Keyifle ve bir çırpıda okuduğum bir roman oldu Kayıp Ağaçlar Adası, hatta yarısına kadar sesli kitap olarak dinlemiştim 7-8 ay önce. Bu yüzden tatlı bi bağ kurmuştum kendileriyle ama bi sebepten ötürü devam edemedim. Dönem sonunda ise aldım elime kitap halini.
Kitap hakkında çok akıcı olmadığı ve insanları hayal kırıklığına uğrattığı yönünde birkaç yorum görmüştüm fakat işler bende böyle işlemedi. Romanın sözlük anlamına gayet de uygun, akıcı bir işleyiş vardı. Ana karakterimiz -küçük kızımız- Ada ve İncir Ağacının köklerine değinen bu kitapta; bir Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk'ün sancılı aşk hikayesini, böylece Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasını okuyoruz. Aslında okuyoruz demek pek doğru olmaz çünkü kitabın tarihle olan ilişkisine gelince yanlı bir aktarım olmasa da yanlış anlaşılmaya müsait bir aktarım olduğunu görebiliriz. Şöyle ki Elif Şafak evrensellik adı altında yazan bir yazar, ve evet biz Türkler bu Kıbrıs krizini yakından biliyoruz ve bizi pek rahatsız etmiyor belki de. Ama evrensele hitap eden bir kitapta gerçeklerin gizlenmesi ve olayların birazcık farklıy-mış gibi gösterilmesinin bizleri ve tarihimizi üzdüğünü düşünüyorum.
Bunun haricinde gerçekten tadından yenmeyecek bir kitap kendisi. Gerek akıcılığı, gerek karakterleri, gerek olayların anlatımı, gerekse benzetmeleriyle; keyifli, film tadında bir kitap.