Kübra isimli yapay zeka programının belli bir sosyal deney için deneme maksatlı olarak kullanılmasının nelere yol açtığını okuyoruz kitapta. Romanda yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırmasının yanında kişisel verileri ele geçirip, kullanma noktasındaki mahareti göz önüne alırsak ürkütücü bir noktaya evrilebildiğini görmekteyiz. Bilim kurgu romanları okumayı sevenlere bu eseri okumalarını tavsiye edebilirim.
Antik çağ
İyi bir bilgilendirme kitabıydı. Zaten yazar pandemi zamanında üniversite öğrencileri için yazdığını ön sözünde belirtmiş fakat bunun dışında kitabın içinde çok fazla İslam teolojisiyle karşılaştırma vardı. Hititlerin politeist inancıyla bir monoteist inancı karşılaştırmak ne kadar doğru olabilirim, bilemedim. Sevgili hocamız, İslamla ya da Musevilik inancıyla örnekler vermese ya da kendince politeist inancı gömmese çok daha evrensel bir bilgilendirme kitabı olabilirmiş. Örneğin üşenilmeden 1000 Tanrıyı yazmış, açıklamalarıyla beraber. Bazılarının harfinin farklı olması ölen kralların tanrı olması dışında yöreden yöreye değişen Tanrı isimlerinin muhtemelen farklılaşması diye tahlil ettim kendi zihnimden. Yazara kattığı şeyler için teşekkür ederim.
Helen Morales'in MS 2. yüzyılda İskenderiyeli Yunan Achilles Tatius tarafından yazılmış olan, Tim Whitmarsh'ın "Leucippe and Clitophon" çevirisine girişinde, Nietzsche'nin, antik Yunan yazıtlarının Yunan edebiyat sanatının yozlaşmasının son bir işareti olarak gördüğünden bahsetmektedir. Bu kısmı okuduğumda fark ettim ki
Kitap, içinizdeki minik çocuğa seslenirken dışınızdaki yetişkine öğütler veren, tadı damakta kalan bir okuma hazzı sunuyor. Böyle beyinlerin eserleriyle dünyada karşılaşabilmek çok güzel
160 syf.
5/10 puan verdi
Yeşilçam filmlerinden seçmelere buyurmaz mısınız
Eski yeşilçam filmlerinin öykü kitabı versiyonu.
"Ben her şeyi unuturum da yüreğime karlar yağdırırken bir başkasına bahar bahçe olmanı unutamam."
Dramatik öykülerin anlatıldığı bir umut ve içsel yolculuk. Kişisel gelişim kitabı gibi ama değil sanki deneme kitabı olarak kategorize edilebilir. Edebi bir eser değil, psikolojik analiz detaylı olay örgüsü yok. Kurgusal karakter ve anlatım yok. Kolay, akıcı bir dil sade anlatım tekniği esas alınmış. Emek verenin emeğine sağlık üretmek her zaman kıymetli. İçinde güzel manalı sözler bulunuyor, ana teması kişinin kendi değerinin farkına vermesi ve her güçlük bir derstir.
Hayranlık Uyandırıcı Bir Otobiyografik Deneme
Seneler Annie Ernaux'nun yazarlık kariyerinin magnum opus'u olarak nitelendiriliyor. Yaşamını özetleyen, bu dünyaya gelmişliğini, yaşamışlığını ve en nihayetinde iz bırakmışlığını kanıtlayan en önemli eseri.
İkinci dünya savaşı sonundan itibaren yazarın çocukluk yıllarından başlayarak iki binli yıllara uzanan atmış yıllık yaşamını hem bireysel tarih, hem de toplumsal ve politik tarih çerçevesinde ortaya koyan yazar, geçmişe ağıt da diyebileceğimiz bir çerçevede ortaya koymuş. Otobiyografiyi yaşanan gerçek olaylar ve gelişmelerle birleştirerek sansürsüz bir biçimde ortaya seren yazarın samimiyeti ve cesareti hayranlık uyandırıcı. Yaşamımızın bir anlamı olmalı ya da onu anlamlandırmaya çalışmalıyız saikiyle böyle bir kitap yazmayı uzun zaman tasarlamış ve fırsatını bulduğunda da yazmış. İyi ki yazmış ve iyi ki okumuşum.
Yaşam denen görece uzun göreve kısa süreci hafızanın karanlık dehlizlerinde kaybolmaktan kurtaran ve başka insanların da bu deneyimi okuyarak özdeşlik kurmalarını sağlayan yazar kesinlikle iyi bir iş yapmış ve başarılı olmuş. Fotoğraf karelerinden yola çıkarak içinde bulunduğu ruh durumunu, o zamanki hayatında duruş biçimini geriye dönerek, geçmişine bakarak, kendi bireysel tarihini karıştırarak yazması büyük bir beceri ve cesaret olduğu gibi bu yaşamın detaylarına bakmak da okuyucu açısından kesinlikle heyecan verici ve hayranlık uyandırıcı. Hararetle tavsiye ederim.
