Deniz Benil Gunay

Deniz Benil Gunay
@denizbenilgunay
Books Ive read since April 2024. I love books on astronomy and space sciences, also enjoy reading books in the genres of postmodernism and surrealism.
Milano
8 okur puanı
Nisan 2024 tarihinde katıldı
Hubble’ın elinde değişken Sefeitlerin parlaklıklarına dayanarak tahmin ettiği galaksi mesafeleri vardı, ve bunları meslektaşı Milton Humason’ın aynı galaksiler için yaptığı kırmızıya kayma ölçümleriyle karşılaştırdı. Bunun sonucunda ortaya çıkan grafik, galaksi mesafesi ile kırmızıya kayma arasında rahatsız edici de olsa net bir ilişki olduğunu gösterdi.
Sayfa 46 - Hep Kitap YayıneviKitabı okudu
Deniz Benil Gunay okurunun profil resmi
Hubble’ın ölçümleri yalnızca çok genel bir ilişkiyi göstermiştir. Galaksi hareketleri aynı zamanda yakındaki diğer galaksilerin yerçekiminden de etkilenir ve bu durum kırmızıya kaymanın mesafeye oranla tam olarak hangi hızda arttığı konusunda farklı tahminler yapılmasına imkan sağlamıştır.
Reklam
Evrenimiz maddeyle doludur ve o maddenin kütlesi uzay zamanın çizgilerini eğip şeklini bozabilir. Son 20-30 sene içinde, gökbilimciler yerçekimsel kırılma adı verilen olağanüstü bir etkileşim aracılığıyla bu olayı gerçekleşirken gördüler. Yerçekimsel kırılma hem bireysel yıldızların ışığını hem de 10 milyon ışık yılı uzağındaki galaksi kümelerinin ışığını etkiler. Peki o halde, evrendeki tüm maddelerin kütleleri etrafındaki uzay zamanı eğmez mi? O halde, en önemli mesele, uzayı eğmek için tam olarak ne kadar kütle gerektiği; bu miktarın evrende halihazırda bulunan kütle miktarına olan oranı ve uzayın eğilerek hangi şekillere dönüşebildiğidir. Fakat bu soruları cevaplamadan önce dikkate alınması gereken çok önemli bir nokta vardır. Evrenimiz sabit değildir, genişlemektedir.
Sayfa 33 - Hep Kitap YayıneviKitabı okudu
Deniz Benil Gunay okurunun profil resmi
Yerçekimsel Kırılma, uzak nesnelerin ışık ışınları görüş hattımız ile bu nesnenin arasında yer alan büyük kütleli bir nesnenin etrafındaki eğilmiş uzay zamanın içinden geçtiğinde ortaya bozulmuş görüntüler çıkar. Yerçekimsel kırılmada, daha uzak bir nesneden yayılan ışık ışınları daha yakındaki bir nesnenin civarındaki kocaman eğilmiş uzay zamanı tarafından Dünya’ya ulaşan yeni rotalara doğru saptırırlar. Bir gözlemcinin bakış açısından görüntüsü kırılmış nesne, öndeki nesnenin çevresinde biçimsiz bir halka gibi görünür. Görüntüsü kırılmış bu galaksiler Hubble Uzay Teleskopu kullanılarak gözlemlendi. Merceğin şekli ve yoğunluğundaki farklılıklar ön plandaki nesnenin kütle dağılımını açığa vurur.
Özel İzafiyet Teorisi, gündelik olayların çoğunlukla aynı kaldığını ve garip etkilerin yalnızca nesneler ile gözlemcilerin ışık hızına yakın bir hızda hareket ettiklerinde ortaya çıktığını gösterir. Fakat, bu gibi ekstrem durumlardaki garip etkilerin arasında nesnelerin hareket ettikleri yönde kısalmaları ve zaman akışını daha yavaş hissetmeleri vardır. (Bu durum hem hızlı hareket eden uydular hem de yüksek hassasiyetteki atomik saatlere dayanan uydu navigasyon sistemlerinde göz önüne alınması gereken bir olaydır.
Sayfa 31 - Hep Kitap YayıneviKitabı okudu
Deniz Benil Gunay okurunun profil resmi
Einstain'ın eskiden öğretmeni olan Hermann Minkowski, zamanı üç uzay boyutu ile yakından bağlantılı olan farklı bir boyut gibi ele almamız gerektiğini savundu. Ancak o zaman genel bir izafiyetin etkileri, bağıl hareket halindeki bir nesnenin boyutlarının bükülmesi veya rotasyonu açısından tarif edilebilecekti. Mesafenin kısalması ve uzaması birbirini etkin bir şekilde dengeler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kopernik devrimi ile Hubble'ın çığır açan buluşu arasında geçen dönem içinde, Evren'in ve uzayın büyüklüğü birkaç bin kilometreden milyarlarca ışık yılına çıkmıştı. Aynı keşif yolculuğu sonucunda kendi gezegenimize atfedilen önem azalmıştır, çünkü her şeyin merkezinde olmadığı, aksine Samanyolu'ndaki yüz milyarlarca hatta daha fazla yıldızdan biri olan, önemsiz bir yıldızın etrafında dolanan ufacık bir kaya parçası olduğu ortaya çıkmıştır.
Sayfa 28 - Hep Kitap YayıneviKitabı okudu
Deniz Benil Gunay okurunun profil resmi
Hubble'ın çığır açan buluşu = Yıldızların uzayda bizden uzaklaşan şekilde hareket ettiklerini kanıtlamasıdır diyebiliriz. Bu evren genişliyor demekti. Yani evren genişledikçe, yaşadığımız bölge daha da önemsizleşiyor ve büyük patlama anı dediğimiz andan uzaklaşıyor. Tek tanrılı dinlerde, insanoğlunun ve Dünya'nın ne kadar evrende benzersiz ve önemli olduğu görüşü hakimdir. Birçok dine göre Tanrı evreni insanoğlu için yaratmıştır. Ancak astronomi gerçekliğinde biz çok da önem arz etmeyen bir taş parçasında yaşamaktayız.
Why are neutrino remnants in space so important?
Tam büyük patlama anında evrenin sıfır büyüklükte ve bu nedenle sonsuz sıcaklıkta olduğu düşünülür. Ama evren genişleyince ışımanın sıcaklığı düşer. Bu anda evren çoğunlukla foton, elektron ve nötrinolardan, ve bunların karşıparçacıklarından, bir miktar da proton ve nötrondan oluşur. Evren genişlemeyi sürdürüp sıcaklık düştükçe çarpışmaların neden olduğu elektron/karşıelektron çiftlerinin oluşma hızı, birbirlerini yoketme hızının altına düşecektir. Böylelikle elektron ve karşıelektronların çoğu birbirini daha çok foton oluşturacak şekilde yokecek ve geriye çok az sayıda elektron kalacaktır. Nötrino ve karşınötrinolar ise birbirlerini yok edemeyeceklerdir, çünkü bu parçacıklar birbirleriyle ve başka parçacıklarla çok az etkileşimde bulunurlar. (O halde bugün de varolmaları gerekir.) Onları gözlemleyebilirsek, evrenin bu çok sıcak ilk aşaması için iyi bir tanıt olurdu.
Sayfa 129 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
Deniz Benil Gunay okurunun profil resmi
Ancak Hawking bu kitabı yayınladığı 1988 senesinde insanoğlu uzayda nötrinoları henüz gözlemleyememişti. 2018 senesinde, Stephan Hawking'in vefatından birkaç ay sonra NASA'nın Fermi Gama-ışını Uzay Teleskobu'nu kullanan bilim insanları, galaksimizin dışından gelen yüksek enerjili bir nötrino kaynağını buldular. Ancak Hawking bu heyecan verici bilgiden haberdar olamadan vefat etti.
Reklam