Cemal Süreyya’nın ömrü yetseydi
Fuzuli’nin Beng u Badesi’nin Kürtçe olduğunu söyleyecekti.
Belki de bu uzun şiir Kürtlerin ve Türklerin soluksuz kucaklaşması olacaktı.
Doğduğumuz günden itibaren milyonlarca birbirinden farklı duygu biriktiririz içimizde. Bu duygular, her ne yaşadıysak, onlardan tüten dumanlar gibidir ve her birinin başka bir rengi, farklı bir kokusu vardır. O duyguları koca bir kavanoza doldursak, sonra da iyice çalkalasak, ortaya hangi renk çıkarsa, kaderimizin rengi odur işte. Sonra da ömrümüzün sonuna kadar kendimize, geçmişte en sık yaşadığımız duygularla örülü bir hayat yaşatmanın yollarını arar ve buluruz. Yani çocukluk acılarımızı kendimize tekrar tekrar yaşatırız. Olaylar, kişiler farklı da olsa, duygular hep aynıdır.