İnsanları “BEN” yapan şeylere biraz daha yakından bakın:
Doktor, Erkek, Genç, Bekâr, Eskişehirli, zayıf, Tavla sever,
sigara kokusundan nefret eder, dostları var, komşuları,
akrabaları… Hep başkalarına göre, topluma, kurumlarına,
geleneklere göre inşa edilmiş bir kim?-lik. Bir an için
çevresindeki herkesin o yokmuş gibi davrandığını farz
edin: insanların ona bakmadığını, ondan yardım
istemediğini hatta selâm vermediğini canlandırın
gözünüzün önünde. Söylediği sözler dipsiz bir kuyuya
atılmış taşlar gibi. Ses bile vermiyor. Günlük hayatın, alışkanlıkların ve bedensel
hazların verdiği güven duygusunun silindiği bir dünya. Kim?-lik yok. “Kim?”
sorusuna cevap bir sessizlik. Aynaya bakıyor ama kendini göremiyor.