Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kal ya da terk et. Gitmek saçmalıktı, kalmak ürkütücüydü.
Sayfa 321Kitabı okudu
(...) Dürüstlüğün elinde tutsaktı. Suçsuzluk denen şu mumya kutusunun içine hapsedilmişti. Sırtında, bir cani için ezici olan melek kanatları vardı. Genel saygının altında ezilmişti. Namuslu bir adam olarak kabul edilmek zordur. Kötü düşünüp iyi konuşmayı dengede tutmak ne güç bir çabadır! Cinayet hayaliyken dürüstlük hayaleti olmuştu. Bu mantıksızlık onun yazgısı olmuştu. (...)
Reklam
Hiç şüphesiz, saflar yanılıyorlardı ama, düşünürler de haklı değillerdi. Bilmece sürüp gidiyor.
Dupduru deniz suyunun içinde, pek çok kez beklenmedik değişik biçimde, oldukça iri hayvanlar görmüştü: Denizanası türünde bir yaratık; suyun dışında yumuşak bir billura benzer, suyun içine yeniden atılınca, saydamlık, renk eşitliği, kaybolacak derecede, oradaki ortama katılır. Bundan şu sonuca ulaşmıştı: Değil mi ki canlı saydamlıklar suda yaşıyordu, bunlar kadar canlı daha başka saydamlıklar da havada yaşayabilirlerdi pekâlâ. Kuşlar hava yaratıkları değillerdir; onlar hem havada, hem de karada yaşıyorlardı. Gilliatt ıssız havaya inanmıyordu. Diyordu ki: “Madem deniz doludur, hava neden boş olsun?” Hava rengindeki yaratıklar ışık içinde görünmez olurlardı, böylelikle de gözümüzden kaçabilirlerdi; bunların havada bulunmadığını kim kanıtlayabilir?
Olaylar bazen doluya benzerler. Sizi kalbura çevirir, sağırlaştırır. Sessiz sakin insanların hayatlarında birdenbire gelişen olaylar, bu olayları, acı verdikleri veya mutlu ettikleri bu kişilerin gözünde anlaşılmaz kılar. Başa gelenlerin farkına varılmaz. Kişi sezinleyemeden ezilir, anlamadan taçlanır.
Sayfa 436 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Efkâr hüzünlü olmanın keyfidir.
Sayfa 384 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayat bir yolculuk, düşünce ise güzergâhtır. Güzergâh kalmayınca durulur. Hedef kaybolunca, güç tükenir. Kaderin gizemli bir takdir yetkisi. vardır. Değneğiyle manevi varlığımıza bile dokunabilir. Umutsuzluk, ruhun çöküşüdür. Buna sadece çok büyük zekâlar direnebilir. Bu bile şüphelidir.
Sayfa 382 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Uğursuz şeylerin derinlerde sabırla pusuya yatması düşünülecek olsa kuluçkaya yatmaya tek bir kuş, çatlamaya tek bir yumurta, açmaya tek bir çiçek, süt vermeye tek bir meme, sevmeye tek bir yürek, kanatlanmaya tek bir zihin bile cesaret edemezdi.
Sayfa 356 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Su sıkıştırılamadığı için esnektir. Gücün altından kayıp gider. Bir yandan saldırıya uğrarken diğer yandan kaçar. Dalgalar böyle oluşur. Dalga, suyun özgürlüğüdür.
Sayfa 314 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sonsuzluk karşısındaki her sayı sıfırdır.
Sayfa 286 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tohum mu yoksa kül mü? Hiçbir şeyi aydınlatmayan milyonlarca meşale, sırrını söylemeyen bir alevlenme, zerrelerden oluşan bir alevin, kuş sürüsüne benzeyen kıvılcım yığını, burgacın karmaşası ve mezarın hareketsizliği, uçurum ağzı bir sorun, yüzünü gösteren ve saklayan bir muamma, karaltılarla maskelenmiş sonsuzluk, işte gece. Bu kadar yığın insana ağır gelir.
Sayfa 285 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ahlâki sıralamada, düşmek uçmayı dışlamaz. Düşmekten yükseliş doğar. Vasat insanlar göz boyayan bir engel karşısında girişimlerinden cayar, güçlüler ise asla.
Sayfa 283 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Burada en ağır kusurların bile bir düzeneğin iyi kötü çalışmasını önleyemediğini belirtelim. Düzenek aksar ama çalışır.
Sayfa 277 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bilmemek denemeye davet eder. Cehalet bir düştür ve merak eden düş, bir kuvvettir. Bilmek bazen alıkoyar ve sıklıkla da bir işten vazgeçmeyi önerir. Gama bilge olsaydı Fırtınalar Burnu karşısında geri adım atacaktı. Kristof Kolomb gökbilimci olsaydı Amerika'yı keşfedemeyecekti.
Sayfa 275 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.