4 gün önce vefat eden Özer Çiller.
1995'te Başbakan Çiller, benimle Devlet Bakanı Şerif Ercan'ın istifasını önlemem için görüşmek istemişti. Hükümet düşecek. Demişler ki, “Onun en yakını Ünal Yaltırık'tır." Özel Kalem'den aradılar: "Başbakan sizinle görüşmek istiyor. Acele yarın gelebilir misiniz?” Atladım uçağa. Ben başbakanla görüşeceğim diye beklerken baktım, kocası! Özer Çiller ile görüştüm. Gayet samimi, saygılı davrandı bana. Sonra bir yarım saat de kendisiyle görüşebildik. İşte, “Şerif Bey'i kaybetmeyelim, yeniden kazanalım..." Nerede olduğunu bir tek ben ve Cindoruk biliyoruz. Bolu'daki otelde saklanıyor Şerif Ercan. Telefon açıp vaziyeti ona bildirdim. "Aman," dedi, "belli etme." Ben de belli etmedim. “Yarın evine gidelim mi, eşi evdedir, onunla görüşürsünüz,” dedim. İki tarafı idare ediyorum. Öyle bir durumdayım. Sonra TOBB Başkanı Yalım Erez geldi. Şerif Ercan, Yalım Erez'in geldiğini duyunca gizlice Ankara'ya döndü. Gece Yalım Erez ile görüşünce ikna oldu ve istifadan vazgeçti. Ertesi gün İstanbul'a döneceğim, Esenboğa yolunda araç içi telefondan Türkeş aradı. Ankara'da olduğumu öğrenmiş, neden ona uğramadığımı soruyor. Demirel'e yakınlığımı iyi biliyordu. "Döneyim mi efendim," dedim. "Şart değil, biletimi iptal edebilirim." "Yok," dedi, "oradan gelme şimdi. Ama valizini hazırla. Artık bir arada olma zamanımız geldi, seninle bir uzun uzun konuşalım." Seçimler yaklaşıyordu çünkü. Ama ben bu meselenin peşinden koşmadım.
Demirel satılacak herşeyi satar. Yeter ki çıkarı olsun!
Demirel'i Başbakan yapar yapmaz CIA Türk hükümetinden şöyle bir istekte bulunacaktır. İran Irak ve Türkiye Kürtlerini federe bir Cumhuriyet haline getirelim. Bunu Türkiye'ye bağlayalım. Hem de büyük toprak kazanmış olursunuz ve Başbakan bu öneriyi ciddiye alıp yetkili kurullarının, hatta Genelkurmay'ın gündemine bile taşıyacaktır. Fakat genelkurmay tartışmaya bile gerek görmeyecektir. Öneriyi reddedecektir.
Sayfa 120
Reklam
Kardeş olmak için kan bağı mı getekti ille de ?!
Sayfa 17 - EphesusKitabı okudu
Bazı insanlar,hep kalmak, anılar bırakmak,iz sürmek için gelmiştir yaşamımıza. Sevindiğinde veya üzüldüğünde ilk aklına gelmek için belki de... Hiç bilmediğimiz yabancılar, bazen seçilmiş kardeşlerimiz olurdu.
Sayfa 444 - EphesusKitabı okudu
Sen... Benim yaram gibisin. Sardıkça kanıyorsun... Kanadıkça sarıyorum. Kabuk tutmayan... Bildim bileli can yakan...
Sayfa 350 - EphesusKitabı okudu
270 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bunca zaman hep diğer tarafı, işkenceyi, korkuyu, dehşeti, acıyı okuduk, izledik. Tüm dünyanın gözleri önünde bu nasıl olur dediğimiz her şeyin göz göre göre gelişi ve bu çılgınlığın içine istemeyerek de olsa sürüklenen genç, eğitimli bir Alman. Nazi Almanyası'nda olanları ari bir Alman'ın gözünden okumak isterseniz tavsiye edeceğim bir kitap olur.
Bir Alman'ın Hikayesi
Bir Alman'ın HikayesiSebastian Haffner · İletişim Yayınları · 2020223 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.