Uzun zamandır bu kadar altını çizdiğim ve etkilendiğim bir kitap olmamıştı. Düşünceler ve Duyuşlar diye iki ana bölümden oluşan Var olmak kitabı ilk bölümde insanı derin düşünmeye çekiyorken, ikinci bölümde yazar Nurettin Topçu ( hissederek ve yaşayıp gönlünün yanması sonucunda kaleme dökülen duygularla) okurlarına uyarılarda ve tavsiyelerde bulunuyor. Açıkçası duyuşlar kısmını okurken Nurettin Topçu’nun hayatı boyunca birçok imtihanlar yaşayarak bunları en iyi şekilde analiz edip hayatına indirgediğini gördüm. Sanki hayatında yaşadığı olaylar sonucunda ders aldığı şeyleri insanlara da öğretmek, göstermek gayesiyle yazmış gibi.. “Ben hayatta bunları yaşadım ve çok ızdırap çektim. Sizler çekmeyin. Bunları yapın.” der gibi..Çünkü bu duygu ve arzu okuyuca çok net geçiyor. Ya da okurken kendimi gördüm ondan bu kadar derin hissettim bilemiyorum. Kitabın sonuna doğru gelirken en çok etkilendiğim kısmı buraya eklemek isterim ve okuması için herkese şiddetle tavsiye ederim:
Kalpsizlerin cenneti olan bu dünya bize vatan olmayacak. Bize dünyayı zindan yapan düşman değil, dostlarımızdır. Ne garip cilve! Dostların kalbi kirlendikçe bizim kalbimiz kırılıyor. Kalbi akıl hikmetiyle anlamaya çalışmak boşunadır. Kalplerin ezeli kaderini, kalbi kırıldıkça Rabb’e yakınlaşanlar bilirler. Onlar ne diyor bak:
“Kalpler kırılmak için yaratılmıştır.”