Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.14
" herkes kendi talihinin mimarıdır,
'faber est suae quisque fortunae.' "
(belli bir noktada, belki, %45 oranda.)
Öncelikle kendimce yorumumu ve değerlendirmemi yaparak başlamak isterim. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Benim kitaptan beklentim, isminden de bekleneceği üzere bir ömrün nasıl yaşanacağı ile ilgili
.
.
Almina babasının şehit olmasından sonra annesinin de evlenmesi ile yaşadığı yerden ayrılır ama 11 yıl sonra öğretmen olarak tek başına geri döner. Babasının mezarında da onu bekleyen çocukluk aşkı Göktuğ vardır. On bir yıl boyunca sadece onu sevmiş ve onu beklemiştir. Zamanla çocukluk arkadaşı olmadığını hissettirir ve aşkını itiraf eder.
.
Almina hemen öğretmenlik görevine de başlar ama sınıfta yüzündeki morluktan bir kızın Sevda’nın amcasından şiddet gördüğünü öğrenir. Polislerle ve öğretmen arkadaşları ile gerekeni yaparlar. Sevda’yı o adamın eline bırakmaya niyeti yoktur.
.
Babasının ölümünden sonra annesinden de sevgi görmeyen yıllarca sevgiden yoksun yaşaması onun yetişkin hayatında daha hırçın kimseye güvenmeyen yapmıştır ama Göktuğ her şeyin üzerinden geleceğini hep söylemiş her zaman en büyük destekçisi olmuştur.
.
Kitap güzel kendini okutuyor sonu evet denildiği kadar şaşırtıcı ama nedense ben anlatımdan mı ya da konu geçiş ya da eksikliklerden mi böyle biraz eksik yarım hissettim okurken biraz da kopuk , yetişkin içerikli onu da belirteyim. Bir de sonu neden öyle bitti ne alaka oldum devamı gelecek ama neden öyle oldu ki demeden geçemedim. Bana biraz hızlı yazılmış aklına geldikçe konular birleştirilmiş gibi geldi kitapta , tabi ki yinede iyi ki okudum diyorum ve yarım kalmaması için devamı çıktığında da mutlaka okuyacağımı söylemek istiyorum
Son İmparatorluk
Öncelikle kitabın konusundan ziyade kendi düşüncelerimden bahsedeceğimi söyleyeyim. Açıkçası benim okuduğum en iyi bilim kurgu kitaplarından biriydi. Konusu, karakterleri, yazar tarafından yaratılmış o kaotik dünya mükemmel bir dille yazılmış. Kitabı okuduktan sonra Brandon Sanderson'a hayran kalmamak elde değil. Ben daha önce yazarın başka kitaplarını da okumuştum ama en etkilendiğim bu seri oldu şimdilik. (Diger serilerini de öneririm.) İlk yüz sayfa çok sarmasada sonrasında kitabı elimden bırakamadım. Özellikle bi bölümde gerçekten o kadar üzüldüm ki göz yaşlarımı zor tuttum diyebilirim. Kelsier ve Vin için tekrar baştan bile okuyabilirim.
Yani kısaca bence bilim kurgu seven herkes bu kitabın zevkini tatmalı.
Nikola Tesla'ya olan şahsi hayranlığım sebebi ile bu kitabı tarafsız olarak yorumlamak pek mümkün olmayacak ancak Tesla'nın kendi kaleminden çıkan bu esere ve bizzat Tesla'nın kendisine de hayran olmamak elde değil. Bu insanın yaşam öyküsünü ince detayları ile öğrenmek bu kitap sayesinde mümkün oldu. Kendisinin 1900 yılının Haziran ayında Century Magazine'de yayınlattığı "İnsan Enerjisini Artırma Problemi" gibi yazıları da içeren dopdolu bir kaynak. Tabi ki 10 puanı hak ediyor.
carlo collodi tarafından çocuklar için yazılmış olan hikaye kitabı. tıpkı diğer klasikleşmiş çocuk hikayeleri gibi, pedagojik açıdan günümüz dünyasında artık pek geçerliliği kalmamış -bunu açıklayacağım-, çocuklara okutulmasını pek uygun bulmadığım kitaplardan biridir.
sebeplerine gelecek olursak, kitap; masalsı dünyasının içerisinde, toplumsal
KIŞ GÜNEŞİ
Selam canlar ? Bugün sizlere daha önce #eylülrüzgârı kitabıyla tanıdığım yazarımız @aynilyuksel'den bu sefer #kışgüneşi kitabıyla geldim.
Bu kitapta Selen ile tanışıyoruz. Selen, üniversiteden mezun olan, kendi halinde kitap yazmaktadır. Selen'in dikkatini bir yazarın asistanlığı için olan iş ilanına gözü takılır ve başvuru yapar. Ama bu başvuruyu yaparken işe alınmayacağını düşünür tüm özelliklere sahip olmasına rağmen.
Hayat işte başvurunyapanlar arasında tek kitap okuyan bizimkidir ve bu durum Sonay Açıkel'in dikkatini çeker, işe alınır.
Selen, hayranı olduğu yazarın artık asistanıdır ve yeni gizemli hayatına başlar. Hayranlık duygusu gün geçtikçe aşka dönüşür. Ve bu aşkı da karşılıklıdır ama Soner'in depresif hali, kapalı kapılar ve en önemlisi anlatılmayan aile fertleri...
Ee devamı mı tabi ki kitabımızda saklı
Baştan sona heyecan, gizem ve macera dolu bir kitaptı. Sizlere de tavsiyemdir canlar
