Ömer Değirmencioğlu

Ömer Değirmencioğlu
@degirmencioglu
Eski hâl muhal, ya yeni hal, ya izmihlal !
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
İstanbul
1998
8 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
...Cihadın en sevimli olanı, zalim hükümdara söylenen hak sözdür.
Reklam
Nanobotları, beynin nöron dokusuna doğrudan erişimi olan bölgelerine enjekte edersek kan akımıyla kan-beyin engelini tamamen aşabiliriz.
Sayfa 239
Tam anlamıyla bu İslami bakış açısından baktığımızda, millet bir Batı hastalığıdır ve İslam ümmetinin sömürgeci anlayışla parça parça edilişinin uğursuz bir mirasıdır. Tıpkı Batı tipi demokrasi gibi... Rekabetle ve medyayla un ufak edilen ve yönlendirilen bireyleri ve grupları karşı karşıya getiren ve çatıştıran Batı tipi demokrasinin danışma prensini ile yani aralarında yatay rekabet bağının değil de, her birinin Yüce Allah ile doğrudan dikey bağının bulunduğu insanların şûrâsı arasında hiçbir alaka yoktur.
Sayfa 103 - Timaş Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
‘’İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’’ benim hürriyetim başkasının hürriyetinin başladığı yerde biter diye ilan ediyordu. Demek ki başkasının hürriyeti benim kendi hürriyetimin şartı değil de sınırı olarak görülüyor. Öyleyse hürriyet, mülkiyetin özel bir halidir ve mülk gibi kadastrolanmıştır. Böyle bir bireycilik, mecburen herkesin herkese karşı savaşını hazırlar ve bir an gelir, kendi mantığı icabı, tersine dönüşür, yani totalitarizme varır. Derken zafer kazanan bir grupla özdeşleşen ve o grubun sembolü olan bir birey, bütün diğerlerini devletin, partinin, milletin veya sınıfın uyduruk birlik ve bütünlüğünün hizmetçilerine dönüştürür. Bizim batılı toplumlarımız dört asırdır, cangıl bireyciliği ile karınca totalitarizmi arasında durmadan gidip gelmektedir.
Sayfa 81 - Timaş
Demek ki, bizim (...) münevverler sınıfından anladığımız, bu asîl mefhumun orospulaştırılmış delaletiyle baştan başa mankafa ve hiçbir işe yaramaz, zoraki ve ukalâ aydınlar kalabalığı değil, kargabüken zehrini almış gibi kıvranırcasına fikir çilesi ve idrak ıstırabı çekenler kadrosudur.
Sayfa 229 - Büyük Doğu Yayınları
Reklam
...çünkü gerçeklerle yüzleşmek, yüzleştiğiniz andan itibaren sorumluluk almanızı gerektirir. Sorumluluk almak da riski bir şeydir, bir bedel ödemenizi gerektirir.
Sayfa 275
Bizim en çok eleştiri aldığımız nokta şu: ‘’Siz İslam’ı siyasallaştırıyorsunuz!’’ Biz islamı siyasallaştırmıyoruz siyasal bir boyutunun da olduğunu söylüyoruz; zira ümmet siyasal bir varoluşun adıdır. Siyasal bir varoluş yoksa bir araya gelmenin anlamı yok.
Sayfa 103 - siyasal islam söylemi üzerine
80 yaşında bir adam tutuklandı. Halkı ayaklanmaya kışkırttığı iddiasıyla tutuklanan ihtiyarın akli dengesinin yerinde olmadığı sanılıyor. Bundan bir süre önce evinde yapılan araştırmada Arap harfli kitaplar bulunarak el konulmuştur. Tuhaf bir kıyafetle mahkeme önüne çıkan yaşlı adam elli yıldır gül yetiştirmekten başka bir işle uğraşmadığını iddia etmektedir.
Sayfa 139
Kamusal alanda İslami olarak tanımlanabilecek hiçbir uygulama söz konusu değilken, ekonomik anlamda Türkiye küresel sistemle bütünleşmişken, toplum batılı siyaset düşüncesi kavram ve kurumlarıyla yönetilirken, bireysel dindarlık bağlamında kendilerini İslam’a nispet eden politik kadroların yönetimini Siyasal İslam olarak tanımlamakta ısrar etmek düpedüz büyük bir cehalet ya da saçmalıktır.
Sayfa 199
Varoluş ve hayatın araçsallaştırıldığı bir dünyada/toplumda ilkesel tercihlerin yerini pragmatik/faydacı tercihler alıyor..
Sayfa 119
Reklam
... günümüzde herkes her şeyden önce hesapçı rasyonelliği öğreniyor. Ahlakın ticarileştiği bir toplumda ahlaki öfkeye, ahlaki bilinç ve sorumluluğa sahip olmadığımız için ağır toplumsal gerilimleri, toplumsal çöküşün ciddiyetini fark edemiyoruz
Sayfa 108
Düşünülmemiş düşünceler üretemeyen, kendi zamanının dili/bilinci olmayan bir bünyenin geçmişi biriktirmekten ve antikacılık yapmaktan başka yapabileceği hiçbir şey yoktur..
Sayfa 77
Düşünce düşünülmemiş düşünceler üzerine düşünmekle başlar.
Sayfa 76
İlimleri elde etmek için kullanıyoruz aklı, oysa aklımızı olgunlaştırmak için için ilimleri kullanmalıydık.
Sayfa 204