Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zavallı insanlar... Siz her şeye kolayca inanmak hamakatini gostermeseydiniz efsanecilerin cesaretleri kırılarak kafalariniza bu kadar hurafe tıkıstırmazlardı.
FİOLZOF RIZA TEVFİK'İN ABDÜLHÂMİD'DEN İSTİMDADI...
Yine Süleyman Nazif gibi, Sultan Abdülhâmid merhuma şiddetli muhalefet edip sonradan pişman olan Filozof Rıza Tevfik'inde "Abdülhâmid'in Ruhaniyetinden İstimdat" adını taşıyan uzun bir manzumesi vardır. İstimdat, bilindiği gibi, "yardım istemek, imdadına çağırmak" demektir. Yozgatlı İhsan Efendi Hocamız bu şiiri de
Sayfa 390 - 391-392 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Rıza Tevfik'in Meşhur Şiiri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
«Yine en iyisi deli numarası yapmak... Bitişik koğuşta iki öğretmen var, deli numarası yapıyorlar. Birisi gece gündüz: 'Filozof Bruno'yu üzerinde yaktıkları odun yığının dumanı tütüyor hâlâ: Galile'nin dâvası yeniden görülsün istiyoruz!' diye bağırıyor boyuna.»
Sayfa 102 - Amaç Temel Yayınları, 1987-Çeviren: Semih TiryakioğluKitabı okudu
Şiir Atsız için vazgeçilmez ögelerdendir; çünkü şiir, yazının askercesidir. Ruh Adam'da Atsız böyle söylüyor: "Yazının askercesi olan mısralar” (1972: 244). Bozkurtların Ölümü bir savaş romanıdır ve bir savaş romanında "yazının askercesi" bulunmadan olmaz. Romandaki şiirlerin sayısı bir haylidir. Tural, "... altmış dört
Ve Şiir Şiir Atsız için vazgeçilmez ögelerdendir; çünkü şiir, yazının askercesidir. Ruh Adam'da Atsız böyle söylüyor: "Yazının askercesi olan mısralar” (1972: 244). Bozkurtların Ölümü bir savaş romanıdır ve bir savaş romanında "yazının askercesi" bulunmadan olmaz. Romandaki şiirlerin sayısı bir haylidir. Tural, "... altmış
Yahudiler serbestçe yazmak imkanını elde ettikleri andan itibaren sizin fikir yapınız yıkılmak tehlikesindedir. Alman romantizmi idealizmi yaratarak Katolikliği ihya etmişti. Heine adında Düsseldorflu bir küçük Yahudi çıktı, kurnaz ve neşeli eecbezesini romantikler, idealistler ve Katoliklerle alay etmek yolunda kullandı. İnsanlar politika, ahlak,
Reklam
“Kimse bütün hayatı boyunca, gece gündüz hiç durmadan, ta anne karnında ceninken başlayıp nihai hastalığına kadar düşündüğüne inanacak kadar deli değildir.”
Depresyon ve kaygı üzerine eski hikaye ile yenisi arasındaki en büyük ayrımın bu olduğunu fark ettim. Eski hikayede sıkıntımızın temelde akıldışı olduğu, kafamızın içindeki teçhizatın arızalı olma­ sından kaynaklandığı söyleniyor. Yeni hikayede ise sıkıntımızın -ne kadar acı verirse versin- aslında akla uygun ve mantıklı olduğu söy­leniyor. Rufus ağır depresyon ya da kaygı yaşadıkları için kendisine ge­ len hastalarına şöyle diyor: Rahatsızlık hissettiğin için deli değilsin. Arızalı değilsin. Kusurlu değilsin. Bazen de Doğulu filozof Jiddu Krishnamurti'den alıntı yapıyor: "Hasta bir topluma iyi uyum sağla­mış olmak sağlık ölçütü değildir.
Şairler ve filozoflar!
"...Kızım bak bu işin sonu filozofluğa varmıyor, filozof dediklerin bile gayet rasyonel adamlar, içlerinde deli yok kadar az. Şairler içinde üç beş var ama onların bile çoğunun yanağından kan damlar,"
Esrar
"Son zamanlarda deliliğin tedavisi yolunda esrarın kullanılması için yapılmış bir girişime, yalnız bellekte kalmak üzere, değinmek gerekir. Esrar alan bir deli, deliliğini kovan başka bir çılgınlık kazanır ve sarhoşluk geçtiğinde, delinin normal durumu olan asıl deliliği, bizde akıl ve sağlık konusunda olduğu gibi, yine hükmünü yürütmeye başlar. Biri bu konuda bir kitap yazmak zahmetine girmiş bulunuyor. Bu güzel sistemi bulan hekim, zerrece filozof değil bence."
Birinci Basım: Ekim 1994, TELOS YAYINCILIK
753 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.