Aslında Perkins’in yazdıkları az çok siyaset, politika ile igilenen herkesin bildiği, tahmin edebileceği şeyler fakat yine de bu sömürü düzeninin bir itirafçı tarafından dile getirilmesi çok anlamlı olsa gerek.
John Perkins: Çok satılan ve çok okunan bu kitabında “sanki sömürülen ülkelerin siyasetçileri, işbirlikçi, hırsız, yolsuz, sahtekâr, üçkâğıtçı değiller ve çok masumlar. Aldıkları bu yüksek faizli kredileri cebe indirmeyip yerli yerinende ülke, millet çıkarı ve kalkınmasında kullanıyorlar da şu şeytan ABD ile diğer sömürgeci kapitalist ülkeler çok kötüler, bu masumları bin bir kılığa girip hep kandırıyorlar.”
Oysa durum hiçte öyle olmadığı gibi, hatta tam tersi.
Zira kimsenin kimseye zorla kredi verdiği yok.
Kaldı ki sizden gizili ortaklarınızı, dolayısıyla da kendinizi zengin etmek için aldığınız kredileri Deli Dumrul köprü, yol, hastaneleri gibi, geri dönüşü olmayan projelerde çarçur etmenizi isteyen de yok.
Örneğin Japonya dünyanın en borçlu ülkesi, borçlarını ödeyemeyeceği de apaçık ortada fakat bu ülke siyasetçileri aldığı kredileri yandaşa aktarmadıkları, sürdürülebilir bir kalkınma için harcadıkları ve kendi kendine yetebildiklerinden dolayı borçları pekte umursadığı söylenemez.
Yazar itiraf sayılabilecek ifşaatlar da bulunmasa bilinenleri tekrarlasa da bir solukta okunabilecek akıcı bir kitap.