Her şey tamam oldu dediğimiz zamanlarda en başa dönebiliyoruz. Olabilir. En güvendiğimiz insanlar en güvensiz işlerle ya da sözlerle karşımıza çıkabiliyorlar. Olabilir. Hayat arkadaşımız, eşimiz bizi hiç ihtimal vermediğimiz şekilde yanlış anlayabiliyor. Olabilir. Anne-babamız bir türlü bizim baktığımız taraftan bakamayabiliyor.
Demek ki insan sahip olamadığı ya da bir kerecik sahip olduğu bir şeyin bile yokluğunu çekebiliyordu.
Reklam
Vakia izmihlalin sebepleri bir değil, pek çoktur ki bunların birçoğu tarihin verdiği vaziyetten, Osmanlı toplumunun umûmî ahvâlinden ve idaredeki noksanlardan kaynaklanmaktadır. Lakin en mühim ve nihai sebeplerini iktidarda bulunan kabinenin kötü idare ve siyasetine vermek aşikâr ve tabîîdir. İttihad Fırkası "Eğer hükümet ve ordu mekanizması bizim elimizde olsaydı, ya hiç muharebe etmez ya da bu şekilde mağlup olmazdık. Zira dört senedir bu mekanizmayı biz idare ettiğimizden faydalarını ve noksanlarını biliyorduk." demek hakkına mâliktir. Bu dava, ihtimallerden olduğu için kimse tekzip edemez. Bir kere daha tekrar edelim ki "Maksadımız, hâkim fırka hiçbir hata etmedi; her ne yaptıysa pek güzel yaptı." demek değildir. Lakin bir hakikattir ki ona bu hataları, muhalif firkanın muhalefet şekli yaptırdı. Bir fırka, idam ile iktidar arasında bırakıldığı takdirde yaşamayı tercih edeceği tabîîdir. Muhalefet, iktidar firkasına hakk-ı hayat vermiyordu. Muhalif firka, meşru dairesinin hâricine çıktığı için hiçbir şeye muvaffak olamadıktan başka birçok vatandaşın da rahat ve saadetinin yok olmasına sebep oldu. En sonunda da hususi bir ortaklık şeklinde iflas etti.
Sayfa 152Kitabı okudu
Biri neyi arıyorsa ona sahip değildir: sevgi güzelliği, iyiliği arar; demek ki onda bunların hiçbiri yoktur.
Her çağ aynı demek ki değişen bir şey yok
Şems söze âyet ile başladı: "İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten meneden bir topluluk bulunsun." (Âl-i İmrân, 104) - Görüyorsun ya Mevlâna, emr-i bi'l-maruf nahy-i ani'l-münker farzdır. - Herkes şimdi şerde yarışıyor ve insanlar kötülüğe teşvik ediliyor.
Kuran-ı Kerim okudukça
Dağa taşa bakarsın, şu gördüğün çiçeklere, sokaktan geçen adamlara, her şeye, her şeye. Bu çiçek neler söylüyor, bu adam nereye gidiyor, bu taşı buraya niçin koymuşlar, hep anlarsın. Gece ile gündüz, uyku ile uyanıklık, hayatla ölüm birleşir. Dünyada niçin varsın, anlarsın. Okudukça açılırsın. Açılırsın ne demek? Ayakbağı olan şeylerden kurtulursun bir, bir. Gittikçe hafiflersin. Hafiflersin ne demek? Biri sana ağır bir söz söyler, biri sana ağır bir yük yükler, biri seni över de göklere çıkarır, biri sana mani olmak ister, biri seni çekip götürmeye çalışır, biri önüne engeller yığar, bir başkası para yığar, biri der ki aç kalırsın, biri der ki yapamazsın, biri der ki olmaz, imkânsız.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.