342 syf.
·
Not rated
İnsanlar en sonunda becermiş dünyayı yoketmiş, buldukları Yen'i gezegende de rahat durmuyorlar tabii, sömürü savaş devam, kafayı biraz daha fazla çalıştıranlar eski inançlarından arta kalan deneyimlerine dayanarak kendilerini tanrılaştırmışlar sonsuzluğa doğru akıyorlar, içlerinden bir tanesi de sömürüden sıkılmış olacak ki diğer Tanrı arkadaşlarına kafa tutuyor vs. Özellikle hint mitolojisi ilgi alanınızdaysa ve bir de Homo Deus adlı kitabı da okuduysanız fevkaladenin fevkinde bir kitap (zaten george martin adlı muhterem yazılmış en iyi beş bilimkurgudan biri demiş bu kitap için, o kaddar iyi yani)
Işık Tanrısı
Işık TanrısıRoger Zelazny · İthaki Yayınları · 2016413 okunma
Okunmalı... Kalbi şeytanın vesveselerine karşı korumak, gereklidir, bu görev, her mükellefin omuzlarına yüklenmiş bir «farz-ı ayn»dir. Gerekli olan bir neticeye kendisi olmaksızın ulaşılmayan vasıta da gereklidir. Şeytanın sızma yollarını bilmeksizin kalbi ona karşı savunmakta başarıya ulaşılamaz. Demek ki, onun sızma yollarını bilmek farz
Reklam
Adamın biri Dervişe gelip; Ben mutluluk istiyorum demiş Derviş demiş ki; Önce "BEN" kelimesini çıkar lügatından. Sonra da "İSTİYORUM"u yok et. Bu ikisi Nefs'dir Şimdi sana geriye sadece "MUTLULUK" kaldı.
Markopaşa · 12 Mayıs 1947 · Sayı: 21 " Bir Matbaa Versen, İmdadıma Gelsen'' ana başlıklı yazının konusu bir Türk müziği konseri eleştirisidir. Konserde son şarkıyı Markopaşa söylemiştir: "...En son şarkıyı Markopaşa kart ve çatlak sesiyle Recep Peker'in önünde diz çökerek okudu: Titrer yüreğim her ne zaman yadıma gelsen Kan
Bir yandan gazete yayımlanırken diğer yandan da mahkemeler sürmektedir. Bu sıralarda Markopaşa aleyhine gösteriler de yapılmaya başlanmıştır. Dönemin diğer gazetelerinde, satıcılardan aldıkları Markopaşa'ları yırtan yurttaşlardan söz edilmektedir. Eskişehir'de Markopaşa'yı getiren Toros Ekspresi'ne saldırı girişimi olur (Cumhuriyet ile Ulus,
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.