslında. Şule Öncü.
İkiz Alev’e Mektup...
Arafta yaşamanın ne olduğunu sayende öğrendim. Ruhum; boyutlar arası dolaşsa bile, yolu bulurum ben, sen yeter ki nokta’yı koy! Mesajlarıma cevap vermemen bendeki değersizlik hissini uyandırdığını bilmeni isterim, buradaki değersiz ben miyim yoksa sen misin? Bu bekleyişler ve bekletişlerle yok saymaya çalışsan da ben tam oradayım, kafanın içinde, kalbinde, derin nefesin de…
Aşk’ın Ziline Basıp Kaçtım! Ne Olacak Görelim
Aşk’ın Ziline Basıp Kaçtım! Ne Olacak Görelim
Yonca Kösemeci Sönmez
Yonca Kösemeci Sönmez
Reklam
" İçimde.. Kocaman bir ... Değersizlik hissi var... Ağlatmıyor ama... Saatlerce düşündürüyor... "
İnsan, değer ve hissiyat
İnsan var dürüst,saygılı ama mağdur, insan var sinsi,saygısız ama mağrur. İnsan duyguları,düşünceleri,davranışları ile insandır sevdiği değer verdiği insanlar için her türlü inceliği düşünen insan düşündüğü insan nezninde nedir ne değildir ya da bunun bir önemi var mıdır ..? İnsan önemser,değer verir değer bekler mi..? Önemsemediği değer
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.