Deniz Benil Gunay

Deniz Benil Gunay
@denizbenilgunay
Books I've read since April 2024. I love books on astronomy and space sciences, also enjoy reading books in the genres of postmodernism and surrealism. Even though I haven't read classic works for a while, Russian literature is my favorite.
Milano
7 reader point
Joined on April 2024
Evrenimiz maddeyle doludur ve o maddenin kütlesi uzay zamanın çizgilerini eğip şeklini bozabilir. Son 20-30 sene içinde, gökbilimciler yerçekimsel kırılma adı verilen olağanüstü bir etkileşim aracılığıyla bu olayı gerçekleşirken gördüler. Yerçekimsel kırılma hem bireysel yıldızların ışığını hem de 10 milyon ışık yılı uzağındaki galaksi kümelerinin ışığını etkiler. Peki o halde, evrendeki tüm maddelerin kütleleri etrafındaki uzay zamanı eğmez mi? O halde, en önemli mesele, uzayı eğmek için tam olarak ne kadar kütle gerektiği; bu miktarın evrende halihazırda bulunan kütle miktarına olan oranı ve uzayın eğilerek hangi şekillere dönüşebildiğidir. Fakat bu soruları cevaplamadan önce dikkate alınması gereken çok önemli bir nokta vardır. Evrenimiz sabit değildir, genişlemektedir.
Sayfa 33 - Hep Kitap YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Özel İzafiyet Teorisi, gündelik olayların çoğunlukla aynı kaldığını ve garip etkilerin yalnızca nesneler ile gözlemcilerin ışık hızına yakın bir hızda hareket ettiklerinde ortaya çıktığını gösterir. Fakat, bu gibi ekstrem durumlardaki garip etkilerin arasında nesnelerin hareket ettikleri yönde kısalmaları ve zaman akışını daha yavaş hissetmeleri vardır. (Bu durum hem hızlı hareket eden uydular hem de yüksek hassasiyetteki atomik saatlere dayanan uydu navigasyon sistemlerinde göz önüne alınması gereken bir olaydır.
Sayfa 31 - Hep Kitap YayıneviKitabı okuyor
Neticede uzay düzgün üçboyutlu bir ağ değildir. Aksine, her yöne çekilip şekil verilebilen bir yapısı vardır; düz birbirine dik açıda görünen çizgiler farklı ölçülerde büzüşüp bir araya gelebilir veya birbirlerinden uzaklaşabilirler. Bunun ne ölçüde olacağı birçok faktöre bağlıdır; bunlardan en önemlisi büyük miktarlardaki maddenin varlığıdır.
Sayfa 29 - Hep Kitap YayıneviKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Kopernik devrimi ile Hubble'ın çığır açan buluşu arasında geçen dönem içinde, Evren'in ve uzayın büyüklüğü birkaç bin kilometreden milyarlarca ışık yılına çıkmıştı. Aynı keşif yolculuğu sonucunda kendi gezegenimize atfedilen önem azalmıştır, çünkü her şeyin merkezinde olmadığı, aksine Samanyolu'ndaki yüz milyarlarca hatta daha fazla yıldızdan biri olan, önemsiz bir yıldızın etrafında dolanan ufacık bir kaya parçası olduğu ortaya çıkmıştır.
Sayfa 28 - Hep Kitap YayıneviKitabı okuyor
The Stoics considered space as the concept of "emptiness"
MÖ 3. yüzyıldan itibaren gelişen stoacı filozoflar adındaki grup, boşluk denen bir şeyin olduğu bir Evren'i hayal edebilen tek gruptu. Fakat onların teorisine göre boşluk içeri sızmıyor, görünür kainatın ötesinde (yıldızlar da dahil) yer alıyordu. O dönemler insanlar gezegenlere özgü yörüngelerin ve aralarındaki boşlukların eter adı verilen esrarengiz bir madde ile dolu olduğu konusunda genel olarak hemfikirdi.
Sayfa 12 - Hep Kitap YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Why are neutrino remnants in space so important?
Tam büyük patlama anında evrenin sıfır büyüklükte ve bu nedenle sonsuz sıcaklıkta olduğu düşünülür. Ama evren genişleyince ışımanın sıcaklığı düşer. Bu anda evren çoğunlukla foton, elektron ve nötrinolardan, ve bunların karşıparçacıklarından, bir miktar da proton ve nötrondan oluşur. Evren genişlemeyi sürdürüp sıcaklık düştükçe çarpışmaların neden olduğu elektron/karşıelektron çiftlerinin oluşma hızı, birbirlerini yoketme hızının altına düşecektir. Böylelikle elektron ve karşıelektronların çoğu birbirini daha çok foton oluşturacak şekilde yokecek ve geriye çok az sayıda elektron kalacaktır. Nötrino ve karşınötrinolar ise birbirlerini yok edemeyeceklerdir, çünkü bu parçacıklar birbirleriyle ve başka parçacıklarla çok az etkileşimde bulunurlar. (O halde bugün de varolmaları gerekir.) Onları gözlemleyebilirsek, evrenin bu çok sıcak ilk aşaması için iyi bir tanıt olurdu.
Sayfa 129 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Eğer evren başlangıçta karmakarışık ve düzensiz, ya da maddenin basıncı düşük idiyse, şimdiki gözlemlerimizle saptanan sınırdan daha çok sayıda erken kara deliğin ortaya çıkmış olması beklenebilirdi. Gözlemlenebilir sayıda erken kara deliklerin yokluğu ise ancak, başlangıçta çok yüksek basınçlı ve son derece tekdüze bir evren açıklanabilir.
Sayfa 124 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
The Age of Primordial Black Holes and the Universe May Be the Same.
Şu halde denebilir ki, gama ışınlarının gözlenmesi erken kara deliklerin varlığı için olumlu bir tanıt değildir, ama bu tür kara deliklerin sayısının bir ışıkyılı oylumunda ortalama 300den fazla olamayacağını kesinlikle söyler. Bu sınır, erken kara deliklerin, evrendeki maddenin en fazla milyonda birini oluşturabileceği anlamına gelir. Erken kara deliklerin böylesine seyrekliği yalın bir gama ışını kaynağı olarak gözlemleyebileceğimiz yakınlıkta bir tanesinin bulunma olasılığını çok düşürür gibi gözükmektedir. Öte yandan, herhangi bir madde, erken kara delikleri kendisine doğru çekeceğinden, yıldız kümeleri içinde ya da etrafında daha sık bulunmaları gerekmektedir. Pluto mesafesinden gelebilecek birkaç taneciği gözlemlemek için şimdiye kadar yapılmış gama ışını dedektörlerinin en büyüğünden daha da büyük bir gama dedektörüne gereksinim vardır. Ayrıca gama ışınları atmosferi delemediği için, bu dedektörün uzayda kurulması zorunludur.
Sayfa 122 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Kara delik küçüldükçe, eksi enerjili parçacığın gerçek parçacık olmadan önce alacağı yol kısalacağı için, kara deliğin parçacık yayınlama hızı artar ve görünen ısısı ortaya çıkar. Kara deliğin dışarı doğru yayınlandığı artı enerjili ışımanın, eksi enerji yüklü parçacıkların kara deliğin içine doğru akmasıyla dengelenmesi gerekir. Einstein'ın E=mc^2 denklemine göre enerjine kütleyle doğru orantılıdır. Şu halde kara deliğin içine doğru eksi enerji akışı onun kütlesini azaltır. Kara deliğin entropisindeki bu azalma, yayınlanan ışımanın entropisi ile fazlasıyla karşılanır.
Sayfa 118 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Strong gravitational attractions such as black holes can alter particles
Gerçek bir parçacığın enerjisi, büyük bir cismi yakınken aynı cisimden uzakta olduğundan daha azdır. Çünkü onu cismin çekiminden kurtarıp uzak bir noktaya götürmek için ek enerji gereklidir. Normal olarak parçacığın enerjisi hala artı kalır ama bir kara deliğin çekim alanı o denli kuvvetlidir ki, uzak noktalardaki bir parçacığın bile eksi enerjisi olabilir.. Şu halde, eksi enerjili bir sezilgen parçacığın, eğer bir kara delik varsa, onun içine düşüp gerçek parçacığı ya da karşı parçacığa dönüşmesi olanaklıdır. Sezilen eksi enerjili parçacık bu durumda ortağı ile birleşip yok olmak zorunda da değildir. Yüzüstü bırakılmış ortağı da benzer biçimde bir kara deliğin içine düşebilir. Ya da artı enerjili olduğu için, kara deliğin yakınından gerçek parçacık ya da karşı parçacık olarak kaçabilir.
Sayfa 118 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Entropy, Second Law of Thermodynamics and Black Holes
Kara Deliğin alanının azalmama özelliği, entropi adı verilen ve bir dizgenin düzensizliğini ölçmekte kullanılan fiziksel niceliği çok andırmaktadır. (Sayfa 113) Princeton'dan Jacob Bekenstein adlı bir araştırma öğrencisi, olay ufkunun alanının kara deliğin entropisinin bir ölçüsü olduğunu öne sürdü. Eğer bir kara deliğin entropisi varsa o zaman ısısı da olmalıdır. Belirli bir ısısı olan bir cisim de belirli miktarda ışıması, yani radyasyon yayması gerekir. ( Sayfa 115) Ama tanımları gereği kara delikler hiçbir şey yayınlamalıdır. Şu halde kara deliğin olay ufkunun alanını, o kara deliğin entropisi olarak yorumlanamayacağı anlaşılıyordu. (Sayfa 116) 1973 yılının Eylül ayında Moskova'yı ziyaret ederken kara delikleri Zeldovich ve Starobinsky adlı iki Sovyet uzmanla tartıştım. Kendi eksenleri tarafında dönen kara deliklerin tanecik mekaniğinin belirsizlik ilkesine göre parçacık üretip yayınlamaları gerektiğine beni ikna ettiler. Hesabı yaptığım zaman kendi etraflarında dönmeyen kara deliklerin bile kararlı bir hızda parçacık yaratıp yayınlamaları gerektiği sonucunu şaşırarak ve öfkelenerek buldum. (Sayfa 117) Beni sonunda ikna eden şey, yayınlanan parçacıkların ışık yelpazesinin sıcak bir cisiminkiyle aynı olduğu, ve kara deliğin termodinamiğin ikinci yasasının zorlanmasını tam önleyecek bir hızda parçacık yayınladığının ortaya çıkması oldu. (Sayfa 117)
Sayfa 117 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Event horizon of black holes
Güneş gibi uzaktaki bir kaynağın düşürdüğü gölgeye baktığımızda, kenarlardaki ışık ışıklarının birbirlerine yaklaşmadıklarını görürsünüz. Olay ufkunu, yani kara deliğin sınırını oluşturan ışık ışınları birbirlerine hiç yaklaşmıyorsa olay ufkunun alanı aynı kalabilir ya da zamanla artabilir ama hiçbir zaman azalamaz çünkü bu ışık ışınlarından en azından bir bölümünün birbirine yaklaşması gerektiği anlamına gelir. Aslında, ne zaman bir madde ya da ışıma kara deliğin içine düşse, kara deliğin alanının artması gerekir. Ya da, iki kara delik çarpışıp tek bir kara delik oluşturmak üzere kaynaşırsa, ortaya çıkan kara deliğin olay ufkunun alanı, iki kara deliklerin olay ufku alanlarının toplamından daha büyük ya da ona eşit olur.
Sayfa 113 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Nötron yıldızının çapı 30 km kadar, yani yıldızın kara delik durumuna geldiği çapın yalnızca birkaç katıdır. Yıldız büzülerek bu denli küçülebilmişse, başka yıldızların daha da küçülüp kara delik olacaklarını beklemek pek de mantıksız olamazdı.
Sayfa 105 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Dönen Kara Delikler için Kerr Çözümü
Bir kara delik Kerr Çözümü olmalıydı. (Israel, Penrose ve Wheeler'in önermesini de kapsar.) Çekimsel çökümden sonra kara delik düzgün bir dönme deviniminde karar kıldığında, büyüklüğü ve biçimi çökerek onu oluşturan cismin doğasına değil; yalnızca kütlesine ve kara deliğin dönme hızına bağlı olmalıdır. Bu aynı zamanda, yıldız çöktüğünde kendisini oluşturan cisme ilişkin özelliklerin hemen hepsini yitireceği anlamına gelir.
Sayfa 104 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.