17 Numara yorum spoilerli
Mesele en başından beri katil olmak değil intikam uğruna neler yapabileceğimizdi
Yazarında dedigi gibi kitap boyunca intikam uğruna yanıp kül olan hayatlar görüyoruz matemin başına gidersek sahnenin yaratıcısının defne olduğunu öğrenmiş sonrasında ise asırın intikam ile yanıp tutusurken yaptığı büyük hatayı görmüştük. Şimdi dürüst konuşmak
Sıradışı Bir Ödül Töreni
Okuyucuları bilir. Mustafa Kutlu’nun sade ama etkili bir kalemi vardır. Anlattığı hikâyelerle okuyucusuna keyifli bir okuma sunarken mesajını da ince ince verir.
Bu eseri de öyle nitekim. Kitap 90’larında ki emekli maliyeci Aziz Beyin Kafadanbacaklılar Derneği’nin düzenlemiş olduğu bir ödül töreninde ödül alacaklar arasında olduğunu öğrenmesi ile başlar.
Peki kim bu Kafdanbacaklılar Derneği? Küçük bir deniz kasabasında felsefe öğretmeni olan Tufan Hoca’nın kasabadaki denizciler, bağcılar ve bir grup insanla kurmuş olduğu bir dernektir. Dernek başkanı da Tufan Hocadır. Ama bir gönül kırıklığı ile Tufan Hoca kasabadan ayrılır ve dernek öksüz kalır.
Ve sonra ksabanın kaderi Nezaket Albeni ile değişir. Kendini işine gücüne kasabasına adamış olan Nezaket’in mücadelesi ve dik duruşu gurur verici. Nezaket kasaba için bir el işi atölyesi kurar ve buranın tanıtımı ve turist çekmesi içinde bir ödül töreni düzenlemeye karar verirler Belediye Başkanı ile. Ve işe derneği tekrar canlandırarak başlarlar.
Festival tadındaki bu sıradışı ödül töreni beklenilen gibi mi olacaktır. Yoksa bir hayal kırıklığı mı? Bunun cevabı kitapta saklı. Vermek istediği ince güzel mesajları ile birlikte.
Mustafa Kutlu hikayeleri güzeldir, özeldir okumak iyi hissettirir. Tavsiye edilir.
120 syf.
9/10 puan verdi
Kapıların Dışında
………..……………………………………………………………
1921'de Hamburg'da doğan Wolfgang Borchert, 1941'de Rus Cephesi'ne gönderildi. Yaralı ve hasta olarak geri döndü ve kendini yaralama ve yıkıcı faaliyetler için hastane, cephe ve hapishane arasındaki savaşı geçirir. 1946 sonbaharında, bir haftada onu savaş sonrası Alman döneminin ilk ünlü yazarı
Ya şimdi,ya hiç bir zaman! Var olmak ya da yok olmak...
"— Ne var, ne oldu?
— Ne olacak, hayat hiç yakamı bırakmıyor.
— İyi ya, daha ne istersin?
— İyi mi? Evet hep yüzümü okşasa iyi. Nasıl yaramaz çocuklar okulda kendi halinde bir insanı rahat bırakmazsa, nasıl onu habersizden çimdikler, yüzüne gözüne kum atarlarsa hayat da beni öyle üzüyor... Bittim artık... "
Nasıl bir kitaptın
Çember Apartmanı, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamlayan Türk yazar Defne Suman'a ait bir eserdir.
Çember Apartmanı 352 sayfadan oluşan bir romandır. Eser, 75 yaşındaki Periklis adlı başkarakterin ağzından anlatılır. Genel olarak az dıyalog ve bolca yaşam öyküsü barındıran eserin dili sade,
Böyle Aşıklara Yer Olmasın
Giriş cümlesi kitabın özeti gibi . "Hayatımı mahvettim." yani Orhan içimi şişirdi de şişirdi . Mor mürekkep detayı var. Firdevs'in mektubunu mor mürekkeple yazması tesadüf olmasa gerek .
Melankolik, hasta, bohem, acıların kadını Firdevs. Yani Orhan'a bakıp nasıl böyle bir kadının peşine düştü dedim, Firdevs'e bakıp
