Bir anlamda, göçmen, her bir şeyden önce, dilini, düşüncesini değiştirmek zorunda kalan ve kendisi­nin bilmediği ve belki de, hiçbir zaman da tam ola­ rak bilemeyeceği, yabancı bir dilin konuşulduğu ve yabancı bir düşüncenin geçerli olduğu, bir toplum­ da yaşamak zorunda kalan insan demektir
...yaşamı olumlayan bir felsefe temelinde yaşamak için, değişimi kucaklamak ve tek değişmeyenin değişim olduğunu anlamak gerekir.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Çünkü açlık sınırının altında yaşamak, kültürü yok eden en büyük etkendir. Derdi evine ekmek götürmek olan bir insanın, kültürle arasında elbette bir duvar olur. Toplumun kültürel değişimi öncelikle ekonomik olarak mümkündür.
Sayfa 127Kitabı okudu
İnsanı diğer canlılardan ayıran şey, kimliğidir. Bu kimliği oluşturan ise onun olaylara ve kavramlara yüklediği değerlerdir. Erdemlerden yoksun olarak yaşamak, insanı kimliksizleştirir. Ancak insanların inandık­ları erdemler yere ve zamana göre değişiklik gösterebilir. Bir generalin, iş hayatında öne çıkardığı değerlerle ev yaşantısını belirleyen değerler aynı değildir; askeriyede soğukkanlılık ve ciddiyeti öne çıkaran bir generalin, evine geldiğinde merha­met, sevgi ve şefkatle dolu bir adam olması tabiidir. Rollerin değişimi, insanların inandıkları değerlerin uygulama alanlarını da farklılaştıracaktır.
Eğer yeni bir dünyada yaşamak istiyorsan, bambaşka bir hayatın parçası olmaksa amacın, değişimi istiyorsan, öncelikle bu değişimin parçası olman gerekir.
Sayfa 57
Kentlerin ve anıların ömrü, bazan bir insanın ömründen çok daha kısa. Belleğin durmaksızın ıslak ve üstelik kirli bir bezle silindiği bu kargaşadan geride ne kalacak? Bu bir nostalji bile değil artık, çünkü yaşanmış bir şey üzerine kurulmuyor. İnsanın içindeki kimi eğilimleri değiştirmeden, yaşamı değiştirmeye kalktık, saçmalık burada. O zaman gerçek anlamda bir değişimi yaşamak değil, yalnızca bir nesnenin yerini başka bir nesneyle, duyguyla, düşünceyle değiş tokuş etmek durumunda kaldık. Her şeyin çoraklaştığı bu gibi yerlerde, kendi bedenimizde kimi kurtarılmış bölgeler bulmamız kaçınılmazdı aslında. Yağmur bir şeyleri silebildiği gibi, besleyebilir de. Anımsamak istiyorum şimdi, yalnızca anımsamak. Aklım tekmelenmiş bir sokak köpeği gibi uzun uzun uluyor. Bunun için ölümden böylesine çok söz etmek durumunda kalıyorum ve öylesine yaşamla doluyorum ki bir tek anının, bir tek yüzün, gülüşün bile ölmesini aklım almıyor. Yaşamım ölümün elinden kurtarılacak şeylerin bir toplamına dönüştü.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
159 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.