Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Çoxluğun güclü olması hələ onun haqlı olması demək deyil
Reklam
demokratik idarəetmə üsulu “bərabərlik məntiqi” adlandırdığımız hadisədən təkan alır
Hərbi diktaturalar , xüsusilə Latın Amerikasında , daimi uğursuzluqları ilə özünü həmişəlik gözdən salıb , salamat qalanlar isə çox vaxt demokratiya donuna girib .
BM İsrail'in yüzlerce defa Filistinli çocuklar üzerine bomba yağdırması karşısında kınama kararı bile alamıyor. Nerde o kutsal insan hakları, nerde demokrasi havarileri.
Sayfa 52 - DergâhKitabı okudu
196 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
İnsan yüreği çok karanlık, çok karmaşık...
Ne zaman Zülfü Livaneli kitaplarını okusam bana her zaman farklı dünyaların pencerelerini aralarken yaşanılan,yaşanmakta olan ve yaşanılacak olacak olan gerçeklerle yüzleştirir. Ve zaman geçer malesef günümüz şartlarında okuduklarımız bir bir kendini gösterir.:( İnsanların doğaya saygısının yok oluşunu, ayak bastığı yeri paramparça edişini, yönetim adına bencilliği, faşizmi, demokrasi adı altında çevrilen kumpasları, bir insanın birçok kişinin yaşamını nasıl mahvedebileceğini okurken
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
insan psikolojisi üzerine gözlem ve deneyimlerini
Son Ada
Son Ada
kitabında ustalıkla Yalın bir dille bizlere anlatıyor. Demokrasi, eşitlik, adalet ve adaletsizlik üzerine bizleri sorgulatan bir eser. Mutlaka okuma listenize ekleyin. Keyifli okumalar.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,1bin okunma
Reklam
gerçek şeylerin zihne doğrudan girmesi, önceden var olan fikirlerin üzerine attığı örtüden arınmış olarak anlamına geliyordu.
Sayfa 271Kitabı okudu
İbn-i Teymiye (rahimehullah) şöyle demektedir: "Allah'a isyanı gerektiren hususlarda, hidayet ve hak dine uymama noktasında, kendisine itaat edilen her şey tağuttur. İşte bundan dolayıdır ki; Allah'ın kitabı dışında, hükmeden ve hükmüne başvurulan kimseye tağut ismi verilmektedir."(13) ***************************************** (13) İbn-i Tevmiye'nin tağut tanımı üzerine bu cümlesi kitabın orjinalinde yoktur. Ancak Makdisi'nin İbn-i Tevmiye'den yapmış olduğu nakil "...işte bundan dolayıdır ki..." diye başladığı için İbn-i Tevmiye'nin tağut tanımı üzerine sözünün baş kısmını da buraya eklemeyi uygun gördük. Bkz. Mecmu'ul Feteva: 28/201
Sayfa 22 - Şehadet Yayınları
Tağut ve Cihad...
Allah sana rahmet etsin. Ey kardeşim! Bil ki; Allahu Tealâ'nın insanoğluna öğrenmesini ve uygulamasını farz kıldığı ilk esas tağutu inkâr etmek, ondan kaçınmak ve Allah'ı birlemektir. Bu esas bütün işlerin başı, aslı ve direği olup, Allahu Tealâ namaz, zekât ve diğer ibadetlerden önce bunu emretmiştir. Allahu Tealâ insanları ancak tağutu inkar etmeleri ve Allah'a ibadet etmeleri için yaratmış, bu esas üzerine Peygamberler gönderip, kitaplar indirmiştir. Tağutu inkar etme ve Allah'a ibadet etme esası üzerine cihad etmeyi ve bu uğurda şehit olmayı meşru kılmıştır. Allah'ın dostlarıyla şeytanın dostları arasında düşmanlığın temel sebebi bu esas olmakla beraber, İslam devleti ve Raşidi Hilafet'te bu esas üzerine kurulmuştur. Allahu Tealâ şöyle buyurmaktadır. "Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım" (Zariyat/56)
Sayfa 19 - Şehadet Yayınları
Alaycı Kuş...
"Bu kaypak zemin üzerinde herkesin rahatlıkla kullanabildiği bazı ortak anahtar kelimeler var: laiklik, milliyetçilik, hürriyet, demokrasi, vb. Bu kelimeleri hemen herkes aynı rahatlıkla kullanmakla birlikte farklı bir muradı dile getiriyor. Kavramlar özgül bağlamlarından koparılıyor. Bu kelimelerin, muhatab olan kitleler indinde sadece birer şifre değeri vardır. Șifreyi herkes kendi dekoderine göre çözüyor, aynı kelimeden farklı anlamlara ulaşıyor. Siyasal partilerle bu partilerin seçmenleri durumunda olan yurttaşlar arasında da şifrenin rolü önemlidir. Belli kelimeler, belli kavramlar siyasal kuruluşlarla onların seçmenleri arasında tuhaf bir 'parola' ve 'işaret' fonksiyonu yüklenmiştir. Fakat öyle bir parola ve işaret ki, parolayı soran faraza 'anka' işaretini aldı mı, bu işareti 'kuş' diye yorumlama hakkını muhafaza etmekte, işareti veren de 'anka' sözüyle 'zümrüt' dediğini iddia edebilmektedir."
Sayfa 19 - İz Yayınları, 2019 BasımıKitabı okuyor
Reklam
Doğan Avcıoğlu Madanoğlu davasında beraat etmiş ve sonraki yaşamında tamamen kendini Türkiye üzerine yaptığı araştırmalara adamıştı. CHP'den gelen politikaya atılması yönündeki tazyiklere de kapılmamıştı. Çünkü parlamentoya girmesi sürekli eleştirdiği “cici demokrasi" ile uzlaşması anlamına gelmekteydi ve kendi görüşlerini inkâr etmek olacaktı. Avcıoğlu Jakoben çizgisini sürekli korumuş ve hiç değiştirmemiştir. Tıpkı görüşlerinden esinlendiği Şevket Süreyya Aydemir gibi aynı Jakoben çizgide kalmıştır. Bu bakımdan Avcıoğlu kendi içinde tutarlıdır.
Sayfa 178Kitabı okudu
Geçen yüzyılın sosyologları arasında Tocqueville -zira bu sıfatı Auguste Comte kadar hak ediyor- üç yönlü bir özgünlük sergilemektedir. Modern toplumu Auguste Comte'un yaptığı gibi sanayi ile değil, Marx'ın yaptığı gibi kapitalizm ile de değil, ama koşulların eşitliği ile, yani terimin toplumsal anlamıyla, demokrasi ile tanımlar.
Kesit Yayıncılık 1995 Sayfa: 25
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Bir millet bu kadar iyi anlatılabilirdi
...varlığını aşağılayan saldırılar karşısında secde ederken pazarda sebze fiyatlarına söylenmeyi demokrasi sanan;evinde elektrik ya da su kesilince modern bir ülke üzerine fikirler yürüten; insan hakları denince aklına trafik kuralları ve sarhoş naralarından başka bir şey gelmeyen; etikten, otobüs kuyruğunda sıraya uymayı, estetikten, evindeki eşyaların renk uyumunu anlayan; bir gün bile bir resim sergisi ya da kitapçı dükkanı gezmeyen; on bir ay biriktirdiği yanlışlığı, yorgunluk diye kör bir özentiyle sulara taşıyan bu silik, bu gittikçe birbirine benzeyen bir örnek insanların...
260 syf.
7/10 puan verdi
Said Halim Paşa 1865 yılında (64'te olabilir) Mısır'da doğmuş,bir kaç dil bilen Avrupa'da hukuk,siyaset bilimi,vs.. eğitim almış soylu biri.1913-1917 arası sadrazamlık yapmış.1921'de (bu tarih önemli) Roma'da suikast sonucu ölmüş.. Kitaba gelince çok ilginç başlıklar vardı.Okudukça kafamda soru işaretleri oluşturan bir çok
Said Halim Paşa Bütün Eserleri
Said Halim Paşa Bütün EserleriSaid Halim Paşa · Anka Yayınları · 200325 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.