Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
Öğrenmek sadece ezberle dersle notla elde edilemez hele ki bir doktor için asla. Öğrenmek yaşamaktır, tecrübedir, deneyimdir. kitaptada bir çok deneyim anlatılmış mesela; ıssız soğuk bir köyde doktorluğa ilk adımını atan, yeni göreve başlamış, her adımında seçimlerinden dolayı pişmanlık duyan, herkesin gözünde mükemmel bir doktor olmasına rağmen kendini her zaman yetersiz ve hiç bir şey bilmeden şans eseri ilerleyen birisi olarak gören bir doktordan. Morfin alarak hayata tutunan, morfinden vazgeçemeyen her gün yavaş yavaş kendi sonunu getiren bir doktora hatta elleriyle bile isteyerek katil olan bir doktora kadar.
" Beni ele verecek hiçbir şey yok. Belki verirse gözbebeklerim verir, o da akşamları..."
Okulda öğretildiği gibi değilmiş her şey...
#okdumbitti
Genç doktor Bomgard , şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya doktor olarak gelir. Ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir. hem de hiç tecrübe etmediği vakalarla karşılaşıp ne yapması gerektiği konusunda kendi içinde vermiş olduğu mücadele ve karamsarlık,aynı zamanda yapması gereken ameliyatlar ve tedavileri vardır. bulunduğu o süreçte hem zorlu hava koşulları ile mücadele etmiş hem de ilk defa deneyimlerini yaşamıştır... tabiri caizse acemilik dönemini aşmada ve mesleki anlamda olgunluğa giden yolda tecrübeler yaşamıştır. bir yıl kadar kaldığı bu yerde farklı vakalarla karşılaşır ve duygular hisseder . 1 yılın sonunda ise istediği gibi şehir merkezine geçiş yapar . bu süreçte kendi yerine gelen genç doktorun nasıl adım adım morfinman olduğu ve hazin bir son ile arkadaşın hayatının noktalanmasını bizlere günlüğü aracıyla anlatır.
Mesleğimiz okullarda öğretildiği gibi değildir. hayat hiç olmadığı bir yerde okulda gösterilmeyen bir durumu kişinin karşısına çıkarabilir ve bireyde karamsarlığı ortaya çıkarır. doktor Bomgard'ın yaşadığı ise tam olarak buydu.
Doktor Bomgard'ın dediği gibi " Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş."
herkese iyi okumalar...
#gençbirdoktorunanıları #mihailbulgakov #modernklasikler #türkiyeişbankasıkültüryayınları #kış #kitapyorumu #kitaptavsiyesi #kitapincelemesi #bookreels #bookphotography #benimgozumden #reels
Mezuniyetinin ardından ücra bir köye atanan acemi Dr. Bomgard'ın dünyasına misafir olduğumuz bu kitap beni bir hayli etkiledi açıkçası.
4 yıllık tıp eğitimim ve yaptığım stajlarla bir gözetmen misali hocalarımızın öğretilerini, hastalarla olan iletişimlerini, teşhislerini, müdahalelerini izliyor ve biz de uygulamaya çalışıyoruz. Bu aşamalardan en önemlisi aslında doğru teşhisi koymaktır ve bu da büyük bir sorumluluk anlamına geliyor. Ben de en başından beri, bir gün hastalarla ile baş başa kalacağımı ve yine bir gün bu karar merciinin ben olacağımı düşünüp kaygılanmaktayım açıkçası. Tabii eskiye kıyasla bu kaygımın malpraktis hadiseleri ile yer değiştirmeye başladığını ifade etmekte fayda görüyorum.
İşte tüm gözlerin size baktığı, bir komut beklediği, tam endişelerin en yoğun olduğu noktaya değinen bu kitap, tüm detaylarıyla okuyucuya güçlü bir empati yaptırmayı başarmış.
Genç hekimin ustalık mertebesine ulaşmanın bedelini ödediği bu acemi yolculuğu, her meslekten bireyin kendince ders alacağı bir rehber özelliği taşıyor. "İyi ki okumuşum" dediğim bu kitabı sizlere de tavsiye ediyor ve kitaptan en sevdiğim paragrafı aktararak bitiriyorum.
"Hayır. Asla, uykuya dalarken bile beni hiçbir şey şaşırtamaz demeyeceğim böbürlenerek. Hayır. Bir yıl geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi sürprizlerle dolu olacak. Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş."
Genç Bir Doktorun Anıları
.
Puan:9,6
.
Konusu
.
Bir doktorun yıllar sonra mezun olduğu okuldan sonra gittiği küçük kasabada yaşadığı maceralar.
.
Benim Yorumum
.
Tıp ile ilgili insanların geri kafalılığı ile yaptığı ilk defa denediği şeylerin deneyimleri ve badem keşke olmasaydı dediği kısımlar ile çok güzel bir kitaptı ve eski zamanda modern
Mesleğini yeni eline almış genç bir doktor, gittiği ücra bir kasabada karşılaştığı hastaları, onlar için verdiği çabaların anlatıldığı müthiş akıcı bir roman.
Sadece elimize aldığımız diplomanın bize her konuda sınırsız yetenek vermediğinin, tecrübe sayesinde insanın kendini geliştirebileceğinin anlatıldığı güzel bir eser olmuş. Öğrenmek yaşam boyudur. Süreklidir. Her an herkesten bir şeyler öğrenilebilir. Bazen bir büyüğünden olur bu, bazen bir hastandan olur bazen de bir öğrencinden olur. Kim bilir?
.
.
.
"Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş."
Bir yıl daha geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak. Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
Fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek...
"Onu nasıl kurtaracağım? Hadi bunu kurtardım diyelim, ötekini nasıl kurtaracağım? Ya diğerlerini!"
●●●●●●●
Herkese selamm. Bugün size ince ve güzel bir kitapla geldim. Kitabımız, yeni mezun olmuş genç bir doktorun taşraya gidip orada yaşadıklarını anlatıyor.
Zaman, Rusya'nın devrim zamanları. Genç doktor, hiç bilmediği uzak bir taşra bölgesine mesleğini yapmaya gidiyor ve orada yaşadığı iyi, kötü anıları okuyoruz.
Okurken doktorluğun ne kadar zor bir meslek olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Bir yandan aldığı eğitimle tanı koymaya çalışırken bir yandan taşra kesimin batıl inançlarına maruz kalıyor. Bazen o kadar zorlanıyor ki gündüz yüzlerce hastaya baktığı günün gecesi rüyalarında dokuz yüze yakın hastaya baktığını görüyor. Hastalarla uğraştığı bu süre boyunca bir yandan da yalnızlığı ve karamsarlığı onu etkiliyor.
Kitap 168 sayfa ve içinde dokuz hikaye var. Çabucak bitiyor. Bir doktorun yaşadığı anılarla, fiziksel ve psikolojik ne kadar etkilendiğini gayet güzel kaleme alınmış.
Tavsiye ederim.
Tıp alanına ilgi duyanlara, doktorlara ve doktor adaylarına tavsiye edilebilecek bir kitap. Onun dışında da herkesin severek okuyacağından eminim. Ben çok keyif alarak okudum. Kitabın içindeki vakalar sizi içine çekiyor sanki siz de Doktor Bulgakov ile beraber hastayı kurtarmaya çalışıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Tıp alanında pek bilgim olmamasına rağmen vakaların hepsini anlayabildim. Dili çok sade ve anlatımı çok başarılı. Dokuz vaka var kitapta. Ve bazıları oldukça ilginç.
Doktor Bomgard, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş, hak ettiği saygıyı yaşından dolayı göremeyen bir doktor. Daha sonra soğukkanlılığı ile ve teorik bilgilerini başarılı bir şekilde pratiğe dökmesiyle kendini kanıtlıyor. Böylece herkesin saygısını kazanıyor. Taşranın vazgeçilmezi haline geliyor. Doktorun tüm bunlar olurken içinde kopan fırtınaları, yaşadığı kaygıları sadece okurlar anlayabilir. :)
İncelemeyi doktorumuzun bir sözüyle bitiriyorum: "Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş."
Keyifli okumalar. :)
NOT : Öncelikli olarak tıp alanına ilgi duyanlara, doktorlara ve doktor adaylarına ve daha sonra tüm insanlara tavsiye edilir :)
NOT : Bu kitapta geçen vakaları görsel olarak araştırıp okumanız yararınıza olacaktır. Bilenlere de sorabilirsiniz.
Tıp alanında pek bilgim olmamasına rağmen Bulgakov sayesinde birçoğunu anlayabildiğim vakalar okudum.
Dr. Bomgard müharibə illərində Universiteti bitirərək hər şeydən uzaq bir kənd xəstəxanasına həkim olarak göndərilir. Və ilk səhifələrdə bu təcrübəsiz gəncin həyəcanı, qayğıları, ən çox da bacarıqsız olacağı, kiməsə zərər yetirəcəyi və bunu qaldıra bilməyəcəyi qorxuları göstərilir.
"Rusya soğuğunda insanın ateş dışında bir de çevresine