bir keresinde annem, dünyada iki tür insan olduğunu söylemişti: lise yıllarını sevenler ve sonraki on yıllarını lise hayatlarını unutmak için harcayanlar. ''seni öldürmeyen şey güçlendirir.'' demişti. ama bir şey onu öldürmüştü ve ben hiç de güçlü değildim. o halde, belki de üçüncü bir tür daha vardı: lise hayatını asla unutamayacak olanlar.
Sayfa 14
Bir keresinde “Özgür olmak, kendi yaşamımı yalnız başıma sürebilmek için,” demişti, “daima yalnız yaşamayı istemişimdir.”
Reklam
Bizi cezbeden şey­lerle doğal olarak pratik bir ilişki kurmak isteriz, demişti bir keresinde, yani en çok da hastalar ve deliler ve yaşlılar ve ölüler­le, çünkü teorik bilgi bize yetmez, ama uzun süre teorik ilişkiye bağımlıyızdır, tıpkı müzikte olduğu gibi uzun süre teorik ilişki­ye bağımlıyızdır, dedi diye düşündüm. Onu çeken, insanların mutsuzlukları içindeki halleriydi, insanların kendileri değildi, mutsuzluklarıydı ve insanın olduğu her yerde buna rastlıyordu...
"İnsan konuştukça sorun yaratabilir," demişti bir keresinde ve dil, sorunların doğmasına nasıl yol açabiliyorsa, aşk da onun aracılığıyla tahribata uğrayabilirdi.
Sayfa 80
Yüzündeki tiksinti apaçıkmış. Küçükken bir keresinde ölümlülerin neye benzediğini sormuştum. "Biçimlerinin bize benzediğini söyleyebilirsin," demişti babam, " ama ancak bir solucanın balinaya benzediği kadar." Annem daha basit bir açıklama getirmişti: Çürümüş etle dolu iğrenç torbalara benzerler.
İnsan seçer gibi seçerdi toprağı." toprak ile insan kardeştir" derdi . Hatta bir keresinde bir tek çömlek yapmak için belki on çömlek yapılacak çamuru bir kenara atıvermişti. "Her topraktan çömlek olmaz babam" demişti o gün ,"her insandan doğanın insan olmadığı gibi her şehrin toprağı da karılmaz...
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.