David Rosenhan ünlü araştırmasında, "aklı başında” sekiz kişiden -üç psikolog, bir çocuk doktoru, bir psikiyatrist, bir ressam, bir ev kadını ve psikoloji profesörü olan Rosenhan'in kendisi- on iki farklı Amerikan hastanesine yatırılmak için uğraşmalarını istemiştir. Hiçbirinin herhangi bir şikâyeti yoktur, fakat yatırılmak için uğraşırken, “Boş”, “Kof" ve "Güm" diyen sesler duyduklarından şikâyet etmeleri söylenir. Ardından, hastaneye yatırılacak olurlarsa, her zamanki gibi davranacak, sesler duyduklarından bir daha bahsetmeyeceklerdir. İşler umulduğundan daha kolay yürür. Biri hariç hepsi "Şizofreni” tanısıyla yatırılır, hastanede bir hafta ila iki ay arasında değişen bir süre kaldıktan sonra "hafifleyen şizofreni" teşhisiyle taburcu edilir. Hepsine yaklaşık 2100 adet çeşit çeşit hap yazılmıştır. İlginç bir şekilde, hastane personeli bunların "sahte hastalar" olduğunu hiç fark etmezken, diğer hastalar sık sık kuşkulanmış, hatta hastalardan biri "Deli değilsin sen. Gazetecisin," demiştir.
Fakat Valide Sultan, oğlu Musrafa Han'ın ya da devletin deģil, kendi bekasının korkusuyla haykırıyor "Bir yılandır bu Osman! Eğer şimdi bitirmezseniz işini, sonra ne yapar ne eder hepimizden alır intikamını!" "Sende mi nenem?" diyor Osman Hangözleri yaşlı "sen ki beni gözünden esirgerdin, sen ki beni el üstünde tutar, hastalandığımda başucumda sabahlardın... Şimdi değişen nedir nenem?..."
Sayfa 89
Reklam
Peki öyleyse, zaman nedir?
Zamanı kimse göremez, duyamaz, kimse onun kokusunu alamaz, ona kimse dokunamaz. Gördüğümüz şey, değişen mevsimlerdir. Büyüyen çiçekler, yaprakları dökülen ağaçlar, her yeri öıten kar. Hissettiğimiz şeyler, daha fazla ısıtan bir güneş ya da bizi dondurmaya gelen bir soğuktur. İşittiğimiz şeyler, akşamları yeniden ötmeye başlayan ağustosböcekleri ve cırcırböcekleridir.
Sayfa 6 - Günışığı Kitaplığı
Hızla değişen dünya
Makinenin insanı bozduğuna inanıyorsak, bunun sebebi belki de, bizim kulağımızın maruz kaldığı kadar hızlı bir değişimi değerlendirebilecek bir mesafeden bakamayışımızdır bu durumun yarattığı sonuçlara. Makinenin birkaç yüzyıllık tarihi insanın binlerce yıllık tarihi karşısında nedir ki? Makine insanlığın bütün taribi boyunca, madenlerin çıkartıldığı ve elektriğin kullanıldığı dönemi içerir ancak. Henüz yapımını tamamlamayı başaramadığımız yeni bir evde yaşamaya başlamış olmamız gibi bir süreç bu sadece. Bizim etrafımızda her şey öyle çabuk değişti ki: İnsan ilişkileri, çalışma koşulları, yeni âdetler. Psikolojimiz bile en derin temellerine kadar yerinden oynadı. Kelimeler aynı kalsa da, ayrı düşme, hasret kalma, mesafe, geri dönme gibi kavramlarımız artık farklı gerçekleri ifade ediyor.
"Ve geçen yıllar değişen düşüncelerinizden başka nedir ki?"
Kafekültür YayıncılıkKitabı okudu
İbn Haldun'a Göre Tarih Nedir?
"Tarih, tüm uluslar ve ırklar tarafından geliştirilen ve hevesle izlenen bir disiplindir. Sokaktaki adam, sıradan insan tarihi bilmek ister. Hükümdarlar ve önderler tarih için yarışırlar. Âlim de cahil de tarihi anlayabilir. Çünkü yüzeyden bakılınca tarih, zarafetle sunulup, atasözleriyle süslenmiş siyasi olaylardan, hanedanlardan ve uzak geçmişte yaşananlardan oluşur. Büyük kitleleri eğlendirmek için kullanılır ve insanın yaptıklarının anlaşılmasını sağlar. Değişen koşulların insanın eylemlerini nasıl etkilediğini, bazı hanedanların nasıl olup da dünyada daha çok yer edindiklerini ve kaçınılmaz çağrıyı duyup da devirleri sona erene dek nasıl hükmettiklerini anlatır. Öte yandan, tarihin içsel anlamı mahir bir yorum içerir ve gerçeği bulmaya yöneliktir. Bir şeylerin kökenleri konusunda öyle hemen göze çarpmayan açıklamalardan ve olayların nedenleri ve nasılları hakkında derin bilgiden oluşur." İbn. Haldun (ö. 1406)
Sayfa 25
Reklam
699 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.