Necdet Saraç

Necdet SaraçAlevilerin Siyasal Tarihi author
Author
Compiler
8.8/10
9 People
22
Reads
1
Likes
936
Views

About

1961 Erzincan doğumlu Necdet Saraç, ilkokulu İstanbul’da Harbiye İlkokulu’nda, ortaokulu Kurtuluş Ortaokulu’nda, liseyi ise Feriköy Lisesi’nde okudu. Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nin “Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. Almanya’da Halk Yüksek Okulu’nda çalıştı. Köln Sinema Günleri başta olmak üzere, Almanya’da bir çok sosyal-kültürel proje yaptı. Çeşitli televizyon kanallarının Avrupa temsilciliği, SU tv ve YOL tv gibi televizyonların Genel Yayın Yönetmenliğini, BİRGÜN Gazetesi’nde ve YURT Gazetesi’nde çok uzun süre köşe yazarlığı ve muhabirlik yaptı. Avrupa’da ve Türkiye’de Alevi kurumlarında Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Köln Galatasaray Derneği Başkanlığı ve Avrupa Galatasaray Dernekleri Koordinatörlüğü yaptı. CHP’nin 2009 Ankara ve 2014 Maltepe yerel seçim kampanyalarının koordinasyonuna çalıştı. 2015’de CHP İstanbul İl Başkan Adayı oldu. 2015 yılında ön seçime girdi, 11 bin 703 oy alarak 15. sıradan CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı oldu. Seçim kampanyalarında koordinasyon merkezinde çalıştı. Yüzlerce sokak çalışmasına, panele, konferansa, televizyon programına katıldı. 2015-2016 yıllarında CHP Yurtdışı Örgütleri Danışmanlığı yaptı, Yurtdışı CHP birlikleri ile Almanya, Hollanda, Fransa, Belçika, Avusturya ve İsveç gibi ülkelerde bir çok toplantı ve sokak çalışması örgütledi. Necdet Saraç’ın, Sosyal Demokrasi, Farklı Çizgi, Yavuz’un Aklı ve Alevilerin Siyasal Tarihi adlı yayınlanmış dört kitabı var. Evli olan Necdet Saraç’ın iki kızı var.
Title:
Yazar
Birth:
Erzincan, 1961

Readers

1 readers liked.
22 readers read.
17 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Mustafa Kemal’in Hacıbektaş ziyareti:
Mustafa Kemal’in Hacıbektaş ziyareti Aleviler açısından kuşkusuz önemlidir. Osmanlı'nın II. Beyazıt sonrası "ziyaret etmediği" dergâhın, sonrasında resmi olarak en üst düzeyde Enver Paşa tarafından ziyaret edildiği iddia edilmiştir. Yeni bir dönem tartışmalarının yapıldığı sırada, bu yeni dönemin en önemli ismi olan Mustafa Kemal'in dergâhı ziyareti bu anlamıyla önemlidir. Ancak bu ziyaretin "resmi tarih" anlatımlarında yeri yoktur ya da yok denecek kadar azdır. Bu konuda özel araştırma yapmadığınız sürece "resmi tarih yazımında" bu önemli ziyareti bulamazsınız!
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Zalim olana alim denebilir mi?
Alim olmak zalimliği engellemez: Dönemin bütün uleması, din bilginleri hem âlimdi, hem de şair. Tıpkı padişahlarda olduğu gibi şiir yazmayan ulema yok gibiydi.. Hem alim, hem şair olanlar, katliamlar için fetvalar yazmakta da çok mahirdiler... Dönemin din adamları Yavuz Selim'le başlayan süreçte Kızılbaşların "ne kadar kafir", Kızılbaş devleti Safevilerin de "dar-ül Harp" olduğunu anlatmak için, Müftü El Hamza, İbn Kemal ve İdris-i Bitlisi divitlerini hokkalara batırmaya, arkasından da hutbe için minber'e çıkmaya hep hazırdı...
Sayfa 220Kitabı okudu
Ebu Suud ve Aleviler ile ilgili fetvası:
Bu "nur yüzlü, vakur, muhteşem" ve "devletine layık Şeyhülislam" Ebu Suud, Kızılbaşlar için "canları, malları, namusları size helaldir" biçiminde fetvalar vermiş ve Alevi katliamlarının yolunu açmıştır. İşte onlara bir örnek: "SORU: Kızılbaş topluluğunun, dine göre topluca öldürülmesi helal midir? Bunları öldürenler gazi, bu öldürme sırasında ölenler de şehit olur mu? CEVAP: Bu, en büyük, en kutsal savaştır... Bu yolda ölmek de şehitliğin en ulusudur. SORU: Kızılbaşların öldürülmesi, İslam Sultanına (Osmanlı padişahına) düşmanlık besledikleri için mi şarttır, yoksa başka nedenleri de var mıdır?... CEVAP:Bunlar hem sultana isyan ederler, hem de dinsizdirler... SORU: Kızılbaşların önderinin Tanrı Peygamberinin (Muhammet in) soyundan olduğu söyleniyor. Bu durumda, Kızılbaşların öldürülmelerinin helal olduğundan biraz kuşku duyulamaz mı?... CEVAP: Hâşâ, en küçük kuşku duyulmaz. Kızılbaşların yaptıkları kötü işler, o temiz peygamber soyuyla bir ilgilerinin olmadığını göstermeye yeter... Ayrıca, soyunun peygambere dayandığı doğru olsa bile, dinsiz olunca diğer kâfilerden ayrımı kalmaz. Ancak ve ancak doğruluğu tartışılmayacak olan kutsal Şeriat töresine uyanlar ve onun sağlam kurallarını koruyanlar peygamber soyundan olabilir... SORU: Kızılbaşlar, Şii olduklarını söylüyorlar, "Lailahe illallah" diyorlar. Kendilerine karşı uygulanan bu ölçüde sıkılığın nedeni nedir? Ayrıntılı ve geniş geniş açıklar mısınız? CEVAP: Onlar Şii de değildir. Zaten, 'Yetmiş üç yoldan ehli sünnet dışındakiler yanacaktır..' diyen peygamberimiz durumu aydınlatmıştır."
Haydari tacı
Safevilerin, birliği sağlamak ve 12 İmamları, ama özellikle de Hüseyin'in Kerbela'daki akan kanını simgelemek için kırmızı renkte ve 12 dilimli olan bir başlık takmaya başlaması "Kızılbaş" (Farsçası: Sürh-ser) kavramını da öne çıkardı. Bu taca Şah Haydari döneminde takıldığı için aynı zamanda "Haydari tacı" da denir...
Yüzyıllarca dışındaydı, şimdi içinde:
Bugünlerde "ehlileştirmek, kendilerine benzetmek için" sıkça Aleviliğin ne kadar İslam içinde olduğunu anlatan zihniyet o dönem de "Aleviliğin ne kadar İslam dışı sapkın bir mezhep olduğunu" anlatmak için ellerinden gelen her çabayı göstermişler.
Sayfa 123Kitabı okudu

Updates

See All
Henüz kayıt yok
Reklam

Comments and Reviews

See All
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Kitap iki cilt olarak planlanmış. Bu ciltte Aleviliğin Osmanlı'nın kuruluşundan(1300) 1971'e kadar olan siyasi, dini ve toplumsal durumu, önemli dönüm noktaları anlatılmış. Yani yüzyıllardır 1. Sınıf vatandaş olamamış bir etnisitenin tarihidir anlatılan. Ancak yazarın uzak ve yakın tarihe yönelik yaptığı doğru tespitler kitabı büyük bir zevkle okuttu. Her ne kadar Alevi kültürünü anlatmayı amaçlayan bir kitap olmasa da alevi kültürüne dair de kısmen bilgiler barındırıyor diyebilirim. Olaylar ve olgular ile ilgili yazarın yorumlarına, değerlendirmelerine baktığım zaman Aleviliği kayırmaya ya da yüceltmeye çalıştığına dair bir his uyanmadı. Bilakis yazarın Alevi kültür derneklerinde yöneticilik yapmış, Alevi kökenli biri olduğunu düşünecek olursak yaklaşımını ben çok beğendim. Çünkü yazar kitapta salt resmi tarihin tezlerini irdeleyip eleştirmekle kalmıyor; Cemal Şener ve Baki Öz gibi Alevi kökenli yazarların kimi olaylara ilişkin duygusal yorumlarına da eleştiri getirmekten çekinmiyor. Kitaba dair en sevdiğim nokta da bu oldu. Muhtemelen bu kitaba ilişkin paylaştığım alıntıların birçoğu ne yazık ki okunmayacaktır. Ancak içerdiği birçok siyasi ve tarihi olaya ilişkin bilgiler kitabı çok değerli bir çalışma yapıyor. Okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim...
Alevilerin Siyasal Tarihi
Alevilerin Siyasal TarihiNecdet Saraç · Cem Yayınevi · 201111 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kitap her ne kadar İdris-i Bitlisi'nin hayatını anlatsa da kaçınılmaz olarak Osmanlı-Safevi güç mücadelesini ve izledikleri politikayı da anlatıyor. Dönemin siyasal tablosu gayet başarılı bir şekilde işlenmiş. İdris-i Bitlisi'nin hayatının yanı sıra Osmanlı Devleti'nin Kürt ve Türkmen/Alevi politikasını da öğrenme şansımız oluyor. Ayrıca Alevilere yönelik Anadolu'da gerçekleştirilen katliamlarda İdris-i Bitlisi'nin, Yavuz Sultan Selim'in rolü detaylı bir şekilde anlatılmış. Bu kitabın bana kattığı en önemli şey Alevilere yönelik iftiraların, aşağılayıcı ve dışlayıcı nefret söylemlerinin tarihsel arka planını öğrenmek oldu: Bu söylemler cahil insanların söylemi olmayıp devlet aklı tarafından Çaldıran savaşı öncesinde ve sonrasında sistematik bir şekilde ulema(!) tarafından kaleme alınmıştır. Kitapta bu söylemlerin nedenini ve kimler tarafından dile getirildiğini de öğrenme şansımız oluyor. Son olarak kitabın sordurduğu çok güzel bir soru var: Alim kişi insanların katlini isteyebilir mi? Muhtemelen bu soruya vereceğiniz cevap siyasal görüşünüz ile paralel olacaktır ancak ben vicdani duyarlılığı olan bir insanın bu soruya vereceği cevabın sadece ve sadece "hayır" olabileceğini düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim...
Yavuz'un Aklı
Yavuz'un AklıNecdet Saraç · Asi Kitap · 20156 okunma