Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama aslında hiç tanışmamışlar.
Kuzguni siyah saçlı, amber kokulu, ilaçlarını aksatmadan alan, doğum gününü kutlamayı sevmeyen, aynı şarkıyı onlarca kez arka arkaya dinleyen, 0.7 ucu kaleme alttan yerleştiren, yürüyen merdivende solda duran, sokakta kendi kendine konuştuğu anlaşılmasın diye telefonu kulağına dayayıp yürüyen, havucun önce dışını, sonra içini kemiren, tuvalet kağıdını üstten çekilecek şekilde asan, çikolatalı ve frambuazlı dondurma seven adam; adı Nemrut olsun mesela; kadına sırılsıklam, körkütük ve hatta deli divane aşık olmuş. Koyu kahve saçlı, vanilya kokulu, doğum gününü kutlamayı sevmeyen, sakızı balon yapıp içini gazla doldurarak karıncalar için ucan balon yapmayı hayal eden, ansiklopedi okuyan, kuguş digiligi kogonuguşagan, mükemmel daireye inanmak isteyen, direksiyonu sadece sol eli ile tutan, yumurtayı rafadan yiyen, cenin pozisyonunda uyuyan, delirerek ölmekten korkan ve enginarı bezelyesiz pişiren kadın; adı Turkuaz olsun mesela; adama sırılsıklam, körkütük ve hatta deli divane âşık olmuş. Sanki bakışırlarken gözleri arasında bir köprü kuruluyor, o köprüden küçük küçük ateş topları yuvarlanıyor ve dokununca, hatta yaklaşınca, kızıl kıvılcımlar çıtırdıyormuş. Kadın baktığında adam şeffaflaşıyor, iç gösteriyormuş. Ve adam sevdiğinde, kadının ağzına bal tadı geliyormuş. Ama aslında hiç tanışmamışlar. Aynı düzlemde, aynı zamanda ve hatta aynı evrende bile yer almamışlar. Masal bu ya; uzaktan sevişerek ölüp gitmişler. “Biz ayrı kainatların güzelleriyiz” Zeynep Albaraz Gençer Sis Dergi
Hiç kimseye benzemeyen bu adama deli denmez mi?
Tepem attı, başladım bağırmaya: "Ben bu evde esir miyim, köle miyim? Çocuğa bak, okula koş, evin ışı bıtmıyor, bir de bizim şehzadenin gönlünü eğlendirecekmişım, yeter artık! Ne bu yahu, yok vergisiymış, belediyesiymiş; ben insan değil miyim? Benim gezmeye, dinlenmeye hakkım yok mu?" Şeref çıktı, odaya mı, mutfağa mı gittı bilmiyorum;
Reklam
Zakkumun verdiği deli bal ile batı bağlarının lepiska bilgeliğini
Sayfa 54
Üzerinizde tek parça kumaş yok. İçinizde bir parça ruh yok. Ama ayıplarınız, günahlarınız gene de yaşıyor, tutunuyor. Ayıp yok artık!
Sayfa 29 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
257 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Noel İçin Tek Dileğim
Bana huzur veren ve bir o kadar ruhumu dinlendiren bir kitapla geldim bu sefer... Noel yaklaşırken farklı yaşantılara,farklı hayallere sahip, hayattan beklediklerini bulamamış üç kadının yollarının kesişmesiyle başlayıp dostluğa dönüşen bir hikaye ... Kitabı gerçekten çok severek okudum.Soğuk bir mevsimde sıcacık bir dostluk hikayesiydi. Beni merakta bırakan ise (bence kitap tam anlamiyla sonuca ulaşmamıştı)bu üç kadının ilerleyen dönemlerde gerçekten hayatlarını noel gecesinin devamı olarak mı yaşamışlardı? Chole,Bea ve Olivia... Birbirlerinden habersiz üç kadın --Chole sadece işine odaklı,aile bağları kopuk,insan ilişkilerinde başarısız ve evli bir adamla gizli aşk yaşayan başarılı bir avukat. --Bea ise hayata küsmüş,alkol ve uyusturucu bağımlılığından yeni kurtulmuş,mutsuz, küçük bebeğiyle cafe (Bal Küpü) işleten bir isletmeci. --Olivia'ya gelince çok mağrur,sakin birazda hanım hanımcık bir köşe yazarı. Hikayemiz Olivia'ya bisikletli birinin tam da Bea' nın cafesinin önünde çarpmasıyla başlıyor. ️Bea neden yalnız ve mutsuz?Deli gibi özlediği ve alkolik olmasına sebep olan kim?Kocasını ondan çalan kadın neden hapiste? Peki Bea' nın kocasına ne olmuştu? ️Chole yasak aşkıyla mutlu olabilecek mi?Yoksa yeni aşklara yelken mi açacak? ️Olivie gerçekten evlenmek istiyor mu?Ya da tek gecelik ilişki kavramina sıcak bakıp nişanlısını aldatacak mı? İste tüm bu soruların cevabını Bea'nın Bal Küpü'nde verdiği noel gecesi partisinde bulacaksınız. Daha ayrıntılı kitap özeti bloğumda
Noel İçin Tek Dileğim
Noel İçin Tek DileğimAmy Silver · Sayfa6 Yayınları · 201139 okunma
Oh evet kesinlikle güzel bir teşekkürü hak ediyor. Üzerimdekileri çıkanp çarşafın üzerine uzanıyorum. Masada yüzümü koyabileceğim bir boşluk var ellerim kollarım sabit yatıyorum gözlerim kapalı bedenim uzun zamandır olmadığı kadar gevşek. Sadece kollanm ve bacaklarım lütfen baldırlanma gerek yok. Elbette. Bir CD çalıyor ve başlıyoruz. Elleri bir
Sayfa 142
Reklam
belli artık bal da balarısı da haram bana bundan böyle
Aslı’yı avukat bir arkadaşımın ofisinde gördüm. Yeni boşanmıştı. Çok güzeldi, çok farklı ve çok sıradan, çok sade ve çok ışıklı, çok sessiz ve çok konuşkan, çok saf ve çok bilgili, çok kırılgan ve çok güçlü. Aynı anda birbirinin zıttı her şey olabiliyordu Aslı. Ben hangisine âşık olduğumu bilmiyordum. Henüz bitmiş bir evliliğin ardından, benimle birlikte olması için çok zorladım onu. O bende ne buldu? Bu sorunun cevabını eskiden, ben âşık olunmayacak bir adam değilim, diye yanıtlayabilirdim. Ama sevgiliyken, evlenirken, evliyken bal gibi biliyordum. Ben olmasaydım Aslı boşanmanın hemen ardından bir boşluğun içinde bulacaktı kendisini. Yeteri kadar sevilmemiş bir evliliğin ardından kendisini sevecek “şey” her neyse ona tutunabilirdi. Bir dil kursunda öğretmendi Aslı. Bir mali müşavirle evlenmiş. Anne babasını kaybetmiş. Karde- Şi yurtdışına gitmiş ve dönmemiş. Koca bir şehirdeki yalnızını doyurmaya yetmemiş kocası. Böyle anlatırdı onu. “Eğer Çok yalnızsan insan hastalıklı bir şekilde evlendiği kişinin nem kocası hem babası hem abisi hem çocuğu hem arkadaşıolmasını istiyor. Benimki sadece koca bile olamadı” demişti, 'hıhaf ki beni terk etme sebebini de “Ben senin annen değilim ve asla olmayacağım" cümlesinde dile getiriyordu
SANA ULAŞABİLECEK ŞİİR
Kalbim susmuyor ki, Bundan şikâyetçiyim. Sana olan aşkımı sustukça, Kalbinin derinliklerinde yaşayan bir divaneyim. Bilmem ki sen kabul olan dualarım olsan, Senin karşında, sana nasıl dayanırım bana anlatsan... Rüyalarımda ki gibi nasıl öperim dudaklarını? Nasıl sevebilirim saçlarını? Yürek kaldırabilir mi senin bal olmanı? İşte senden başka hiç
Neden insanlar ille de yüzleriyle vardı ki?
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan, özgür kılmadan özgürleşemiyor.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reddetmek biricik savaş taktiğimdi.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Geçmişte ne suç işlediğinizi, neyin bedelini ödediğinizi düşünmek boşunadır. Çünkü insan geçmişinin değil, geleceğinin bedelini ödüyor. Hak ettiğim nasıl bir gelecek? Bugün hangi geleceğin hesabını veriyorum? Bu sorular insanı sürekli bir “şimdi”nin içinde tutuyor.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.