_ Kadın öyle bir şeydir ki, sen onu ne kadar incelersen incele, hep yepyenidir. _ O zaman en iyisi incelememek. _Hayır. Bir matematikçi, zevk, gerçeği ortaya çıkarmakta değil, onu aramaktadır, demiş.
Tolstoy demiş ki:
Sevdiğin insanları kaybetmeye alıştığın zaman, hayatı önemsememeye başlıyorsun...
Reklam
Tolstoy demiş ki: "Hayat ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı sana geri çevirir; ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.”
"Benim yalnızlığım insanlarla dolu" demiş ya hani Kafka...
"İvan İlyiç son zamanlarda, kalabalık bir kentte, bunca eş dostun ve ailesinin arasında olduğu hâlde ne yerin, ne de denizin dibinde olması imkânsız korkunç bir yalnızlık içinde yüzü divanın arkalığına dönük yatarken, yalnızca geçmişin hayâliyle yaşıyordu."
Hayır. Bir matematikçi, zevk, gerçeği ortaya çıkarmakta değil, onu aramaktadır, demiş.
Sayfa 215Kitabı okudu
Tolstoy da bu menkıbeyi anlatıyor.
İranlı Sadi bir keresinde, babasinin yaninda otururken, bütün gece gözünü kırpmadan kutsal kitap Kuran'ı okuduğunu, o sırada evdeki herkesin derin uykuda olduğunu anlatıyor. Gecenin bir yarısında, diyor Sadi, kitabı kapatıp babama "Kimse dua etmiyor ve kutsal kitabı dinlemiyor, ölü gibi uyuyor" dedim. "Başkalarını ayıplayacağına, sen de git yat" demiş babasi.
Reklam
Demiş Tolstoy ağa
Mutluluk masal, mutsuzluk ise öyküdür ..
Tolstoy soyle demis; Bir erkegin bir kadina verebilecegi en guzel sey ;omrunun geri kalaninda butun kadinlardan vazgecmis olup ,sadece onun icin atan anlamli bir kalp.
96 syf.
·
Not rated
İtiraf dürüstçe yapılırdı.
Tolstoy,hayatın anlamsızlığı düşüncesini yıllarca süren sorgulamalarıyla,yaşadığı o iniş çıkışlarda gördüğü yerin karanlık dibiyle göğün güzelliğini kaleme almış bu kitabında.Dürüst diliyle bak demiş yaşamımın şurdan itibaren ilk on yılı bunları düşündüm,bunları yaptım,böyle bakıyordum o zamanlar demiş.Sonraki on yıl ise düşüncelerim şunlara evrildi diyip yine güzel sorgulamalarını aktarmış.Bunlar ve şunlar dediğimse hayatın anlamının ne olduğu,ne için yaşandığı ve amaç ne gibi sorular.Bu soruları önce bilimle idrak etmeye çalışmış sonra yönü dine kaymış ama dediğim gibi hep inişli çıkışlı olmuş bu süreç onun için.Yani evet buldum dediği anda sanki yeni bir kara delik ruhunda zuhur etmiş ve o kara deliği dinin ışığı aydınlatabilecek mi diye yeniden sorgulamaya başlamış.Aslında sorguladığı bu durumda dinin kendisi oluyor.Okuduğuma çok memnun olduğum bir kitap daha önce bu konuda düşünmediğim şeyleri düşündürdü.Tolstoy’un her şeyi açık yürekliliğiyle anlattığını hissetmem de ayrı güzeldi zaten itiraflar böyle yapılmaz mı? Tanrıyı,dini,yaşamı sorgulayan herkese okumasını tavsiye edebilirim. Sahi var olmamak da mümkünken neden var olmuştuk?
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Antik Kitap · 201622.9k okunma
Tolstoy'a sormuşlar: "Nasıl 'iyi insan' olunabilir?" "Önce, 'kötülük ve kötü insan' hususunda mutabık olmak lazım" demiş. "Peki, kötü insan nedir?"diye sormuşlar. Verdiği cevap sarsıcı: ''Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan, en kötü insandır.''
Reklam
Bir matematikçi, zevk, gerçeği ortaya çıkarmakta değil, onu aramaktadır demiş.
Tilki, asmadan sarkan olgun bir üzüm salkımı görmüş. Görür görmez de bu salkımı nasıl yiyeceğini düşünmeye başlamış. Uzun süre salkımı koparmak için çabalamış, ama koparamamış. Bunun üzerine vazgeçmiş. Amacına ulaşamamış olmanın verdiği sıkıntıdan kurtulmak için de “Zaten hâlâ yeşildi ve olgunlaşmamıştı,” demiş.
Neden canın sıkılıyor biliyor musun? demiş. Çünkü kötüsün. Kötülük de kalbi kemirir. Biz her zaman neşeliyiz, çünkü hep iyilik isteriz ve kimseye zarar vermeyiz.
1,409 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.