BİR KAÇ İYİ FİLM :))
Film önerisi isteyenlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum.. 1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek
Biz Kadınlar
Biz kadınlar, Camdan büyük bir fanusun içindeyiz Korseden sütyene mahpus yaşarız Namus diye biri karar verir; başımızı örtmemize, eteğimizin uzunluğuna. Pantolon yasaktır bize Tahrik edermiş erkekleri.
Reklam
Yoruldum...
Yoruldum güçlü olmaktan, savaş alanına dönmüş bir hayatta ayakta kalmaya çalışmaktan, kazanmaktan, kaybetmekten...Tüm çıkışları kapatılmış bir labirentte deney faresi gibi koşmaktan...Her şeyden, herkesten ama en çok da kendimden yoruldum.
Saliha
Saliha
İbn-i Sina bir deney yapar. İki kuzuyu kafese koyar. Kuzular; aynı yaşta, aynı kiloda ve aynı cinstedir. Yem olarak da iki kuzuya aynı oranda aynı yemden verilir. Kısaca tüm şartlar eşittir. Ancak yan kafeste bir kurt vardır ve kurdu sadece kuzulardan bir tanesi görebilmektedir. Aylar sonra kurdu gören kuzu zayıf çelimsiz olduğundan hastalanıp ölür. Kurt, kuzuya bir şey yapmamasına rağmen kuzu, yaşadığı stres ve korkudan dolayı ölmüş. Kurdu görmeyen diğer kuzu ise oldukça huzurlu mutlu ve sağlıklı şekilde gelişimini sürdürmüş. Bu deneyde lbn-i Sina, zihinsel etkinin sağlık ve bünye üzerindeki olumlu-olumsuz etkisini gözlemlemiştir. Gereksiz korku, kaygı, endişe ve stres insan bünyesine zarar verir. Sağlığınız için stressiz yaşayın ve hiçbir şeyi kafanıza takmayın.. 😇 🕊️ #alıntı
Hedeflerinizi kendinize saklayın.. 🙂🕊️📚 Şimdi bir hedef belirlediğinize göre bu hedefi kendinize saklayın. 2009'da yapılan bir araştırmaya göre psikolog olmaları için yapmaları gereken aktiviteleri yazan öğrencilerin başarı şansı daha az olmuş. Üstelik bu aktiviteleri ve hedefleri sadece deney yapanlarla paylaşmışlardı. Hedeflerini deney yapanlarla paylaşmayan kontrol grubu ise hedeflerinin peşinden gitmeye daha fazla vakit ayırmış. Peki bunun sebebi ne? Hedefinizi başkalarıyla paylaştığınızda çalışma motivasyonunuz azalıyor. Yani eğer ayda iki kitap okumak istiyorsanız bu hedefi kendinize saklayın. 👍🤫🍒 #alıntı
Dostoyevski, hapishanedeki bir köpekle, insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar. "Köpeği takibe alır ve yanından geçen her mahkumun onu tekmelediğini gözlemler. İlginç olan şey, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekme pozisyonu almasıdır. Köpeğin her yanından geçen her mahkum köpeği tekmelemekte ve köpek buna bir tepki vermemektedir. Dostoyevski de, bir gün köpeğe yaklaşır ve onun başını okşamaya başlar. Köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar. Önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek, o günden sonra nerede Dostoyevski'yi görse ondan kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz." Köpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan Dostoyevski'den kaçmasının elbet psikolojik bir açıklaması vardır elbet! Kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı görünce büyük şaşkınlık yaşamaları ve afallamasıdır bu... Ruhu köleleştirilmiş bu köpek sevgiye açtır... İnsanlar içinde geçerlidir bu... Bazen kötü davrandığımız insanlar bizi sever, bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder... 🕊️📚 #Dostoyevski " Ölü Evinden Anılar" kitabından alıntı...
Reklam
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
Beğeni Üzerine Düşüncelerim (Sonuna Kadar Okuyun Lütfen:)
Artık dünya çok değişti. Her şey çok hızlı yaşanmaya başladı. İnsanlar sürekli koşuşturma peşinde. Roman ve şiir kitapları ile çeşitli dergilerde yazdığı yazılarla ünlenen ama ben aynı zamanda modern zaman filozofu olarak gördüğüm Sabahattin Ali’nin de dediği gibi “Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: "Dünyada neler gördünüz?" diye,
... Burası New York metrosu. Bir kemancı 45 dakika boyunca keman çalıyor. Birkaç alkış dışında 25-30 dolar bahşiş topluyor. Oysa o kemancı dünyanın en iyi müzisyenlerinden biri olan Joshua Bell'di. O metroda Joshua, 3.5 milyon dolarlık bir kemanıyla şimdiye kadar yazılmış en karmaşık parçalardan birini çaldı. Metrodan sadece iki gün önce Joshua Bell, Boston'daki bir tiyatroda kapalı gişe sahne almıştı ve koltukların ortalaması yaklaşık 100 dolardı. Deney, sıradan bir ortamda olağanüstü olanın parlamadığını ve çoğu zaman gözden kaçtığını ve hatta küçümsendiğini kanıtlar nitelikte. Mükemmel olabilirsiniz ama takdir görmüyorsanız sakin olun ve ait olduğunuz yere doğru ilerleyin yeteneğiniz doğru yerde kıymet görecektir. #alıntı
“Dostoyevski sürgün yıllarında,hapishanedeki bir köpekle insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar…Köpeği takibe alır ve yanından geçerken her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler…İlginç olan, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonu almasıdır…Köpeğin yanından geçen her mahkum otomatik olarak köpeği tekmeler…Dostoyevski’de , bir gün köpeğin yanına yaklaşır ve başını okşamaya başlar…Köpek bir süre ona şaşkın şaşkın baktıktan sonra ,hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar…Önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek , o günden sonra nerede Dostoyevski’yi görse kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz…”Köpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan Dostoyevskiden kaçmasının bir psikolojik açıklaması vardır elbet!!! Kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi , kardeşliği , paylaşmayı görünce çok büyük şaşkınlık yaşamaları ve afallamalarıdır bu…Ruhu köleleştirilmiş bu köpek sevgiye açtır…İnsanlar içinde geçerlidir bu…Bazen kötü davrandığınız insanlar sizi çok sever ,bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder…
Ölü Evinden Anılar
Ölü Evinden Anılar
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Reklam
Soğuk bir Ocak sabahı bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip gider. Çaldığı 45 dakika boyunca, kemancının önünde sadece 6 kişi çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan yürümeye devam ederek para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hâkim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez ve alkışlamaz. Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3.5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı. Bu gerçek bir hikâyedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post Gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine bir sosyal deney gereği kurgulanmıştı. Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?
Bir yabancıya 36 soru sorarak ona aşık olabilir misiniz?
Psikolog Arthur Aron'un 1997 yılında gerçekleştirdiği deney, bu sorunun cevabını şaşırtıcı bir şekilde "evet" olarak veriyor. Deneyde, birbirini tanımayan bir kadın ve erkek, karşılıklı oturtulur; 36 sorudan oluşan bir listeyi kullanarak sohbet ederler. Sorular, "Hayatta en çok neyi takdir ediyorsun?"dan "Hayatta en büyük pişmanlığın nedir?"e kadar oldukça kişisel ve duygusal konuları kapsar. Sohbetin ardından, çift 4 dakika boyunca birbirlerinin gözlerinin içine bakarlar. ⚫⚫4 dakika boyunca birinin gözlerinin içine bakmayı denerseniz, bunun ne kadar rahatsız edici bir deneyim olduğunu görüyorsunuz bu arada. 2 dakika bile çok fazla Bu şaşırtıcı deneyin sonucu ise oldukça ilgi çekicidir: Deneyin ana karakterlerinden bir çift, 6 ay sonra evlenir! Deney "göz teması ve derin sohbet yoluyla yakınlık kurmanın mümkün olduğunu" gösterir.
21 Eylül Dünya ALZHEİMER GÜNÜ Ömer Amcam…. İlk defa birkaç ay önce bir elinde bastonu, diğer elinde kendi ifadesiyle tüm eşyalarını koyduğu kocaman bir market poşeti ile güvenlik görevlisinin tüm engel olma çabalarına rağmen polikliniğe kan ter içinde girdiğinde görmüştüm onu. İlkbaharın sıcak günlerinde kat kat giyinmiş, bembeyaz
Nemalanmalı
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı film listesi: Admission (2013, Paul Weitz) * 3 İdiots (2009, Rajkumar Hirani) - Eğitim Sistemi, Bilime Bakış * Klass(Ilmar Raag) Eğitim Felsefesi, Çocuk Hakları, Çocuk İstismarı* Another Earth Alternatif Evren, Mağara
İyi akşamlar, arkadaşlar bir konuda yardımınızı rica ediyorum. Hayatımızın bütün alanlarında (şampuan, deterjan, bakım ürünleri ve s.) kullanılan ve "cruelty free" logosunu taşıyan iyi ürünlerin ismini paylaşan blog, site isimlerini veya linklerini bilenler benimle paylaşabilir mi? Ama çoğu markette ulaşabileceğimiz, yaygın ürünler olursa daha çok memnun olurum. Ben biraz baktım firmaların birçoğunun ismini ilk defa gördüyordum Not: genel bakım ürünlerini sormuyorum, hayvanlar üzerinde deney yapmayan ürünleri kastediyorum Not: yorumlardan, gönderinin akışa düşmesinden rahatsız olanlar gönderiyi akışta gizleyebilir
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.