Tarih: 70’lerin ikinci yarısı
Mekan: Bodrum
Darbe: Yakın
Mavilikler: Karanlık
Vedat Türkali, okumadan sevdiğim yazarlardandı. Bu his, genelde boşa çıkmıyor. Nitekim kendisiyle tanışma kitabım olan Mavi Karanlık’ı bayılarak okudum.
Anlatıcı tekniği, başta bir miktar kafa karışıklığı yaratabilir. Zira ara ara tanrı anlatıcı devredeyken, başka
Düş ile birleş!
Düş, zamanın ve ölümün yokluğudur. Burada olmanın sebebi bir takım arzularını ya da sahip olma ihtiyacını tatmin etmek değil, insanın en korkunç batıl inançlarının, kökleri en derin yalanlarının üstesinden gelmektir.
Kalıplaşmış kaderinin yönünü değiştirmek, imkansız olanı, değiştirilemez seni değiştirmek için burdasın. İşte
Önüne iyileşme imkanı ve araçları (dürtünün yok edilmesi, değiştirilmesi, yüceltmesi) gayet açık bir şekilde konulmalı, işlerin kötü gitmesi durumunda bunun olanaksızlığı da gösterilmeli; canavarlaşmış, tedavi edilmez bir suçluya intihar olanağı verilmeli. Bunu en son kolaylaştırma çaresi olarak saklı tutarken, her şeyden önce suçluya gönül
Kitabı bitireli yaklaşık bir buçuk saat olmuş. Bitirdikten hemen sonra kapattığım gözlerimi açalı ise beş dakika oldu. Kafamın içindeki dağınıklığı hatta darmadağınıklığı toparlayabilmem için bir buçuk saat yetersiz gelmiş gibi hissediyorum. Hâlâ kafamda onlarca ses,düşünce ile susmaları, durmaları konusunda savaşıyorum. Mağlup mu galip mi
"Bir şeyi sunarken değiştirmek haddini bilmezliktir, daha da kötüsü, görmüş ve duymuş olduğunu bozarak anlatmaktır," demişti Joyce (5 Mayıs 1906) Dublinliler bu yaklaşımının somut örneğidir.
Sayfa 76 - Sanatın İçinde ve Dışında James JoyceKitabı okudu
Üniversite sınavlarında Türkiye 56.sı olmuş, Boğaziçi’ni birincilikle, Harvard’ı 4.00 ortalamayla bitirmiş, üstüne de Cambridge’de doktora yapmış Özgür Bolat tüm bu başarıların ardından şaşırtıcı şekilde bunların önemsiz olduğuna kanaat getirmiş ve şunları söylüyor:
“Ben Türkiye’deki insan yetiştirme modelini hem ailelerde hem de okullarda
Dünyayı yorumlamak yetmez, değiştirmek de gereklidir. Ancak o zaman, insan kölelikten, çevresinin aleti olmaktan kurtulup kaderinin mimarı haline gelir.
Sıkıntılı zamanlarımda beni unutanları düzlüğe çıktıktan sonra da ben unutmak istiyorum ama muro gibiyim; içimdeki insan sevgisi.. Kesin gidip insanlara yardımcı olmaya, sorunlarını çözmeye çalışırım.. Bu fıtrat mı bilmiyorum.. Beni yoruyor.. İşler yoluna girince telefon değiştirmek ya da aile ve iş harici herkesi engellemek yardımcı olur belki bana..