"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Türk edebiyatının yine geç kaldığım eserlerinden birini daha okudum. Okudukça azalır, diye düşünmeme rağmen her yeni eserde "Bunca zaman nasıl okumamışım!" diyorum. Şu "kendi değerlerimizi tanıma" işini biraz daha önemseyip okullarımızda bu hassasiyetle hareket etsek iyi olacak!
Yaşar Kemal, Türk edebiyatında okumuş olduğum
**** KİTAPLA İLGİLİ UFAK TEFEK SPOILER MEVCUT OLABİLİR, AMA OKUMA TADINI KAÇIRACAK BOYUTTA DEĞİLDİR. ***
Uzun kitaplar hep gözümüzü korkutuyor fakat bitirdiğimizde de bu kurguların gerçek olmadığını kabullenmekte zorlanıyoruz ve hayat bir süre kitaptan bağımsız geçirilemiyor.
İşte Rüzgar Gibi Geçti de bu kitaplardan birisi. 26 gün süren şahane
Kasım ayının on biri. Aramıza hoş geldin Vanya dayı. Gusev'in, Gabriel'in, yanına kurul sen de hadi. Ağlamak isteye isteye okudum hikâyeni. Yirmi sene önce bugün terhis olmuştum askerden. Geriye dönük düşünmeden yaşamak mümkün değil benim için. Bu saatlerde, yirmi sene önce, uçaktaydım, yanımda arkadaşım. Dönüyor olmak ne güzeldi geriye, hayata,