قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِه۪ۜ فَرَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ اَهْدٰى سَب۪يلًا۟
De ki: “Herkes tıynetine/mizacına/meşrebine uygun hareket eder. Rabbiniz kimin daha doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.”
İsra-84
Hey! işte bundan söz ediliyor! Manevi acının yanında fiziki acının ne önemi var?
Ama yaklaştıkça saray viraneye dönüşür..
Reader Follow Recommendations
...Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım,
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar,
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım.
Yağmur, ayrılığıma seninle derman düştü,
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü,
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün,
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü...
+ Bu sonda gözleri yaşartan tasvir edilemez bir gizem var.
_Felaketin üstü örtülü
Uygulanabilir olduğuna inandığımız düşünceler sisteminin geliştirilerek hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Bu durumda hiç eğitim almamış, kimse ona aklını ve yüreğini geliştirmesi için özen göstermemiştir ; o zaman bu bahtsız öksüzü hangi hakla öldürüyorsunuz?
İçlerinden bazılarının aldıkları eğitimden dolayı önyargılı olduklarını,1804 komplolarının fanatik ve tutkulu mimari olarak devlet hapishanelerinin nemli gölgelerinde saçı yaşından önce ağıran şeflerin beyninin yeterince gelişkin olmadığını,ortak yazgilarinin lanetli zorunluluklarini , monarsinin 8Agustos 1829 'da doludizgin atıldığı bu yokuşta durmanın olanaksızlığıni , kralın o zamana kadar pek de hesaba katmadigimiz etkisini , özellikle de bahtsizliklarinin üzerine içlerinden birinin kraliyetin gücü olarak sayginlikla örttüğünu düşündük.
Her şey hüzünlü ve dokunaklıydi.
Kendilerini adil sananlari acınacak hale düşürürse mutlu olacaktır! Hâkimin ruhunun derinliklerine inip bazen orada bir insanla karşılaşırsa mutlu olacaktır!
Kardeş gezegen üzerlerinde parildıyordu,berrak ve pırıl pırıl,gerçeğin olanaksızlığın güzel bir örneğiydi.
Bizi silip süpürürler , ya da hepimizi ,nasıl derler - neydi o kelime - köle yaparlar,madenlerde onlar için çalışalım diye.
Tartışıyorlardi, çünkü tartışmayı seviyorlardı,kısıtlayıcı bağlardan kurtulan aklın , olanakların oluşturduğu yollar boyunca akıp gitmesini ,sorgulanmayan şeyleri sorgulamayı seviyorlardı.