Deniz ekmek kapısı, deniz hayat, deniz sevgili, deniz zalim, deniz suskun, deniz sevecen, deniz öfkeli. Bazen acından öldürür balıkçıyı, bazen de verdikçe verir. Deniz her olta sallayana, her ağ atana teslim etmez kendine.
Cengiz Aytmatov, toprak ana romanında erkekleri askere alınan bozkırın ortasındaki bir Kırgız köyünde geride kalanların çektiği sıkıntıları anlatıyor. Elde ki yetersiz yiyeceğin muhtaç olandan başlanarak dağıtılması, dört gözle beklenen hasat zamanları, umutların hasat zamanı ertelenmesi, savaş yüzünden ürünün hemen hepsinin merkezden İstenmesi boşa çıkan umutlar, yine açlık, sefalet, bir yandan cepheden gelen ölümleri, umutsuz bekleyişler, savaşın uzun sürmesi üzerine Aşağı çekilen cepheye çağrılma yaşı, anaların evlatlarini bir bir askere göndermesi, ayrılıklar, gözyaşları, yani tek kelimeyle bir bütün zulmetiyle;Savaş. Cengiz Aytmatov o her zamanki berrak ve akıcı uslubuyla bizleri adeta insanlar öğütür gibi harcayan savaş düzeneğinin yarattığı trajedilerle sarsıyor.
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,8bin okunma
Savaş kanlı çizmeleri ile insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa başına eğdiremez,değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdim.