Tik Tak
Konuşunca sorunun bir yarısı gider Diğer yarısı içimizde bir yerlerde kalır Akrep ve yelkovan tik tak tik tak Uzanır sözlerimize zaman En derindeki problem yok olur
Dostoyevski, Puşkin, Çehov, Gorki
_Lev Tolstoy_ _Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar. _İnsanları yalan söylеdiklеrindе dinlеmеyi sеvеrim. Çünkü, olmak istеdiklеri ama olamadıkları insanları anlatırlar. _Hayat bizi dört işlеmlе sınar. Gеrçеklеrlе çarpar, ayrılıklarla bölеr, insanlıktan çıkarır vе sonunda topla kеndini dеr. _Bozuk para, insanın
Reklam
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Derindeki içimdeki duygular sessiz..
İstediğim şey bu hayata ne için geldiğimi bulmak ve hayatımı buna adamak. Böylece mutlu olurum kim olduğumu bulursam... Ama nerden başlamalıyım? nereye gitmeliyim? hangi yolları seçmeliyim? hiç bilmiyorum sanki gün ışığını göremeyecek kadar derindeki bir çukurda gibiyim.
İnsanlar çok derindeki duyguları hakkında konuşmak istemezler. 
Andrey Tarkovski
Andrey Tarkovski
Reklam
Adına hayat dediğimiz büyük bir yanılsamayı yegane gerçek sayan, toplumun her bir bireyi ölesiye inandırdığı bir düzene ayak uyduran insanlarız. Sahip olduğumuz her şeyin kısacık bir andan sonra nasıl elimizden yitip gideceğini bilen ama reddetmeyi seçen insanlarız. Kanımızı kabartan en karşı konulmaz arzularımızla, kanımızı donduran o nefes kesen korku hissi aynı şey iken. Öfkemiz ve dinginliğimiz.. Bağışlayıcılık ve erdem.. Aşk ve nefret.. Hepsi tamamen aynı şeyler olmasına karşın yine farklı hissetmemize sebep olan bir ilüzyon karşısında büyülenmiş biyolojik bir tür olmaktan başka hiçbir şey değiliz. Sonunun olmadığını bile bile yine de anlamsız her şeye anlam yüklemekle derindeki acılarını bastırmaya çalışan. Hiç bilmediği bir şeye taparken, hiç bilmediği başka bir şeye düşman olan. Hiç tanımadığı bir insana yardım etme isteğiyle coşarken, öte yandan hiç tanımadığı bir insanı etlerini parçalayarak öldürme istediğinde bulunan bir çelişkiden ibaretiz. Tamamen algısal tecrübelerimiz nihayetinde her birimiz kendi gerçekliğinden o kadar emin, özel bir canlı olduğundan o kadar şüphesiz ki. Daha fazlası olma yolunda gösterdiğimiz çabalarla yaşlanmış ve dürtülerden ibaret bir beden olduğunu sürekli inkar etmekten yorulmuş zihinlerle hepimiz birer kuklayız. Er ya da geç ipler kesildiğinde bütün kuklalar yere serilecek. Mutlak hissizlik karşısında duyulan korkunun yerini yok olmuş bir benlik alacak.
Thearthur
Thearthur
“İnsanlar çok derindeki duyguları hakkında konuşmak istemezler.” Tarkovski
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.