Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DEMOKRAT PARTİ ve 5816....
Mustafa Runyun: (Demokrat parti Konya Milletvekili, 1960 darbesinden sonra Yassıada'da) Arkadaşlarla oturmuş konuşuyorduk: - "Yâhu bizi Atatürk düşmanlığıyla itham ediyorlar. Atatürk'ü koruma kanunu'nu çıkaran biz değil miyiz? Biz nasıl düşman sayılırız; nasıl böyle bir gerekçe ile muhakeme olunuruz?" Bunun üzerine dayanamayıp şunları söyledim: - "Yâhu arkadaşlar, işte bizim başımıza gelenler zaten o yüzden geldi ya! Hâlâ neden oldu diye konuşuyoruz... Eğer, bir de Allah'a ve Resûlullah'a dil uzatılmasını, dine, mukaddesata sövülmesini yasaklayan bir kanun çıkarabilseydik, bunlar başımıza gelmezdi... İlâhî adalet tecelli ediyor. Biz daha büyük cezalara müstehakız..."
Sayfa 282 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Mustafa Runyun Hapiste, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bugün değişen ne var ?
İktidar oyunu ne tuhaftı. l950'de Demokrat Parti hü kümet olduğunda. DP'li Sa­met Ağaoğluı gazetecileri toplayıp. tek parti döneminden ör­nkler vererek. herkesin. hatta şimdi kendi bakanları olan Hulusi Köymen'in bile ... zararlı faaliyetlerde bulunan insan" diye "fişlenmiş" olmasından şikayet ediyordu. Arkasında da ekliyordu: "Artık bu devir kapandı." O devrin kapanması bir yana. bu sözlerin söylenmesin­den birkaç yıl sonra Başbakan Menderes artık kendi millet ­ vekillerini bile izllettiriyordu! Menderes. MAH'ı kendi kişisel amaçlan için kullanmaya başlamıştı .
Sayfa 84
Reklam
American Dream… Hastasıyız.
Amerika pazarı, önceden sadece küçük bir azınlığın faydalanabildiği tüketim mallarına boğuldu. Elektrik sıradan evlere de ulaştı. Orta sınıf aileler de telefon, gramofon, elektrikli süpürge ve buzdolabı sahibi oldular. Her hafta milyonlarca kişi sinemaya gitti. Otomobil, lüks olmaktan çıkıp bir kitle pazarı metası oldu. Amerikan Rüyası, gündelik bir gerçeklik haline gelmiş gibiydi. General Motors’un müdürü ve Demokrat Parti Ulusal Komitesi’nin başkanı John J. Raskob, “herkes zengin olmalı” diyordu. Birçok sıradan Amerikalı da aynı fikirdeydi.
Karma Ekonomi Yılları
Türkiye'de Demokrat Parti'nin iktidara geldiği sıralarda Çin'de de Çin Komünist Partisi dönemi başlıyordu. Parti'nin ülke yönetimindeki ilk yılı tam bir başarıydı. ÇKP yeni devletin örgütlenmesini çok hızlı bir şekilde tamamlayarak çalışmaya başlamış, disiplinli para ve maliye politikaları ile enflasyonu hızla kontrol altına almış, sanayi, tarım, ulaşım ve iletişim altyapılarının onarımında önemli bir yol kat etmişti. Devlet kontrolündeki şirketlerin üretimi hızla artarken, ÇKP sendikalar üzerindeki etkisini kullanarak özel sektör için de rahat bir çalışma ortamı sağlamıştı. Çete oluşumları ortadan kaldırılarak toplumsal ve ekonomik düzen işler hale getirilmişti
Yazarın gözüyle Cumhuriyetin ilk yarım yüzyılının panoraması
(sf 11-14 arasındaki bölümden derlenmiştir) Kurtuluş Savaşı sırasında daha çok taktik nedenlerle benimsenmiş olan "halkçılık" değişen koşullar altında eski anlamını yitirmeye mahkumdu. Artık ne egemenliğin halkta olması söz konusuydu , ne alınan ekonomik kararlarda halkın gözetildiği söylenebilirdi, ne de gerçekten halkın yararına
Sayfa 11 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Demokrat Parti de iktisadi açıdan önemli toplum katmanlarını dikkate almadı ve Osmanlı-Türk devlet geleneğine uygun olarak sadece kitlelere hitap etmeye önem verdi." Aracı konumunda olması gereken yapıların (in­ termediary structures) yokluğunda, kitleler de elbette kolayca yönlendirilebilirdi. Aslında Demokratlar aşkın devlete değil, bürokratik seçkinlere muhaliftiler.
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Sevabı ve günahıyla on yıllık bir iktidar süreci.Roman bu on yıllık dönemin içindeki sancılı 4 gün 3 geceye odaklanıyor.İki kişinin ve etrafındakilerin yaşadıklarından kesit sunuyor . Kitaba geçmeden önce romanın anlatıldığı dönemin öncesi ve biraz sonrasından bahsedeceğim.Konuyla ilgili birçok kitap okudum?görseldeki kitaplarsa bulardan
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 GeceAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20243 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Vazife adamı Murtaza
Önce bekçi sonra fabrika kontrolü olarak çalışan, vazifesini her şeyden ve herkesten üstün tutan Yunanistan muhacirlerinden Murtaza... Şehit dayısı Kolağası Hasan Bey'in kanını taşımakla sürekli övünen, dayısı gibi bir oğlan doğuramadığı için karısından sürekli dert yanan tuhaf bir garip adam. Trakya şivesi ile yazılmış bu romanda, şiveden kaynaklı oldukça eğlenceli bölümler vardı, ancak trajikomik denebilecek çok hüzünlü bölümler de vardı. . Demokrat Parti iktidara gelmeden önceki 1940-50 yılları arasında geçiyor roman. Orhan Kemal kendisi de pamuk/çırçır fabrikasında işçilik yapmış, o nedenle fabrika işçilerinin jargonuna son derece hakim. Romanda işçiler ve ustalar arası diyaloglar okura film izletircesine ustalıkla ve son derece doğal bir dille aktarılıyor. . Türk edebiyatının en iyi 100 romanından biri olması sebebiyle kitap kulübümüz ile seçtiğimiz bu eseri çok severek okudum. Orhan Kemal büyük bir edebiyat ustası, Tersine Dünya, 72. Koğuş
72. Koğuş
72. Koğuş
Tersine Dünya
Tersine Dünya
kitaplarını da severek okumuştum, Murtaza 'yı da çok sevdim. Adanalı bir yazar olarak Trakya şivesi ile bu kadar başarılı bir eser yazması da ustalığının delaleti. Türk edebiyatı severlere mutlaka tavsiye ederim. ♡ Kitapla kalın... ♡ #240918212 #240913737
Murtaza
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,418 okunma
"Ikincil Gruplar" denen okul. kulüp, STK, dernek, vs. 1930 lar Türkiye sinde yoktu. Sadece halkevleri vardi. Halkevleri ile inkilabin ideolojisi empoze edilecekti; bunda da muvaffak olunmustur. Halkevlerinin bir fonksiyonu daha vardir; mahalli tarihilik, mahalli folklor arastirmalari gelistirilmistir. Bununla beraber 1951 yilinda, Demokrat Parti iktidarinda çikarlan kanun ile tüm halkevier kapatilmistir. Demokrasi döneminde, ikincil gruplarin olmamasi ilk etapta bir boşluk doğurmuştur. Bunu parti gençlik kolları doldurmaya calismistir.
Sayfa 326Kitabı okudu
Aguinaldo hükümeti önderliğine giren karşı-devrimci spekülatörler sürüsü, ABD emperyalizminin Filipinler'de siyasi bir parti kurmasına izin verilen ilk yerli politikacı grubuydu. Onların Partido Federal'i, Filipinler'in ABD'ye katılması için kampanya yürütüyordu. Bu hain partiye üye olmak yabancıların bayrağına sadakatin bir kanıtıydı ve ABD emperyalizminin kurduğu sömürgeci bürokrasiye atanma garantisi anlamına geliyordu. Partido Federal fazlasıyla gözden düşüp izole olduğunda, ABD emperyalistleri Partido Nacionalista'nın bürokratik yardımını aldı ve bu partiye sömürgecilik yaparken halka yurtsever sloganlar atan özel bir rol verdiler. Bu yeni hain partinin lider sınıfı, seleflerinden farklı değildi. Partido Nacionalista, bağımsızlık iddiası ve halkın egemenlik haklarını savunur gözüken özel rolü ile uzun bir süre kukla siyasetlerin egemen olmasında oldukça etkili oldu. Ancak, II. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD emperyalizmi, Partido Nacionalista içindeki en gerici kanattan yeni bir parti oluşturarak yarı-sömürge yarı-feodal bir toplum sınırları içinde bir tarafın diğerini kontrol edeceği iki partili bir sistemin sürdürülmesini uygun buldu. Yüzyılın son çeyreğinde Partido Nacionalista ve Partido Liberal'in programlarında, ABD emperyalizmi, feodalizm ve bürokrat kapitalizmin meselelerime yönelik temel herhangi bir fark bulunmuyordu. Her iki tarafın da her seviyedeki takipçileri bir partiden diğerine kayabiliyordu. Bu kukla siyasi partiler, her zaman Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti ya da Coca-Cola ve Pepsi-Cola gibi birbirine benzer.
Sayfa 157Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.