Atina'nın demokrasi diye cesaretle övündüğü şey, yalnızca ayrıcalıklı bir azınlık için söz konusuydu. Kölelerin yaptıkları işin özelliği kol işçiliğidir. Bilimsel deney de kol işçiliğine girer. Köle sahipleri böyle bir çabadan kendilerini uzak tutmaktaydılar. İşin garibi, bilim yapmak için zaman ayırabilenler de kölelerin efendileriydi. Bazı toplumlarda kibar anlamındaki "gentle", "men" (insan) denilen centilmenlerdi köle sahipleri. Bilime vakit ayırabilen yalnızca köle sahipleri olduğundan ve onlar da kol işçiliği yapmadığından, hemen hiç kimse bilim yapma olanağı bulamadı. İyonyalılar güzel araç gereçler üretebilecek yetenekteydiler. Fakat köle sahibi olma olanağı teknolojinin gelişmesini sağlayacak dürtüyü ortadan kaldırıyordu. Bu nedenle İyonya'daki büyük uyanışa (MÖ 600) yardımcı olan ticaret, kölelik kurumu yüzünden, iki yüzyıl sonra gerileyişin nedeni olmuştur denebilir. Tarihin büyük cilvelerinden biri söz konusudur bu olguda.
Sayfa 212 - Yedinci Bölüm - Gecenin BelkemiğiKitabı okudu
Demokritos kadın, çocuk ve cinsel ilişkiden fazla hoşlanmazdı. Biraz da zamanını alıyorlar diye onlardan kaçınırdı. Fakat dostluğa değer verir, neşenin hayatın amacı olduğu görüşünü savunur ve heyecanın asıl kaynaklarını bulmaya yönelik felsefi araştırmalara girişirdi. Atina'ya Sokrates'i görmeye gider, ama kendini tanıtmaya çekinirdi. Hipokrat'ın yakın dostuydu. Doğanın güzelliği ve görkemine hayranlık duyardı. Demokrasi düzenindeki yoksulluğu, baskı yöntemindeki zenginliğe yeğ tutardı. Zamanında geçerli olan dinlerin kötülüğüne inanır ve ölümsüz ruh ya da ölümsüz tanrılar diye bir şey olmadığını söylerdi: "Atomlar ve boşluktan başka hiçbir şey yoktur."
Sayfa 205 - Yedinci Bölüm - Gecenin BelkemiğiKitabı okudu
İnsanların Hıristiyanlık, demokrasi veya kapitalizm gibi hayali düzenlere inanmasını nasıl sağlarsınız? Öncelikle hayali olduğunu asla itiraf etmemelisiniz. Daima toplumun sürekliliğini sağlayan düzenin, tanrılar veya doğa yasaları tarafından yaratılmış nesnel bir gerçeklik olduğunu iddia etmelisiniz.