HIPPOLYTA
Theseus, bu aşıkların anlattıkları ne kadar tuhaf, değil mi?
THESEUS
İnanılmayacak kadar tuhaf. Ben böyle masallara, peri hikayelerine hiç inanmam zaten. Böyle
saçmalıkları ancak aşıklarla üşütüklerin beyni üretir. Aklı başında olanların karnı böyle şeylere
toktur... Deliler, aşıklar bir de şairlerin hayal gücüne akıl sır ermez. Bir delinin kuyuya attığı taşı
kırk akıllı çıkaramaz... Aşktan başı dönmüş bir çılgın da bir dudağı yerde bir dudağı gökte
cadıyı güzeller güzeli Helen'e benzetir... Hele şairlerin gözleri, onlar fıldır fıldır döner
yuvalarında. Akıllara durgunluk veren hayal güçleriyle ellerine kalem alıp, havadan sudan
şeyleri bile kağıt üzerinde biçimlendirip hem isim hem de cisim verirler. Bu öyle güçlü bir hayal
gücüdür ki, küçücük bir keyif ya da neşe buldu mu, bunu hemen akla uydurur. Tıpkı gecenin bir
vakti bir çalı görürsün de, ayı zannedersin ya, aynen öyle işte.
HIPPOLYTA
Ama onların öyküsünü bütün gece boyunca dinledikten sonra anlattıklarının büsbütün hayal
mahsulü olduğunu düşünmek mümkün değil. Her ne kadar inanılmaz, tuhaf da olsa
anlattıklarında ilginç bir içtenlik var.