Derya Yaşar
@deryayasar
6 Aralık 1983
52 okur puanı
Ekim 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Her insan birbirine benzer ve birbirinden farklıdır, kadınlarla da öyle
Derya Yaşar
@deryayasar
·04 Haziran 16:04
Gerçekten de bilim karşılaştırmadır; ama kadınlar söz konusu oldu mu, karşılaştırmaya değmez. Bir insan bir kadını, yalnızca bir kadını iyi tanıyorsa hepsini tanıyor, Kadın'ı tanıyor demektir. Üstelik bildiğiniz gibi, genleşerek kazanılan, yoğunluktan yitiriliyor.
Sayfa 152 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
… +82
Türk şiirinin romantik devrimcisi: Nazım Hikmet Ran
Ressam Ayşe Celile Hanım ile Hikmet Bey'in oğlu olarak kimi kaynaklara göre 14 Ocak 1902'de Selanik'te doğan ve asıl adı Mehmet Nazım olan şair, ilkokulu Göztepe Taş Mektep'te okudu, ardından Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı.
Ailesinin yaşadığı ekonomik
… +82
Türk edebiyatının sosyal gerçekçi yazarı: Orhan Kemal
Eserleriyle çağdaş Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi.
Yazı hayatına şiirle başladı
Adana'da tanıştığı İsmail Usta'nın kendisine getirdiği kitaplarla, okumaya merak salan usta edebiyatçı, yazı
Okur Takip Önerileri
Eylembilim kitabındaki anakarakter Profesör Server Gözbudak için de geçerli bu, evlenmeden yaşayamayan, evlenince de evlilikten karısından şikayet eden erkek tiplemeleri
SS
@Serapserpil
·04 Mayıs 19:23
Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" ve "Tehlikeli Oyunlar" romanları ile "Oyunlarla Yaşayanlar" adlı tiyatro oyunundaki evlilikler, yalnızlık ve iletişimsizliğin burgacında sıkışıp kalmış olan, can sıkıntısı ve bezginliğin eşlik ettiği birlikteliklerdir: "Tutunamayanlar"ın Turgut'u iç sesiyle haykırıyordur: "Canım sıkılıyor Nermin. " (T.68) "Tehlikeli Oyunlar"ın Hikmet'i ise soyut oyunlara kaçıyordur, "insan evindeki gibi olmaz orada, evin-deki biçimde canı sıkılmaz, " (T0.266) diyordur.
Sayfa 142 - İletişim 10. Baskı 2023Kitabı okudu
Mahur Beste kitabında karakter analizleri yapılırken en fazla dikkatimi çeken okuduğum kadarıyla kitapta yer alan Behçet Bey karakteri dışında aslında kendi iradesiyle, çalışkanlığıyla, işine ve hobilerine sebat edişiyle, kimseye yaranmadan kendi becerisiyle bir şeyleri elde eden belki de tek karakter olmasına rağmen yazar bile anlatırken sırf yumuşak mizaçlı olduğu için babası, karısı ve çevresinde kim varsa hepsi tarafından küçük görülmüş. Oysa hem kendi babası hem de karısının babası birilerini kıskanan birilerinin ayağını kaydıran hem hovarda hem çetrefilli karakterlerine rağmen üstüninsan muamelesi yapılmış. Çevremizde de dikkat edersek böyleleri kadınlar tarafından saygı gösterilirken Behçet Bey gibi karakterlere sünepe yakıştıraması yapıyor, aslında hayır kadınlar artık yavaş yavaş kimin iyi kimin uzak durulması karakter olduğunu daha iyi çözmeye başladı ve eskisi gibi düşünmüyor, belki eskiden de düşünmüyorlardı böyle ama toplum bunu empoze ettiği için bilinçsizce böyle olduğuna inandırılıyordu, artık öyle değil!
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil, 1866'da İstanbul Eyüpsultan'da dünyaya geldi.
Henüz öğrenciyken ilk yazıları okuyucuyla buluşan edebiyatçı, İzmir çevresinde tanınmaya başladıktan sonra Hazine-i Evrak'ta çıkan "Deniz Danası" ve Tercüman-ı Hakikat'te yayımlanan "Aşkımın Mezarı" yazılarıyla İstanbul'da da tanınmaya
Din iman kisvesi altında... Belki de suç onlarda değil, insanları münafık olmaya zorluyorlar, malum Ramazan ayı bu daha fazla oluyor çünkü insanlara öyle psikolojik baskı yapılıyor ki dıştan oruç tutup belki içten küfürler yağdırıyor dine imana, görüşlere saygı olmadıkça da bu böylece devam eder
Derya Yaşar
@deryayasar
·07 Mart 20:34
Halbuki o esnada İbrahim Efendi Küçükpazar'da, bir çıkmaz sokak içinde, asıl karısının ve çocuklarının haberi olmadan, hatta ayrı isimle evlendiği ikinci karısını düşünüyordu. Fakat yanınızdan geçerken öyle bir Allah!.. deyişi vardır ki...
Sayfa 22 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Ömer Seyfettin
📚
Usta yazar, 11 Mart 1884'te Balıkesir'e bağlı Gönen'de dünyaya geldi.
"Fon Sadriştayn'ın Oğlu" adlı hikayesinde "Ben her şeyi annemden öğrendim." sözleriyle annesine olan minnetini ifade eden Seyfettin, her fırsatta annesinden büyük bir sevecenlikle bahsetti.
Başarılı yazar, rüştiyede eğitim gördüğü
Yaptıkları en iyi şey
Resul Bulama
@TasSektirmeUstasi
·23 Şubat 01:48
Bize küçükken okumayı öğretiyorlar ve bütün bir hayatımız boyunca burnumuza dayadıkları yazılı malzemenin kölesi oluyoruz.
Sayfa 60 - YKY 18. Baskı, Çev: Eren Yücesan CendeyKitabı okudu
Tarık Buğra
📚
Türk edebiyatının milli kalemi: Tarık Buğra
Gazeteci, yazar Süleyman Tarık Buğra, ağır ceza reisi Erzurumlu Mehmet Nazım Bey ile Akşehirli Nazike Hanım'ın çocuğu olarak 2 Eylül 1918'de Akşehir'de dünyaya geldi. Çocuk yaşlarda edebiyata ilgisi başlayan Buğra, ilk ve ortaokulu Akşehir'de tamamladı.
Usta edebiyatçı,
Sabahattin Ali
📚
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907'de Bulgaristan'da, Gümülcine Sancağı'na bağlı Eğridere şimdiki adıyla Ardino ilçesinde dünyaya geldi.
Annesinin psikolojik sıkıntıları, Ali'nin hayatında derin izler oluşturdu. Bu izler, Ali'nin, edebiyat dünyasının önemli yapıtları arasında sayılan eserlerinde etkisini
Saçma sapan ileti paylaşıp bir de bunu reklam yapan okur adı altında yer işgali edenler sayfama düştükçe engelleyeceğim, burasının da kalitesini düşürmeyin artık daha fazla bıktık
Kötülüğü, haksızlığı, eziyeti bile isteye yapan mı daha tehlikeli yoksa hak, adalet, namus, dürüstlük takıntısı ters tepen cahilin iyilik anlayışı mı daha tehlikeli? 🤔 işte Murtaza bize ayarsız bir iyilik anlayışının da bilinçli yapılan kötülük kadar tehlikeli olduğunu düşündüren bir karakter; sırf yetkisi, mevkisi, tahsili var diye zengin olduğu için iyidir civannerttir diye kabul edip haksızla işbirlikçi olabiliyor hakkıyla karşı; bilmeden yapıyor ama yapıyor! Anlamadan dinlemeden yoksulu ezebilen Murtaza; varlıklı ise Allah iyiliğine çalışkanlığına karşı 'yürü ya kulum demiş' yoksulsa demek ki çalışmamış da kazanamamış anlayışı güdüyor. Vazife anlayışı gibi kahramanlık anlayışını da kendince temellendirmiş. Davan önemli değil düşman bellediğine karşı vatan için ölüme gözünü kırpmadan atılacaksın, önemli olan şehitlik mertebesine erişmek en büyük ilkesi bu, peki sen canını kıymetsiz yaparak kimin uğruna öleceksin yine ezen, hak yiyen, saltanat sürenler için mi özgürlük için mi bunu düşünmüyor, 'bu düşman' dendiğinde gözünü budaktan esirgeme yeter ki!🤔 Yaptığı iyilikten çok istemeden daha fazla kötülük yapan bildiğini okuyan Murtaza için zaten kadının da kız evladın da önemi yok, onlar erkeklerine boyun eğip onlara vatan için gözünü kırpmadan şehit olacak kahraman oğlan çocukları doğuracak tarla olarak bakıyor başka da ehemmiyetleri yok. Eh günümüzde de Murtaza'lar var ama onlar dürüstlük uğruna yanlış yapanlardan çok menfaati doğrultusunda el etek öpenler...
Ahmet Hamdi Tanpınar "Huzur"
Yalın Türkçe olmadığı için okumakta bi'hayli zorlandım, vaktinde Payitaht dizisini izleseydim biraz eski Türkçe aşinalığı olurdu belki 🤔 işin şakası, nasıl günümüzde konuşurken bazen İngilizce-Fransızca kelimeleri cümlelere yerleştiriyorsak Latince, Osmanlıca, Arapça kelimeler de kullanabiliz, fazla olduğu zaman anlama güçlüğü çekiliyor bizim