"Dünyanın pisliğiyle sıvanmış gözlerimizle bakınca, bir tünelde kaza geçirmiş tren yolcularına benziyoruz: Kazaya uğradığımız noktadan tünelin ucundaki ışık seçilemiyor, o ışık öylesine küçük ki, seçebilmek için bir an ara vermeden bakmanın sürdürülmesi gerek, üstelik tünelin ucunun varlığı da kesin değil. Duyularımızın karmaşıklaştığı ya da aşırı keskinleştiği o anda, çevremizde hilkat garibelerinden gayrısını görmeyiz; her birimiz o andaki ruhsal iklimine, kazada aldığı yaranın derinliğine göre değişen, hayranlığa ya da bezginliğe sürükleyen çiçek dürbünlerinden bakarız. "Yapmam gereken nedir?" ya da "Bunu neden yapmalıyım" gibi sorular böyle anlarda sorulmaması gereken sorulardır."
Franz Kafka/Blue Octova Notebooks