Zola/Deneysel Roman
« Natüralist romancıya göre, insan hiç durmaksızın devam eden bir evrim sürecinin mahsulüdür ve henüz evrim sürecinin çok ilkel safhalarında yaşamaktadır. Kimyasal bir etki-tepki maddesi olan insan, içine doğduğu sosya-ekonomik şartların ve biyolojik kalıtımın mahsulüdür. İnsanın biyolojik yapısı gibi, duygu ve fikir yapısının da bilimsel bir şekilde incelenebildiğine inanan natüralist romancı, deney romanının natüralist özü ve klasik yapısıyla en bilimsel roman olduğuna inanmıştır. Böyle insan gerçeğini sadece insanın gözlem ve deneye açık olan maddî varlığıyla sınırlayan natüralistler, toplumun her kompartmanını, insan ve toplum ilişkisini bilimsel bir objektiflikle incelemişler ve eserlerinde tasvir etmişlerdir.»
Sayfa 31 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Beden, kalbindeki tahtta oturanın kölesidir. Bizler, göremediğimiz tahtın üzerindeki efendiyi tecrübemize göre değerlendiririz. Öyle insanlar vardır ki maskenin ardını görmek, tecrübe ettikçe mümkün olur.
Sayfa 12 - KIRMIZIBALONKitabı okudu
''İnsan onu unutur! Kesinlikle unutur! Oldu: Bırakır gider.''
İnsan çokluktur, yalnızlık boşluktur, hiçliktir, yalandır.
Tanrı bile(…)parçacığın konumunu ve hızını aynı anda bilemez.
Ancak söz konusu saklı değişken kuramları yanlış ve hatalıdır. İngiliz fizikçi John Bell saklı değişken kuramlarını yanlışlayabilecek deneysel bir sınava geliştirmişti. Deney dikkatli bir şekilde yapıldığında, çıkan sonuçlar saklı değişkenlerle tutarsızlık gösteriyordu. Dolayısıyla Tanrı bile bu noktada Belirsizlik İlkesine bağlı görünür bir parçacığın konumunu ve hızını aynı anda bilemez. Tüm kanıtlar Tanrı’nın olası her durumda zar atan müzmin bir kumarbaz olduğunu gösteriyor.
Sayfa 97
"Kuşaktan kuşağa sürecek bu durum, ta ki içlerinden biri üzerlerinde deney yapan kişinin elinden kaçıp kendi açıklamasını yapana dek. Bunu yapacak yaratığın tabii ki çok, çok kurnaz biri olması gerek. Binde bir olasılık. Kobayların ve onların üzerinde deney yapan kişilerin ortadan kalkmasına bağlı olan bir durum.."
Alaz Yayınları
