Filozoflar gerçeklik üzerine düşünmede iyi oldukları için Platon onların sorumlu olmaları ve politik gücün tamamını ellerinde bulun­durmaları gerektiğine inanmıştır. En ünlü ese­ri olan Devlet'te, hayali bir mükemmel toplum betimledi. Filozoflar en tepede olacak, özel bir eğitim alacaklardı; buna karşılık yönet­tikleri yurttaşlar uğruna kendi zevklerini bir yana bırakacaklardı. Onların altında, ülkeyi korumak üzere eğitilmiş askerler, onlann da altında çalışan kesim olacaktı. Bu üç grubun mükemmel bir denge içinde olacağını düşü­nüyordu Platon; akılcı kısmının duyguları ve arzulan kontrol altında tuttuğu dengeli bir zi­hin gibi. Ne yazık ki onun toplum modeli son derece anti-demokratikti ve insanları yalanla­rın ve gücün birleşimiyle kontrol altında tu­tuyordu. Platon çoğu sanatı, gerçekliği yanlış temsil ettikleri gerekçesiyle yasaklardı. Ressam görünüşleri resmeder, fakat görünüşler Formlar hakkında aldatıcıdır. Platon'un ideal devletinde yaşamın her yönü, yukarıdan sıkı kontrol altında olacaktır. Bugün bizim totali­ter devlet olarak adlandıracağımız şeydir bu. Platon insanların oy vermesine izin vermenin, yolcuların geminin dümeninde olmasına izin vermekten farksız olduğunu düşünmüştür. Dizginleri, ne yaptıklarını bilen insanlara vermek çok daha iyiydi.
Bir Şizofreni Anlamak
Hayatı boyunca bir çok şizofreni hastası görmüş ve onlarla iletişimde bulunmuş birisi olarak şizofreninin ne olduğu hakkında bildiklerimi size anlatmak istiyorum. Herkesin bildiği gibi şizofreni bir akıl hastalığıdır. Genelde neden olduğu bilinmez. Ancak şizofreniye sebep olan bir takım sebepler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi genetik olabiliyor.
Reklam
Dağa çıkmak
Dağa çıkarken olabildiğince en az çabayla ve hevessiz davranmak gerekir. Hızınızı kendi doğanızın gerçeği belirlemeli. Yerinizde duramıyorsanız hızlanın. Soluğunuz kesilirse yavaşlayın. Dağa, yerinde duramamakla bitip tükenmek arasındaki denge durumuna göre tırmanın. İlerileri artık düşünmez olduğunuzda her adım yalnızca sizi sonuca götüren bir araç değil, eşsiz bir olaydır. Bu yaprağın kenarları dişli. Bu kaya sağlam görünmüyor. Daha yakın olmasına karşın, buradan kar daha az görünüyor. Bunlar dikkat etmeniz gereken şeyler. Yalnızca, ilerideki bir hedef için yaşamak, sığ bir şeydir. Yaşamı dağın tepesi değil, eğimleri ayakta tutar. Her şeyin büyüdüğü yer burasıdır.
EBA YEZİD BESTAMİ VE BAŞ RAHİBİN 40 SORUSU
Ebu Yezid Bestami hazretleri 40. hacını eda ediyordu. Bir bayram akşamı Arafat’ta beklerken. Nefsi “Ey Eba Yezid şu mahşeri kalabalığa bak. Kim senin gibi 40 kez hacca gelmiş?” Gönlünden bu geçince ayağa kalktı ve yüksek bir sesle: “-Ey ahali ben kırk kez hac farizasını yerine getirdim! Bu kırk haccımın sevabını iki ekmeğe satıyorum, alan var
184 öğeden 211 ile 184 arasındakiler gösteriliyor.