#Siyabend
deli gönül, ahmak gönül, bıkmadın mı boş umuttan? o yar seni terk eyledi, uyan deli gönül, uyan! seni seven terk eyledi, nedir kapanmayan yaran? umut bazen işkencedir, bitmeyen zalim gecedir. yüz çevirmek, "bitti" demek, bilemezsin yar nicedir bitti, deyip çekip gitmek, bilemezsin ne acıdır!
Kozmik atomik velev ki derviş yahut deli Fizikte dönence bir has saltanat incinene Kavuruluyor ellerimiz kavuşmuş mu ne Üzerimizde ağır materyal sağırlık Konuşan gezegen, ağlayan sular, hayat kanadını süsleyen kelebek
Reklam
Beni unutma
Bir gün gelir de unuturmuş insan En sevdiği hatıraları bile Bari sen her gece yorgun sesiyle Saat on ikiyi vurduğu zaman Beni unutma Çünkü ben her gece o saatlerde Seni yaşar ve seni düşünürüm
Sadece dans etsek; Hiç üzülmemiş gibi Ve başım dönene kadar dönsem, Tıpkı bir çocuk gibi. Sadece dans etsem; Yağmuru umursamadan, Esen rüzgarı Ve hasta olma ihtimalini...
"Yorgun ve üzgün gidiyorum harap evime yemin ederim deli yüreğimi senin şehrinden alacağım"...
Anılar Defterinde Gül Yaprağı Gibi Unutuldum Kurudum Başıma Düştü Sevda Ağı Bir Başıma Tenhalarda Kahroldum. Sen Kimbilir Rüzgarlı Eteklerinle Kimbilir Hangi İklimdesin Ben Sensiz Bu Sessizlikle Deliler Gibiyim Sensiz Bu Sessizlikle. Ayrılıkla Başım Belada Gözlerini Çevir Gözlerime Yoksa Ben Sensiz Bu Sessizlikle Deli Gibiyim Sensiz Bu Sensizlikle.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Reklam
Deli Kızın Türküsü
Yağmur yağar akasyalar ıslanır Bulutlar uçuşur geceleyin Ben yağmura deli buluta deli Bir büyük oyun yaşamak dediğin Gülten Akın
Doğaçlama3
Oyna benle saklanbaç Deli gönlüm aynı aç Ellere sen sevgi saç İnsan hepmi aynıdır
Böyle sessiz ayrılıklarda, her şey önceden belli olur. en güzel zamanında, aşkın ve hayatın insan deli olur… #şiir #turgutuyar
Ağlama ki ,aynalar kırılıyor içimde
Ağlama ki, aynalar kırılıyor içimde Bulutlara değdirme ellerini, ne olur Ruhuma dokunduğun fırtınalı bir günde Ağlama; bakışların deli divâne olur
Reklam
“Ben şairlerin sözcükleri ses haline getirip uzayın boşluğuna geri gönderdiklerini düşünüyorum. Yani dili çözdüklerini ve sesle daha çok, dil öncesi dediğim şey biraz öyle. O yüzden şairlerin o ele avuca gelmez halleri bana çok daha yakın geliyor. Ben şiirin dil öncesine ait olduğunu düşündüğüm için, çocukluk ve dille de meselem olduğu için şairlere kendimi çok yakın hissettim hep. Romancılardan çok şair arkadaşım vardır. Romancıların aklı bana hep sıkıcı geldi. Romancı aklı istemem diyorum. Çünkü roman çok büyük bir proje. Üç-dört senede bir kitap yoğunlaştığında yazabiliyorsun. Yani insan delirmezse bu dört sene içerisinde, bu büyük bir proje çünkü, gerçekten duruluyor, sakinleşiyor. Bunu ben kendim büyürken, yaşlanırken deneyimledim. Şairler daha deli, şiir daha işe yaramaz. O yüzden şairlerin dünyası, yani şiir beni belki de daha çok cezbetti.” (alıntı)
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.