Deruhte Dergi

Deruhte Dergi
@deruhte
• Biz işin bir ucundan tutarak vicdanını rahatlatmayı başaramayanlarız!
e- dergi
46 reader point
Joined on October 2018
250 syf.
·
Not rated
·
Liked
Ayın Kitabı
"Kitabın ana teması, modernleşme sürecinde özellikle modern siyasi yapıların toplumsal hafızaya müdahale biçimleri. Kitap, modernizme bağımlı olarak hatırlama ve unutma biçimlerinin nasıl şekillendiğine odaklanıyor. Yani kitapta hafıza ve unutuş kavramlarıyla birlikte modernleşme de önemli bir yer tutuyor. Nitekim Karaarslan’a göre modern dünyada ulus devletler meşruiyetini inşa etmek için belirli hatırlama ve unutma pratiklerine ihtiyaç duyar. Bu müdahale bir başka deyişle iktidar seçkinlerinin, yönetmeyi arzuladığı toplumsal yapıyı inşa etme gayesidir." İncelemenin tamamını okumak için; deruhtedergi.com/ayin-kitabi
Toplumsal Hafıza
Toplumsal HafızaFaruk Karaarslan · Ketebe · 201929 okunma
Reklam
208 syf.
·
Not rated
·
Liked
Ayın Kitabı
"Uluslararası Man Booker Ödülü’nün finalistleri arasında yer alan Robert Seethaler’ın yazmış olduğu Toprak kitabı Regaip Minareci tarafından çevrilmiştir. Arka kapağında yazılandan da anlaşılacağı üzere ölümün insan hayatındaki yerini konu alan Toprak, ölüm üzerine deneyim kazanmış, onun ne olduğunu tam anlamıyla çözmüş biri tarafından yazılmadı elbette. Hatta yazara bir röportajında ölümü sorduklarında şöyle demiş: 'Bu konuda fikrim yok. Ölümü tanımıyorum. Kimse tanımıyor. Sadece ölmenin nasıl bir şey olduğunu biliyor ve bundan korkuyoruz. Ölüm, ancak yaşarken düşünebileceğimiz bir kavram. Ölümle uğraşmanın sadece bir amacı vardır, o da bizi daima yaşama geri göndermesidir. Ya korkudan donup kalırız ya da yaşamımıza anlam ve değer katarız. Seçim bize kalmış.' (TKitap, Zeynep Kılıç)" Tam metni okumak için; deruhtedergi.com/ayin-kitabi-2
Toprak
ToprakRobert Seethaler · Timaş Yayınları · 2020331 okunma
304 syf.
·
Not rated
·
Liked
Ayın Kitabı
"Kitaptaki metinler, yazıldıkları dönemde İslamcılık düşüncesinin geliştirilmesinde çok büyük katkılar yapmış ve İslamcı kesimin fikriyatında önemli etkiler bırakmıştır. Bu nedenle bu kitap bugün yapılan İslamcılık araştırmalarında dönemin fikri atmosferini bu denli etkileyen Said Halim Paşa’nın düşünce dünyasını aktarması bakımından araştırmacılar ve döneme ilgi duyan herkes için büyük bir öneme haiz başvuru kaynağıdır." Kitaba dair tam metni okumak için; deruhtedergi.com/ayin-kitabi-3
Buhranlarımız ve Son Eserleri
Buhranlarımız ve Son EserleriSaid Halim Paşa · İz Yayıncılık · 2020440 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
104 syf.
·
Not rated
·
Liked
Ayın Kitabı
"Kitaptaki öyküler olay öyküsü olarak adlandırabileceğimiz gibi kısmen durum öyküsü niteliği de taşıyor. Bu durum da kitaba daha samimi ve rahat bir üslup kazandırıyor. Bir çok kitap için “kitabı okurken bir anda kitaptan biriymiş gibi hissedersiniz kendinizi” denir. Ancak bu klişe cümle bu kitap için bu sıradan anlamın çok ötesinde tutularak kullanılmalı, zira tam anlamıyla bizlerin hikayelerinden oluşan bir eser. Huzur veren ve huzur kaçıran öyküler bir kitapta böyle bir araya getirilebilirdi ancak." Kitaba dair değerlendirmenin tamamını okumak için; deruhtedergi.com/ayin-kitabi-4
Kapkaraydınlık
KapkaraydınlıkAhmet Yetik · İz Yayıncılık · 202142 okunma
·
Not rated
Yakmak üzerine kurulu bir dünyaydı bu. Beatty’nin dediği gibi: “Ateşin asıl güzel yanı sorumluluğu ve davranışların sonuçlarını yok etmesidir.” Yok et, bildiğin ne varsa… İnsanın nisyan tarafının boca edildiği bir hayat manzumesidir bu dünya. Her şeyi yak, Semender bunun için biçilmiş bir kaftan. Artık evlerimizin yanmaya dayanıklı olması sayesinde itfaiyenin söndürmek gibi bir işlevinden bahsedemeyiz ya. Teknolojinin nimetlerinden faydalanalım ve yararı olmayan o saçma her şeyi yakalım, değil mi? Yazarlarımızdan
Yakuphan Güleç
Yakuphan Güleç
'in yazı serisi "Distopyalardan Bir Dünya Kurulabilir Mi?"nin dördüncü yazısının tamamını okumak için: deruhtedergi.com/distopyalardan-...
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.7k okunma
Reklam
92 syf.
·
Not rated
Kambur
"Bir Şule Gürbüz kitabına başlamanız ile bitirmeniz arasındaki mesafe o kadar kısadır ki siz kitabın etkisinden kurtulamamışken yeniden kitaba başlayıp bir kez daha okuma isteğine katılmanız muhtemeldir. Kambur oldukça kısa bir kitap olmasının yanı sıra neredeyse her satırın altı çizilidir. Şule Gürbüz ilk eseri olan Kambur’u on sekiz yaşında kaleme almıştır. Genç bir yazarın ilk eseri olmak için fazlaca başarılı kitap olay örgüsünden ziyade derin ruh tasvirlerine yer verir. Kitap hakkında konuşmadan önce biraz yazar hakkında bilgi versek yerinde olacaktır. Şule Gürbüz Cambridge Üniversitesi’nde Felsefe eğitimi almış, sonrasında Türkiye’ye dönerek antika saatlerin tamirine merak salmış, hatta bunu kendine meslek edinmiş bir yazar." Devamı için: deruhtedergi.com/sule-gurbuz-kambur
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196.1k okunma
266 syf.
10/10 puan verdi
DİSTOPYALARDAN BİR DÜNYA KURULABİLİR Mİ?
"Cesur Yeni Dünya… Vahşilik ile Modernliğin ortasında duran bir söz. Ne vahşi olabilmiştir ne de modern. O, hislerinden vazgeçemediği gibi hissiz dünyanın insanlarını da merak etmektedir. Kimden mi bahsediyorum? Ayrı Bölge’den uzak diyarlardan ve Yeni Dünya’nın da vahşi noktasından gelen John’dan bahsediyorum. Araya sıkışmış bir insan tipidir John." Deruhte Dergi yazarlarından
Yakuphan Güleç
Yakuphan Güleç
,
Aldous Huxley
Aldous Huxley
'in
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya
kitabını sizler için yazdı. Okumak için deruhtedergi.com/distopyalardan-...
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160.5k okunma
168 syf.
·
Not rated
·
Liked
DİSTOPYALARDAN BİR DÜNYA KURULABİLİR Mİ?
"Otomatik Portakal kitabının yazarı Anthony Burgess’in yazarlık serüveni çok ilginçtir. Tümöre yakalanan ve bir yıl ömrü kaldığını öğrenen Burgess, bir yıl sonra karısını beş parasız ortada bırakacağı telaşı ve hüznüne de tümörle birlikte yakalanmıştır. Bu düşünce Burgess’i çılgına çevirir. Hemen bir çözüm bulması gerekmektedir. Burgess çözümü kitap yazmakta bulur. Yazar, yazar ve yazar. Aradan bir yıl geçmiştir. Fakat Anthony Burgess ölmemiştir. Çünkü doktorlar yanlış teşhis koymuşlardır. Bu trajikomik anı Anthony Burgess’in yazarlık hikâyesinin başlangıcıdır. Burgess’in yazarlık hikâyesinden bile bir roman çıkar. Trajikomik bir şekilde yazmaya başlayan Anthony Burgess’in Otomatik Portakal kitabı distopya türünün hacim bakımından en kısa olanlarındandır. Kitabı sıkılmadan bir günde bitirebilirsiniz. Yolculuk sırasında distopyalardan bir dünya kurabilirsiniz. Otomatik Portakal her türlü kuralı çiğneyen Alex ve arkadaşlarının hikâyesidir. Kitabın yazımı ve dili ‘nadsat’ adı verilen yakın geleceğin argosu olarak işlenmiştir. Bu bakımdan kötülüğün ve argonun uyumuyla kurgulanan bir distopya karşımıza çıkmaktadır." Yakuphan Güleç, "Distopyalardan bir dünya kurulabilir mi?" diye soruyor ve bu sefer Antony Burgess'in Otomatik Portakal kitabını inceliyor bu sefer. Bakalım
Yakuphan Güleç
Yakuphan Güleç
sorusuna yanıt bulabilmiş mi? deruhtedergi.com/distopyalardan-...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992.4k okunma
104 syf.
·
Not rated
·
Liked
BİR KALBİMİZ VAR!
"Bir prens daha doğdu, bir prenses annesinin kucağında. Bir prens sokakta top koşturuyor, bir prens saklambaçta aradığı prensese kavuşuyor, bir prenses tüm güzelliğiyle kaldırımlara mührünü basıyor. Bir prenses rüyasında huzurlu, bir prenses gözlerinde yıldızları misafir ediyor. Bir prens gezegenleri gezip dünyada sabit kalıyor, bir prenses
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Nilüfer Yayınları · 2017235.9k okunma
128 syf.
·
Not rated
·
Liked
Prens
"Ahlaki hayalcilik ile hakikatin acı fakat bariz durumuna yönelik bir pusula olma görevi üstlenen Prens, müellifi Niccolò Machiavelli’nin Lorenzo de Medici’ye sunduğu hacimli eseridir. On beşinci yüzyıl sonları ile on altıncı yüzyıl başlarında Floransa kent devletinin ikinci dereceden diplomatı olan fakat Papalık ile Fransa arasındaki rekabette Floransa’nın kaybeden tarafa oynaması sonucunda bakanlık konumunu kaybeden Machiavelli’nin bu eseri, açıktan iktidara oynama hevesi olarak algılanır. Machiavelli, 1512 tarihli Prens’te aynı anda hem ahlaki kaygıları bir tarafa bırakıp hedefe odaklanmayı vazeden duruşuyla siyasi mecrada kirli ellerin meşruluğuna cevaz veriyor hem de Lorenzo de Medici’nin şahsında tüm iktidar mekanizmalarına nihilist prens karakterini idealize ediyordu. Onun bu girişimi kendisini bir yandan ilkesiz, entrikacı, düzenbaz gibi sıfatlarla yaftalıyor, diğer yandan da ona olması gereken ile olan arasındaki ince çizgiyi berraklaştırmayı başaran realist kimlik atfediyordu. İktidarı ele geçirmenin değil, daha çok onu elde tutma marifetinin tavsiyelerini içeren Prens, yirmi altı bölümden oluşur. Her bir bölümün toplamda hale etkisi yarattığı eserin 1-11. bölümleri farklı prenslik türlerine yönelik incelemeleri içerir ve bu esnada incelenen prensliklerin başarılarının, talihten ziyade fırsatları avantaja çevirmelerine dayandığı anlatılır." Hüseyin Hakan, Niccolò Machiavelli’nin "Prens" kitabı hakkında yazdı. Yazarımız @huseyinhakann'a teşekkür ediyoruz. İncelemenin tamamını okumak isterseniz, linke tıklamanız yeterli olacaktır. deruhtedergi.com/prens
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Say Yayınları · 201814.8k okunma
Reklam
107 syf.
·
Not rated
·
Liked
Ah Mercimeğim
" '…O renk renk yorganlar, padişah yastığı döşek, insanın içinde bir yer varmış öğrendim, hardal renkli pantolon, karanlık yerde babaya sarılmak kolaydı, minderi güzel oğlan, nasırlı ellerin hışırtısı, bozkır ortasında akşam, bir yağmur yağacak ve düzelecek her şey..' Altı farklı kısa hikâyeden oluşan bu kitaba başlığını aldığı hikâyeden başlıyoruz; Ah Mercimeğim. Mustafa Çiftçi’nin hikâyelerinin şiarı olan sevda ve yoksulluk etrafında, zaman zaman kasabaya gelen bir öğretmene ulaşan gönül işi bu defa ablasının arkadaşına tutulan Anadolu çocuğunun tevekkül eden, bekleyen, 'Bilirim ki benim suyuma Aslı diye bir mürekkep damlamıştır.' diyerek halisane niyetle seven bir kalbin hâllerini, mahcubiyetini, bir Anadolu ocağında 'onmaz' denilenin oluşunu, Anadolu’nun getirdiği beklentileri kalbimizi yormadan, kendi ifadesiyle; 'sevdaya tamam, sevda acısına da eyvallah, ama hani neredeyse marazi bir sevda sınırında dolaşmak çok tehlikeli' anlayışıyla hikâyeyi modern dünyanın alengirli 'aşk' hikâyelerinin ikilemlerine, safiyet barındırmamasının getirdiği ruh bunalımlarının çıkmazına sokmadan, bizi bize anlatan, yahu sahiden olur mu böyle bir şey, dedirten tertemiz bir 'sevda' hikâyesi." Şeyda Özdem, Mustafa Çiftçi'nin, Anadolu kokulu "Ah Mercimeğim" adlı öykü kitabını inceledi. Yazının devamı linkte; deruhtedergi.com/ah-mercimegim
Ah Mercimeğim
Ah MercimeğimMustafa Çiftci · İletişim Yayıncılık · 20171,300 okunma
192 syf.
·
Not rated
·
Liked
KISA BİR YÜRÜYÜŞ DENEMESİ
“ 'Hakiki yaşam büyük bir yolculuktur.' -Henry David Throeau- Sizlere yürüme’yi nefis terbiyesi adına bir yaşam biçimi haline getiren erenlerden, derslerini yürürken anlatmayı adet edinen filozoflardan, eserlerini dayanılmaz baş ağrılarından kurtulmak için çıktığı uzun yürüyüşlerinde yazan Nietzsche’den pek bahsetmeyeceğim. Modern zamanların en
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206.9k okunma
182 syf.
·
Not rated
·
Liked
Kağıt Medeniyeti
"Kadim medeniyetimiz, kitaplara emanet edilmiştir. Medeniyetimizi oluşturan ve medeniyetimizin günümüze yansımasını, evvela kağıt kültüründen, yani kitaplardan öğrenegelmişizdir. M. Orhan Okay 'Kâğıt Medeniyeti' deneme kitabında neden ısrarla kâğıt medeniyeti demesinin nedenini şöyle açıklıyor; “Denemeler kitabımın adını 'kâğıt medeniyeti' koyarken belki birçokları için çaqğımızın bilgisayar çağı olduğunu düşünmedim değil. Bilgisayar, 'genel ağ' teriminde kullanıldığı gibi gerçekten bir ağ gibi dünyamızı, belki kainatımızı sarmış. Örümcek ağı gibi dersem ona biraz da olumsuz bakışımı galiba daha iyi ifade etmiş olacağım. Medeniyetimize hâlâ ve ısrarla kâğıt medeniyeti demeye devam etmek istiyorum. İnsanlığın geçmiş bütün  bilgi ve kültür birikimleri bir yandan kağıtlardan ekranlara depo edilip durmasına rağmen gönlüm bu birikimi hala kağıt üzerinde görme arzusunda…”(s.5) Görüldüğü üzere bilgisayarın, toplumu bir -genel ağ- gibi sarması Okay Hoca’yı da derinden etkilemiş ve haklı bir tedirginlik duymasına neden olmuştur. Günümüzde ne yazık ki bilgisayar ile beslenen bir toplum haline döndük. Yaşantımızın neredeyse yarısı bilgisayar ortamlarında, sosyal medya ve bilgisayar oyunları ile harcanmaktadır. Bu durumun gün geçtikçe de artarak devam ediyor oluşu toplumumuza vahim bir netice ile geri döneceği malumunuzdur." Semih Uzun, Orhan Okay hocanın "Kâğıt Medeniyeti" adlı kitabını inceledi. İncelemenin tamamını okumak için linke tıklamanız yeterli olacaktır :) deruhtedergi.com/kagit-medeniyeti
Kağıt Medeniyeti
Kağıt MedeniyetiM. Orhan Okay · Dergah Yayınları · 2014107 okunma
256 syf.
·
Not rated
·
Liked
İçimizdeki şeytana dair
"Kitapla ilgili değinmek istediğim diğer bir konu ise karakterler. Kişiler zihnimde gayriihtiyari şöyle bir ayrıma maruz kalıyor: 1. İçindeki şeytanın emrinde yaşayanlar, 2. İçindeki şeytanın buyruklarına direnmeye çalışanlar, 3. İçindeki şeytanı muhatap almayanlar.  İlk grubun üyeleri (Nihat vb.) hakkında bir şeyler söylememin gerekli olduğunu sanmıyorum, dünya böyle insanların yükünü geçmişte olduğu gibi bugün de taşıyor. Aslında bugünün insanını en çok içindeki şeytana direnmeye çalışanlar grubuna aitlermiş gibi algılıyorum. Hepimiz Ömer’e bir yönümüzle benziyoruz; zayıflığımızla, tembelliğimizle, güçsüz irademizle hepimiz ondan bir parça taşıyoruz sanki içimizde. Ahmet Murat’ın dizeleri geçiyor zihnimden bunu düşünürken; 'Sesimiz ulaşmaz şükür koca Tanrı’dan gayrıya   Zırnık biziz, halt biziz, biziz hiç.' Zihnimin en çok üzerinde durduğu üçüncü grup oldu. İçindeki şeytanı muhatap almayanlar; Macide ve Bedri." Feyzanur Erdoğmuş, Sabahattin Ali'nin ölümsüz eserini inceledi. Yazının tamamını okumak için; deruhtedergi.com/%ef%bb%bficimiz... linkine tıklamanız yeterli olacaktır :)
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.4k okunma
352 syf.
·
Not rated
·
Liked
DİSTOPYALARDAN BİR DÜNYA KURULABİLİR Mİ?
"Distopya, ütopyaların “yani gerçekleşmesi olanaksız, çarpıcı, ilginç tasarı ya da düşüncelerin” olumsuzlanmasıdır. Distopya bir anlamda dünyanın fiziksel, ruhsal, biyolojik, tarihsel; sosyal, kültürel, bilimsel, yönetimsel anlamda ütopyanın anti-tezidir. Distopik fikirlerin menşeinde baskı ve zorbalık vardır. Distopyalar kahrolası bir yaşamın izdüşümleridir. Adeta her gün baldıran zehri içsen ölmezsin. Her defasında yeniden güne uyanırsın. Uyanmak mı dedim, kahrolası bir zamanın içerisinde kaybolursun. Onda yaşamayı, nefes almayı, özgürlüğü, sıra dışı olmayı, akıl ile hareket etmeyi unutursun, eğer hatırlamaya çalışırsan telescreen seni bulur ve unutmak zorunda kalırsın. Ne yapalım? Yaşamlar baskı ve zorbalıkların üzerine kurulmuştur. Büyük Birader’i sev diyorlarsa seveceksin."
Yakuphan Güleç
Yakuphan Güleç
Yakuphan Güleç, George Orwell'in ölümsüz eserini inceledi. İncelemenin tamamına ulaşmak için; deruhtedergi.com/distopyalardan-...
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166.6k okunma