Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.38
Derya
Derya
@derya_de
Karadeniz Teknik Üniversitesi
İstanbul
29 Temmuz
53 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Kişisel gelişim kitapları okuyabilen biri değilimdir. Bana çok zor gelir. 'Zaten ben bunları biliyorum ki, uygulamak sıkıntı diye düşünürüm ' genelde. Bu kitaba başladığım da da aynı şeyler olacak galiba ama yine de bir deneyelim diye başladım. Okumaya devam ettiğim de ise gerçekten erkekler ve kadınların farklı gördükleri şeyleri onların penceresinden nasıl bakmam gerektiğini anladım. Bir kadın bir şeyi dolaylı yoldan ifade ederken erkekler de çok farklı düşüncelere yol açabileceğini de anladım diyebilirim. İkili ilişkilerde zorlanan karşı tarafı anlamakla ilgili sıkıntı çeken biriyseniz kitaba şans verip, farklı bir bakış açısı edinebilirsiniz. Okuması yavaş giden bir kitap, bazı alanlarda kopuk gibi veya eksik gibi gelebilen alanlar mevcut ancak bu da çeviri kaynaklı diye düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Kitabı okurken Lennie gözümde hep Yeşil Yol daki John Coffey olarak canlandı. Belki de bu yüzden bu kadar çok sevdim. Kitabın dili çok sade ve akıcı bir şekilde ilerliyor. Anlatım da Lennie nin saflığı insani etkiliyor. Bu nedenle hem seviyor hem de üzülüyor insan. Kitap bitince yüzünüzde buruk bir gülümsemeye sebep olan kitaplardan. Keyifli okumalar dilerim.
Bazı zamanlarda insan (yada en azından ben) kitap okuyamaz. Ne kadar isteyen de o kitapta bir sayfa bile ilerleyemem. Farklı bir kitaba geçer ama yine olmaz. Benim böyle zamanlarda kurtarıcım Debbie'nin kitaplarıdır. Debbie'nin kitapları okuması rahat hani derler ya su gibi gitti aynen öyledir. Sadece o da değil aynı zamanda gerçekte olabilecek şeyleri anlatması da okumayı kolaylaştırmıştır her zaman.Bu kitabında öncesi annesini kaybeden ve ardından kardeşi kanser olan bir kadının hikayesi anlatılmaktadır. Ben çok zevk aldım okurken aynı zamanda boğazımda düğümlendi bazı yerlerde. Umarım aynı zevki sizlerde alırsınız. Keyifli okumalar.
Okur Takip Önerileri
Hayatta hepimizin büyük, küçük, bazen gereksiz pişmanlıkları vardır. Bazılarımız bunları arkasında bırakıp hayatını yaşamaya devam ederken, bazılarımız ise bu pişmanlıkların hayatının önüne geçmesine izin verir. Nora ikinci grubun içerisine girenlerden. Hersey icin kendini suçlayan, yaptığı yanlış seçimler yüzünden hayatının kötüye gitmesine izin veren ve hayatını yoluna koymak için çaba sarf etmeyenlerden. Kitapta Nora'nın seçimlerini ve yanlış seçim yaparak insanlarin hayatlarını kötü etkilediği için kendini suçlamasının ne kadar doğru veya yanlış olduğunu akıcı ve sade bir dille anlatmış yazar. Her zaman herseyin kendi suçu olduğunu düşünmeyi bırakıp hayatı yaşamalı insan. Nora kadar şanslı olup kütüphanede yeni hayatlar deneyimleyemeyebiliriz.
Spoiler içerir benden söylemesi
J.K. Rowling her çocuk kitabı yazdığında yeni bir Harry Potter serisi gelecek mi diye bekleyenlerdenim bende. Bu kitaba da ilk başladığımda öyle bir heyecan ile başladım ama okudukça olmadığını anladığımda ilk başta üzüldüm. Ama kitabın sayfalarında ilerledikçe yüzümde hep bir gülümseme ile okudum. ŞEY’ler canlandığında ise acaba oyuncak hikayesi gibi mi olacak merakıyla okumaya devam ettim. Kitap bizlere yeni yıl ruhunun mucizelerini,hisleriminiz ve davranışlarımızın nelere yol açabileceğini çok güzel bir dille anlatmaktadır. Yetişkinlerin dünyasında kısa bir süre de olsa kaçmak isteyen büyüklere tavsiye edilir.Ayrıca kitabın içeriğinde yer alan her illüstürasyonda birbirinden güzel.
Noel Domuçu ile Jack'in Müthiş MaceralarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 2023567 okunma
Bazı kitaplar vardır su içer gibi okursunuz, akar gider. Selçuk Aydemir' in bu kitabı da aynen o şekilde.Akıcı ve günlük yaşam dilinde olduğu için rahat okunabilen, okurken kendini orada hissettiğin, yeri geldiğinde komik bir anına gelip güldüğün, yeri geldiğinde de kavga anında sanki darbeyi sen almışsın gibi aciyi hissettiğin bir ana yol açabilmekte. Okurken herkesin aklından mutlaka kendi lise yılları gelir ve vay be bizde neler yapmıştık veya kendi herhangi bir vukuata katılmayanlar için de bizim dönemde de kimler neler neler yapmıştı dedirtebilmektedir. Bugünlerden kaçıp geçmiş çocukluk, ergenlik günlerine dönmek isteyenlere tavsiye edilir.
Genelde üniversitenin son senelerine doğru ben ne oldum şimdi ile başlar telaşımız. Sonra iş hayatında ki kavramları öğreniriz. Mavi yakalı, beyaz yakalı gibi. Bunlar kimdir, nedir ? Ben beyaz yakalı miyim yoksa mavi yakalı mı? Yakam ne renk ise bende ona göre davranmalıyım, insanlardan geri kalmamalı, ortamlarda eğreti durmamalıyım diye düşünür ve o plazalarda çalışacak isem oradakiler gibi olmalıyımla da devam eder. Zaten orada işe başladıktan sonra da birkaç aya kalmadan evrimini tamamlar ve tam bir plaza insanı, beyaz yakalı olur. Kitapda beyaz yakalıları basitçe anlatmış Erdem Aksakal. Ayrı ayrı kategorize etmiş ve beyaz yakalı olunca karşımızda kimleri muhatap almak durumunda kalacağımızı, ne gibi davranışlarla karşılaşacağımızı anlatmış. Bir beyaz yakalı olarak hepsinin altına imzamı atarım. Özetle beyaz yakalı olmadan önce nereye düşeceğini görmek için okunması gereken kitaplardan bence.
Tam bir "Potterhead" olarak J.K. Rowling ' in yazdığı kitaplarda heyecanla bir Harry Potter benzerliği arıyorum. Ancak Ickabog ' un Harry Potter serisi ile benzerliği bulunmayıp, ailelerimizin bizlere anlattığı eski zaman masallarına benzemektedir. Zaten yazar da yola buradan çıkmış ve çocukları için ürettiği masalı bizlerle paylaşmıştır. Anlatımı ve akıcılığıyla çocukların merak ederek okuyacağı veya ailesinden okumalarını isteyeceği güzel bir çocuk kitabıdır. Ayrıca içerisinde bulunan Ickabog resim yarışmasını kazanan çocukların resimleri kitaba ayrı bir güzellik ve görsellik katmaktadır. Keyifli okumalar dilerim.
Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Kitabı anlatan en güzel iki soru aslında. Detaylı olarak baktığımızda ise ; Doğada var olan herhangi bir canlı iken yavaş yavaş nasıl tüm canlılara hakim olduğunu düşünen, herşeye hakkı olduğuna inanan canlılar haline geldiğimizi, dünya içerisinde yer alan diğer canlıları kendi menfaatlerimize göre nasıl şekillendirdiğimizi anlatmanın yanı sıra Homo sapiens olarak göstermiş olduğunuz gelişimi anlatmaktadır.
Küçüklüğümüzden beri bazı huylarımızın bazı aile üyelerine benzediği söylenir bizlere. “Bak bu huyunu şu halasından almış aynı onun gibi yapıyor veya bak bu huyunuda dayısından almış “ gibi. Bizlerde o kişileri tanıdığımız için mantıklı gelmiştir. Peki ya psikolojik sorunlarımızın bazılarınınds yine aileden alınabileceği söylendeydi oda mantıklı gelir miydi acaba ! Bu kitapda kalıtsal aile travmalarının nesillerde nasıl etkili olabildiği örnek hastalarla açıklanmış. Mesela bazen hiç tanımadığımız büyükbabamızın bir hatasını kendimize maal edip nasıl kendimizi suçladığımızı, bazen ailemizin başarısız evliliklerini gördükten sonra bizlerinde evliliklerinde sorun olacağını düşünerek kendi evliliğimizi yıkma yolunda nasıl ilerleyebildiğimizi göstermekte ve bu travmalardan kurtulmanın yollarını bizlere sunmaktadır. Bazı sorunları çözebilmek için nasıl baştan başlamak gerekirse burda da travmalarımızı çözmek için ailedeki yaşanan olaylara baştan bakmamızı akıcı bir dille anlatmaktadır.
