Sadettin Ökten ile ilk olarak Podcast’lerdeki sohbetleriyle tanıştım. Kendisinin naif anlatımı kitabında da hissediliyor. Ve bu kitabında Sadettin Ökten’in değerli alimlerden Celalettin Ökten’in oğlu olduğunu öğrendim. Bu beni kendisine daha da samimi hissettirdi. Burada görüyorum ki bazen babadan oğla mal değil ilimde miras kalır.
Kitaba gelecek olursak Sadettin Ökten bu kitabında medeniyet şehirinin nasıl kurulduğundan bahsediyor. İnsanın “Ben nereden geldim?” sorusuyla başlayan serüveni bir şehrin nasıl inşa edildiğine kadar devam etmektedir. Şehirlerin insan, insanların da şehirler üzerindeki etkileri ile birlikte bir şehri inşa edenin insan olduğunu görüyoruz.
Açıkçası kitabın ilk başlarında verim sağlayamamıştım ama her bir cümlenin derinliğine indiğimin de aslında yüzeysel olarak bildiğim ama bu bilgilere daha önceden bu kadar detaylı bakmadığımı gördüm. Mesela şu cümleyi alıntılamak istiyorum:
“Kimlik duygularla kazanılır.
Birinci adım görmek, ikinci adım okumak, okuduğunu gördükleriyle karşılaştırarak tecrübe edilmiş bilgi sahibi olmak, sonra fikir üretmek, sonra duygulanmak... Böylece kimlik oluşuyor.”