Anlatıldığına göre Haccac Yusuf, Irak Valiliği döneminde Deylemliler'e haber yollayarak onları İslamiyet'e ve kelle vergisi (cizye) vermeye davet eder. Fakat Deylemliler'in bu isteklerin hiçbirini kabul etmemeleri üzerine, ayrıntılı bir Deylem Haritası yaptırmış ve Deylem temsilcisine göstererek "Dediklerimi kabul etmezseniz, memleketinize ordu gönderir ve oraları harap ederim" demiştir. Bunun üzerine Deylem temsilcisi haritaya bakıp, " Sana memleketimizin doğru bir haritasını yapmışlar, ancak şu da var ki bu harita yolları ve dağları koruyan atlıları göstermemiş, onları da orduyu gönderince öğrenirsin!" demiştir. Haccac oğlu Muhammed ile bir ordu göndermiş ise de hiçbir sonuç elde edememiştir. (696-744)
Sayfa 43 - Demos
*Ne kadar da hoş* Dersim diyarından gelenler ise kutsal topraklardan geliyorlardı. Orası batılı Zerdüşt'ün "Sonsuz İlahi Işık" kültünün doğduğu yerdi. Suları da kutsaldı Dersim'in. Tıpkı dağları ve ormanları gibi. Dersim çevresini sular sarmalamış vahşi bir güzelliğin içinde yaşıyordu.
Reklam
Dersimli Seyit Rıza Ermeni isgalinden önce, 1915'de Rus işgaline karşı Ittihat-Terakki'nin yanında savaşmıştır. Bu nedenle kendisine maaş bile bağlanmıştır. Seyit Rıza'nın milislerinin "Munzur Dağları tarafında Fırat Nehri'ni geçerek gelen çeteler, eşkıya ya da milis kuvvetleri Ermeni Ceteleri bertaraf ederek Erzincan'ı işgalden kurtardığı" söylenir. Bu durumu Seyit Rıza 1937-38'de Dersim Olayları sırasında yaptığı görüşmeler sonucu gelip Erzincan Valisine teslim olurken de, kendisini teslim alıp Elazığ'a gönderen valiye sitayişini belirterek şöyle dediği söylenir : "Ben Erzincan'ı iki kere kurtardım ama Erzincan beni bir kere bile kurtarmadı." Seyit Rıza, Erzincan'ın bir kez Rus bir kez de Ermeni işgalinden kurtarılmasına doğrudan müdahale etmiştir. Ekim Devrimi'yle Ruslar çekildikten sonra Erzincan 1918'de Ermeni kuvvetlerinin denetimi altındadır. Seyit Rıza, bazı aşiretlerin kuvvetleriyle 13 Şubat 1918'de Erzincan merkezine girer, "Ermeni işgali" kırılır, sonra da Erzurum'a yönelir. Erzurum'da da Ermeni işgali kırılır ve şehir Kâzım Karabekir'in birliklerine bırakılır...
Şükrü Kaya, Dersim
"Tunceli adıyla şimdi teşkil edilecek vilayetin ve o bölgenin adı Dersim'dir. Dersim, eski bir isim değildir. Dersim uzunluk itibariyle 90, genişlik itibariyle 60 olarak toplam 450-500 kilometredir. Yüksek dağları, derin dereleri ve geniş vadileri vardır. Ve bu bölgenin büyük bir kısmı taşlık ve kayalıktır, sakinler 80-70 bin nüfustan ibarettir. Aslen Türk unsuruna mensup bir kitledir. Bu bölgenin Türk tarihinde resmi olarak ilk teması, Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim'in muharebesine tesadüf ediyor. Ondan sonra memleketin birçok kısımlarındaki idare usulü gibi, yerli ağalara ve beylere verilerek idare olunuyor- du. Tanzimat'ta vilayet teşkilatları yapıldığı zaman burada da vilayet teşkil ediliyor. Fakat her nasılsa -ihmal- Dersim olduğu gibi bırakılıyor. Bu nedenle oranın sosyal yapısı bir ortaçağ yapısıdır.Yani birtakım parçalara ayrılmıştır. Bunlar, medeni hukuk, hatta ceza işlerini kendi aralarında görürler. Bugün burası 91 aşirete bölünmüştür. 1876'dan bugüne kadar muhtelif zamanlarda Dersim üzerine 11 harekât yapılmıştır. Halkı cahil, biraz da toprağın verimsizliğinden dolayı fakir olur ve eli de silahlı olursa tabi böyle yerde vukuat eksik olmaz. Böyle yerler her medeni memlekette bulunabilir."
Sayfa 83 - UmagKitabı okudu
DERSİM, CİZRE YANIYOR Dersim, Cizre yanıyor... kapitalizme karşı mücadele cephesi faşizme karşı mücadele cephesi insan, doğa, ekoloji, devrim, sosyalizm Dersim, Cizre yanıyor... "Taşımız, toprağımız, kutsalımız, memleketimiz, sevdamız yanıyor. Sessiz kalmayın!" Dersim, Cizre yanıyor... "haberin var mı? insana, doğaya düşman olanların yaptıkları bu zalimliğe sessiz kalma!" "Botan'ın dağları (Gabar, Cudi Çirav, Dera) günlerdir yanıyor, alevler Cizre kent merkezinden görülüyor..." Dersim, Cizre yanıyor... H.H.B. 10.08.2017
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.