Denizhan Akşimşek

Denizhan Akşimşek
@denizhanaksimsek
Üniversite
İstanbul
2 reader point
Joined on October 2023
Uyu diyorum aklım çıkıyor, elma deyince sen İnsan’ın dehşetine nasıl da yeniliyor merhamet! Kısmet her zaman en güzel ihtimal ve mürşid’tir düşene kuyu Ölmek de bir ipucudur, sızlayıp dururken içimizde Kenan Bu gömlek neresinden yırtılırsa orası zindandır artık!
Reklam
‘’Seviyor olmak, seviliyor olmaktan üstündür. Çünkü seven sevdiğini bilir, farkındadır.’’ Ulus Baker
Duaların sonunda amin demek, her konuda olduğu gibi şimdi de en doğru karar ve en uygun sonuç nedir, yalnız ve kesinlikle Allah bilir gerçeğine olan güveni belirtmek için kullanılır. Allaha güven aynı iman gibi akıldan ötedir. Akıl mantık almasa bile kabulleniştir. İnanmaktan daha üst kademe, güvenmektir. İnanmak zihinden kaynaklanır güvense yürekten doğar. Benim için neyin iyi olduğunu O benden daha iyi bilir. Olanları anlamayan benim. Ben sadece Söylediklerini yapacağım, zaman gelecek ve ben neler olup bittiğini, hangi şeyin neye sebep olduğunu dinleyeceğim. Yapacağız ve dinleyeceğiz yada işittik ve itaat edeceğiz. Emredilenleri sorgulamakla bir yere varışamayacağını çoktan anladım. Kimisine aklım yetti Kimisine yetmedi. İspat istedim yanıt aradım, yanlış arzuladım fakat çoğu gerçek olmadı. O na inanmak yerine bir başka insana veya kendime mi inanayım? O na güvenmek bana istediklerimi versin ve ben mutlu olayım diye değildir, tam aksine, başıma her be gelirse gelsin, iyi veya iyi olduklarını anlamadığım hepsi, benim aslen gelişim ve tekamülüm için ihtiyacım olan demektir. Zamana yayılamayan kafam, henüz olanları olduğu gibi göremediği için, ancak belli bir süre geçtikten sonra geriye bakıp yorum yapabiliyor. Filmin sonunu görmeden Yönetmenin ne hazırladığını düşünmek, ihtimalleri kafadan geçirmek sonuca ulaşmak demek değildir. Kısıtlı bir beyin kapasitesiyle sınırsız bir olguyu anlamanın nafile çabasıdır.

Reader Follow Recommendations

See All
…Gücümü, nafile dirençlere yorup bitirerek, sadece dinlenmek istediğimde bana konuşan mantığımı çalıştırmayı bırakarak alt edeceğim zamanı bekliyorum. Ve ne diyorum ki, malesef. Hala onu bu zaferle onurlandırarak büyük yanlış ediyorum çünkü bu zaferin bir parçası değildi. Hepsi çok yönlü bir yaradılıştan, güçlü bir rüzgardan geliyor, ancak rüzgar durduğu andan itibaren sakinliğe dönüyor. Beni heyecanlandıran coşkulu doğamdır, beni yatıştıransa uyuşuk doğamdır…
…Hayatımın geri kalanında yalnız başıma olarak teselli, umut ve huzuru sadece kendimde bulacağım; artık kendimden başka bir şeyle uğraşmayı ne istiyorum ne de zorundayım.
Reklam
Yaşam, onun yokluğunu kabulle başlar.
Sevgi, aynı zamanda özgürlük de gerektirir; sevgi özgürce v e r i l m e d i ğ i n d e gerçek anlamda sevgi değildir.
… Ama genç ya da yaşlı, birkaç yıl ya da çok, hiçbir anlamı Yok Zamanın ötesindeki kuleye tırmanan için, bilinçle…
136 syf.
·
Not rated
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain
8.3/10 · 15.1k reads
… Benim hakikatim senin için bir y a l a n olabilir. Mümkündür bu, elbette, kuşku duymak uzun yaşamış olanın ayrıcalığıdır, işte belki bu yüzden, benim gözüme yalancılık gibi gelen şeyleri gerçek kabul etmeye beni ikna edemezsin. Sen kimsin diye sordu Kabil, dikkat et yumurcak bana kim olduğumu sorarsan, senin kim olduğunu bilme hakkımı da tanırsın…
Reklam
139 syf.
·
Not rated
Kabil
KabilJosé Saramago
7.3/10 · 11.2k reads
…Özgürlük yalnızca bir karara “evet” ya da “hayır” demek değildir. Kendimizi şekillendirip yaratma gücüdür. Nietzsche’nin deyişiyle özgürlük, “ asıl olduğumuz şeye dönüşme” kapasitesidir.
Bireysel endişemizin yüzeyinin altına baktığımızda bunun savaş ve ekonomik belirsizlikten çok daha derin bir nedeni olduğunu görürüz. Endişeliyiz çünkü hangi rolü üstleneceğimizi, hangi ilkelere inanacağımızı bilmiyoruzdur…
…Devekuşu en hızlı attan daha hızlı koşar ama yine de kafasını iyice toprağa gömer, işte tam da böyle yapar uçmayan insan. Ağır der o, yeryüzüne ve yaşama; böyle olmasını ister ağırlığın tini! Ne ki hafif olmak ve bir kuş olmak isteyen kendisini sevmeli. Elbette hastaların ve düşkünlerin sevgisiyle değil, çünkü onlarda kokuşmuştur, özseverlik bile…. Daha beşikte bile ağır sözler ve değerler verilir bize -iyi- ve -kötü- sözcükleriyle, böyle adlandırır kendini bu çeyiz. Ve bunun yüzü suyu hürmetine bağışlanıyor yaşıyor olulumuz. Ve dahası, bebeği yanlarına gelmeye zorlarlar ki, geç kalmadan yasaklayabilsinler ona kendini sevmeyi; böyle gerektirir ağırlığın tini. Ve biz - sadakat içinde taşırız bize verileni sert omuzlarımızın üstünde ve yalçın dağların üstünden! Ve terlediğimiz zaman şöyle derler bize: “ Evet, zordur taşımak yaşamı! ‘’ Ama sadece - kendisini - taşımak zor gelir insana! Çünkü çok fazla y a b a n c ı şey yüklenir omuzlarına. Develer gibi diz çöker ve yükünü güzelce yükletir sırtına…. … - bu yüzden asil süsleriyle asil bir kabul girer araya. Ama bu sanatı da öğrenmek gerekir. Bir kabuğa, güzel bir görünüşe ve zekice bir körlüğe sahip olmayı.
Kendini hep sakınan, sonunda hasta düşer fazla sakınmaktan. Övgüler olsun insanı sert kılana! Övmüyorum yağ ve bal akan ülkeyi. Kendini g ö r m e m e y i öğrenmek gerekir, çok ş e y görmek için - bu sertlik gerekir dağa çıkan herkese. Bilmek için gözlerini her şeye çeviren biri, nesnelerin ön yüzünden başka ne görebilir ki?
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.