Sevgili Cahit abi; Senden öğrendim ki, yaşamak hayret etmektir biraz da.
Eski bir tanıdığım vardı. Bir şairseverdi kendisi. Ama en çok Zarifoğlu'ndan yana heyecanla atardı kalbi. Bunun sebebini ancak şimdi anlayabiliyorum. Ya da bu konudaki idrakim Zarifoğlu'nu tanıma ölçümle oransal bir şekilde arttı mı demeliyim? Kitap Şair'in
Tasavvuf üzerine yazılmış derin ve geniş kapsamlı bir inceleme kitabı Farsça ve Arapça alıntı çeviri ve yorumlar oldukça geniş yer kapsıyor Yazarın yabancı olmasi Farsça ve Arapçadan çevirilerin olmasi dili ve algıyı bazen zorlastirsada alıştıkça kavraması kolaylasiyor Bazen zorlanmamin dışında severek okudum Tasavvufla ilgili kesinlikle birşeyler katıyor.
Heliopolis'in bilginleri esas olarak güneş tanrısı Atum'un ortaya çıkışına ve gelişimine odaklanırken, yakındaki Memphis'in rahipleri de yaratılışa kendi tanrıları Ptah’ın perspektifinden baktılar. Demircilerin, zanaatkârlar ve mimarların tanrısı olarak Ptah’ın, her şeyi yapan büyük zanaatkâr olarak görülmesi doğaldı. Ama Ptah ile dünyanın
Zaman akıp giderken ayağımıza değen bazı küçük yuvarlak taşlar. Bu kitap benim için
Melisa Kesmez 'in ilk kitabı oldu ve dinlediğim kitaplar arasında yerini aldı.
Öncelikle üslubundan bahsetmek istiyorum bu güzel yazarın. Son yıllarda çağdaş Türk Edebiyatına olan ilgi ve yakınlığım arttı. Alışageldiğim okuma tercihlerimi biraz bu yöne evirdim
Kitapta 4 hikaye var hepsi de birbirinden ilginç ve karışık. Sanırım Kafka'nın tüm eserleri kendi ruh halini yansıtıyor. Anlaşılmak için yazdığını da sanmıyorum ama her şeye rağmen okunur mu derseniz bilemiyorum çok kararsız kaldım. İnsanın kendini sorgulamasına sebep veriyor acaba hikayelerde çok derin anlamlar var da ben mi anlamıyorum, çözemiyorum diye. Ki çoğu kişi de anlamadığını belirtmiş zaten. Hikayelerde derin anlamlar varsa bile sadece Kafka'ya hitap ettiğini düşünüyorum. Okuyacaksanız hikayeleri anlama beklentiniz olmasın.
Bir Köy HekimiFranz Kafka · Olympia Yayınları · 20203,660 okunma
Sanırım fantastik sever olarak Sarah J. Maas ile tanışmayan tek kişi ben kalmış olabilirim.Artık rahat bir nefes alabilir herkesi :)
Kitap şahaneydi diye sizi kandırmayacağım.Yavaş ilerlediği için ve karakterlere hemen ısınamayacağınız için bunalcağınız yerler olacak.Ama kitabın sonuna kadar sabreder devam ederseniz kendinizi hikayeye
Yazar Hannah Arendt’e göre Eichmann davasında herkes karşısında Yahudiler’den nefret eden, sapık ve sadist, hasta ruhlu, kötü mü kötü bir cani görmeyi bekliyordu; oysa kitapta çizilen tasvire göre Yahudi soykırımının mimarı olarak sunulan Adolf Eichmann’ın psikopat, sadist bir canavardan ziyade korkutucu derecede sıradan, hatta fazlasıyla sıkıcı
Samuel Beckett ile okuma anılarımı tazeleyeyim dedim, birçok durum ve karakter zihnimde canlansa da ince ayrıntılar da anımsama yaşadım. Buna da güzel bir cümle iliştiren Beckett beni en az