KIRAT Koşu başladı Rakipleri birkaç boy önde Koşu bitti Kırat birkaç milyon oy önde KIRATIN ŞECERESİ Adı : Demir Rengi : Kır Anası : Melahat Babası : Kaprili Fuat Yaşı : Yirmi Binicisi : Belli Ya Cokey Süleyman Ya “Okey” Süleyman
Sayfa 145 - Özgür YayınlarıKitabı okudu
Doğum sancılar ve Demir kırat sahnede
Böylece kaynaşmalar devam etti. Nihayet, 7 Haziran 1945 tarihini taşıyan ve parti grup başkanlığına verilen bir takrirde, CHP içinde, çok partili rejime doğru ilk çaba başladı. CHP'nin dört tanınmış üyesi, "memlekette demokratik usullerin, daha geniş tatbikine geçilmesini" istediler. Dörtlü Takrir adını alan bu yazının altında; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan'ın imzaları vardı. Takrirle, demokratik hürriyet ve murakabenin Atatürk'ün de adına bağlı olan 1924 Anayasasında da bulunduğunu kaydederek, çok parti adını anmadan, başlıca üç maddelik bir teklifte bulunuluyordu.
Sayfa 126 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
'Demir Kırat' Geliyor...
Böylece iç ve dış zorunluluklar, tek partili dönemden çok partili döneme gelişi gerektirmektedir. Ve “ideolojik” bir engel de yoktur buna. Asker-sivil bürokrasinin bir siyaset felsefesi olarak kabul ettiği, devlet-toplum ilişkilerinde de uyguladığı “Kemalizm” bu geçişe engel değil. Demokrat Parti, işte böyle bir ortamda doğar (7 Ocak 1946) ve kısa zamanda gelişir. Halk yığınlarının geniş ilgi ve desteğini görmesine karşın, özünde “halka karşı” bir harekettir. Çünkü, çıkarları geniş halk kitlelerinin çıkarlarıyla zıtlaşan sınıf ve zümrelerin sözcüsüdür. Demokrat Parti’yi, Terakkiperver Fırka ve Serbest Fırka ile aynı çizgide saymak olasıdır.
Sayfa 185 - Akım Yayınları
Demir Kırat :)))))
"Ne var ki halk arasında 'demokrat' kelimesi de halka yabancıydı. Halk, kısa zamanda bunu kendi diline çeviriverdi. Köy kahvelerinde 'demokrat yerine 'demir kırat' denmeye başlandı. Demokrat Parti'den sözederken 'Demir Kırat Partisi' deniliyordu."
Sayfa 113 - İletişim (Birand, Dündar ve Çaplı 1991: 34)
demirkıratın çıkış hikayesi
Demir Kırat adını ben ilk defa bizim Kayaş vadisinde köylüden işitmişimdir. 1950 seçimleri günüydü. Oranın Ortaköyünden Koca Hüseyin beni yolda arabasına aldı. Yüzü üzgündü: -Oldu gayri olan efendi. Bugün Paşa babayı bıraktık, köycek Demir Kirata kâğıt attık... Seçim vadide hareketli geçmişti. Hoca Zeynelâbidin vâdi köylerinde gece gündüz kolaç atıyordu. Bütün kozu, yakınımizdaki Hasanoğlan köy enstitüsünün kominist, dinsiz olduğuydu. Ona göre kızlar oğlanlar, alt alta, üst üsteydi. Enstitünün binaları da, havadan bakılınca Orak Çekiç şeklindeymiş. Hoca yanında «Gazi Osman Paşanın bayraktarı» diye göğsünde bir de Osmanlı nişanı taşıyan bir zavallı gezdiriyordu. Herifin yaşı Gazi Osman Paşanın Bayrakdarı olmasına yeterli değildi ama, Zeynelabidin Hocaya göre, Moskoflara saldıran işte bu yiğitti. Yalnız anlaşılıyordu ki, demokrat kelimesi şekil değiştirmiş, Demir Kırat olmuştu. Hoca Zeynelâbidine seçim bitince galiba pek yüz vermediler ama, Demir Kırat, o gün bu gün sahnededir...
Sayfa 520Kitabı okudu
Köroğlu yaşlanıp, delikli demir çıktı mertlik bozuldu, eğri kılıç kında paslanmalıdır, diyerek dağları bırakınca, insanlığa yaptığı iyiliklerden dolayı Kırk Ölmezler onu bulmuş, aralarına almışlar, Kırk Ölmezler Kırk Bir Ölmez olmuşlar. Kırat da, önce abıhayat içip ölümsüz olmuşmuş. Kırat gelmiş, Kırk Bir Ölmezlerin meclisinin kapısında durmuş. Kırk Bir Ölmezlerin başı, Körünoğlu, demiş, bu ağzı var dili yok hayvan insanları çok sevdi. Yoksulluğu lanetledi, böylelikle de ermişler mertebesine erişti, demiş. Onun değeri bizim gözümüzde insandan üstündür. Kıyamete kadar biz ona bakacağız, gelsin bizimle yaşasın, demiş.
Sayfa 487Kitabı okudu
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.