ABD Avrupa'dan göç eden yaklaşık 50 ulustan oluşmuş federal bir devlettir. Almanya 300 prenslikten oluşmuş federal bir devlettir. İngiltere dört devlet ve biraz daha fazla etnik kimlikten oluşmuş federal bir devlettir. ABD Ulusal birliğini 1776'dan 1912'ye kadar şiddeti değişen oranlarda iç savaşlar neticesinde kazanmış ve Ulusal birliğini kurmuştur. Birliğin büyük oranda kurulduğu 1820'li yıllardan sonra yayınlanan Monroe Doktrini sayesinde icişlerine karışmayı savaş sebebi sayarak Avrupayı Amerikadan uzak tutmayı başarmış bugünkü güçlü ülkeyi meydana getirmislerdir. Almanya milli birliğini etraflarındaki diğer ülkeleri (özellikle Avusturya Macaristan'ı) uzak tutarak sağlamıştır. İngiltere ülkesinin coğrafi avantajı sayesinde milli birliğini ilk kuran ülkelerdendir. Kendi iç savaşını 1215 de imzalanan magna carta ile sağladıktan sonra etrafındaki ülkelere karşı dik durabilmiştir.... Bu kadar tarih bilgisini vermemdeki maksat dikkatlerinizi çekmek içindi... Şimdi dünyayı yönetmeye çalışan bu ülkelerin hepsinin ortak amacı diğer ülkelerin milli birliklerini yok etmektir... Milli birliklerine sonuna kadar sahip çıkan bu kozmopolit ama güçlü ülkelerin kendi ülkelerinde en çok dikkat ettikleri, üzerinde hiçbir tartışmaya girilmesine müsade etmedikleri değer, tahmin edin bakalım nedir?..
Çoğu okur edebiyat tarihinin ince meselelerine ilgi duymaz; geçmişten bir kitap seçtiklerinde, o kitabın bugün yaşayan insanlar olarak kendilerine hitap edeceği umuduyla yaparlar bunu. Okul ve üniversitelerdeki edebiyat öğretimi ise, son tahlilde, hala bireyin metinle karşılaşması etrafında dönmektedir. Bugün öğrenciler muhtemelen eleştirel tartışmalardan ve edebiyat teorilerinden haberdar olsa da, onlardan, başkalarının yaptığı yorumları papağan gibi tekrar etmeleri değil, edebiyat eserlerinin içine girmek için kendi yollarını bulmaları beklenmektedir. Peki bu karşılaşmanın mahiyeti nedir? İşin içine ne gibi entelektüel veya duygusal tepkiler girer? Edebiyatın değerine ışık tutmaya yönelen her türden çabanın okurların değişen güdülerine mutlaka yer vermesi ve esrarengiz okuma hadisesi üzerine kafa yorması gerekse de, çağdaş teoriler bu gibi sorular konusunda bize pek yol gösteremez.
Sayfa 21 - MetisKitabı okudu
Reklam
Ve bundan sonra her sabah uyandığında ne işe yaradığını sor kendi kendine! Acaba şimdi, tam da şu anda ölsen ne olurdu? Mesela ne kaybederdi dünya senin yokluğunla? Hangi iş aksardı, kaç kişinin canı yanardı? İnsanlar senden sonra seni ne şekilde anardı?.. Eğer gitmenle kalman arasında herhangi bir fark yoksa ve yarın da değişen bir şey olmayacaksa nedir senin var olmandaki amaç? Öyleyse sadece aldığın oksijenin değil, senin için tutulacak yasın da hakkını vermelisin! Kendin olmaktan korkma o zaman çünkü bu korkundur hep seni sıradan yapan…
Sayfa 238 - kashnaKitabı okudu
İyi ama iyilik nedir? Bana karşılık ver Aleksey. Benim iyilik olarak kabul ettiğim şey başka, Çinli'nin iyilikten anladığı şey başkadır. Demek ki, iyilik değişen bir şeydir.
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Gerçek güzelliği hiçbir zaman kaybolmayan, görünümü değişen ama hiçbir zaman sönmeyen o sevgiyi nerede aramalı? Her yere dağılan, güzelliğiyle her şeyi saran bu hayat suyunun rengi nedir?
Sayfa 555
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.