Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
Simdi sana anlatamam dili gecmis zman kipinden sana olan sevgimi.... Simdi sana anlatamam ben nasil vazgectigimi... Sebepler hep sahtedir insan hayatinda degilmi ? Bu ömrün ne ilk ne son baharı...Hayat bu ya yazamaz insan bazen yada anlatamaz kimseye kimsesizligi en kotusu careler arasinda caresiz kalmayi secisini...Ben cok gecemi yaktim bi hayal lambasi gibi... Cokca vazgectim kendimden nefes almak bildigin iskence gibi.... Simdi bilirim ki korkak olan benim kacan benim yikilmaz denen o yurek benim... Ve yorgunluk cökmus göz bebeklerime kimsenin kimsesi olamamisim hayat boyu...
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
*** Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi… Ağladım.
*** Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.
*** Zamanı
Bu kadar özlü sözü derleyip toparlamak... Sizin de felsefi bir derinliğe sahip olduğunuzu gösteriyor. Artık etrafta bu tarz bir derinliğe pek sık rastlanmıyor. Tebrikler, kıskandım vallahi.