Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ülkemiz fiziki mekânlarda (ev, bahçe, piknik, sokak, okul...) oynanan oyunlar bakımından da hayli zengin. Türkiye genelinde oynanan oyunların sayısı iki bin civarındadır. Oyun zenginliğimiz dijital oyunlarda alternatif kurgular bakımından fırsatlar sunacaktır. Ayrıca hikâyelerimiz, masallarımız, destanlarımız da, dijital oyunlara ilham olabilecek muhtevaya ve aşamalara sahip.
Türklerde Destan
Destansı bir tarih oluşturmak her milletin harcı değildir..
Sayfa 21 - Panama yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anlayamadığım bir inanç gelişimi var bizim toplumumuzda; bir şey Türkiye sınırları dışında yapılıyorsa güvenilir, bizim topraklarımızda yapılıyorsa bir kuşkun olsun. Bu yüzden mi bir şeyler yaratmaya, markalaşmaya karşı korkularımız var. Bizim bu tarz masallarımız olmayabilir çünkü tarihimizde krallar, prensesler, prensler yoktu. Bizim hikâyelerimiz, destanlarımız var. Genelde destanlarımızı, hikâyelerimizi okullarda ders olarak sıkıcı hale getirip veriyoruz. Toprağımızda dünyaya gelen insanların mantığına kendi tarihimizi, duygusuna ise yabancı tarihi sokuyoruz. Unutuyoruz ki insan güzelin peşinde, güzel de duyguda gizli. Bunun farkına varanlar satıp satıp duruyor dışı güzel içi boş projeleri. Sadece çocuklar değil biz yetişkinler de bunların esiri olmuş durumdayız. Dünyadaki en çok izlenen filmler içinde büyücü, krallıklar, mistik güçler barındıran filmler. Acaba destanları-mızdaki kahramanlık öyküleri ilgi çekmiyor mu?
Köroğlu'yum korkum yoktur Dostumdan düşmanım çoktur.
Sayfa 105Kitabı okudu
Bolu beyi
Karardı artık gayrı dünya bana, Ezeli takdir böyleymiş vah bana! İki tay getirdim Bolu beyine Ya rab! İki gözden eyledin beni
Oğuz Kaan
Fakat, Oğuz bir kez karar verdi mi, cihan gelse, fikrini değiştirmezdi.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Başa dönüyoruz Gia. Dönmeliyiz. Yaptığın gibi anonimleşerek. Türümüzün yaratıcılığının ilk ifadesi kırk bin yıl öncelere giden mağara resimleri. Hepsi anonim. Ehramlarda freskler, katedrallerde heykeller, camilerde çiniler…Hangisinde imza var? Tarihimizin bilinen ilk kitabı Gılgamış’ı, İngiliz edebiyatının ilk eseri Beowulf’u kim yazdı? İzlanda’dan destanlarımız. İmzasız. ’Ben, ben, ben’ devrimiz kapanmanın eşiğinde. Birey Don Quijote’yle başladı, totaliter rejimlerde susturuldu, 68 kuşağıyla canlandı, günümüzdeyse kimlik şaşkınlığında uzatmalara oynuyor. Kimsenin adını bile duymak istemiyorum.
Bizim tüm destanlarımız günümüzdeki Türklerin milli kimliğini simgeliyor. Toplumumuz hâlâ destanlarımızdan güç alıyor. Oğuz Destanı da Ergenekon da Türeyiş Destanı da milli birliğin, milli kimliğin oluşumuna katkı sağlıyor. Ancak ben Türklerin tarihin başlangıcından günümüze kadar bir ana destan akımı olduğunu kanaatindeyim.
Şu ölümlü kalımlı dünyada Enternasyonalizme en yetenekli, en birikimli millet kimdir diye soracak olursanız, Türkleri önde sayarım. Herkesle akraba olmak, herkesle harmanlanmış olmak, herkesle karışmış ve kaynaşmış olmak, bizim tarihimizin özetidir. Buradan ırkçılık mırkçılık çıkmaz, tek bir şey çıkar: Kardeşlik, insanlık, insancıllık, Enternasyonalizm! Okyanus kıyılarında bile destanlarımız okunuyor, bizden daha dünyalısı var mı?
Sayfa 42 - Kaynak Yayınları
“Bizim de şiirimiz, hikâyemiz, mimârimiz, musikîmiz, danslarımız, destanlarımız, nakışlarımız, çinimiz, kilimlerimiz, halılarımız ve yazımız coğrafyamızın, vatanımızın renk ve motifleriyle yoğrulmuştur. Bizim san'at eserlerimizde güllerin, lâlelerin, sümbüllerin, çiğdemlerin, karanfillerin bulunuşu, hususî mânâlar içinde ve semboller biçiminde sık sık ele alınması boşuna değildir.”
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Ben de, tıpkı bizim stran* ve destanlarımız gibi, eskiye aidim artık. Düne aidim. Bugüne değil.
İbret olsun istiyorsanız iman fukaralarına Destanlarımız kalsın diyorsanız yarına Ceza gününün doğru şahitleri olmak istiyorsanız Üçten dokuza boşayacaksınız dârü'l-fenâ'yı Ve yükseleceksiniz ebediyete Zorların en kolayı Darağacından seyretmelisiniz dünyayı.
Yaptığımız iyilik dünya var oldukça dilden dile elden ele geçerek dünyanın her tarafına ulaşacak. Destanlarımız söylenecek. Adlarımız doğacak Bozkurt balalarına verilerek sonsuza dek yaşayacak.
Yazılanlar hiç yabancı gelmedi...
Tatar kelimeleri Rus harfleriyle yazılmış... O harflere baktıkça, kendi dilimden; annelerimizin, mini mini yavrularına ninni söylemek için kullandıkları o tatlı dilden nefret ediyorum adeta. O yazılar öyle çirkin öyle kaba ki! Neden bilmem bir çocuğun sınıfta kara tahtaya Rus harfleri ile Tatarca yazan elini görür gibi oluyorum. Küçük bir el; vücut, kafa, göz yok; yalnız zayıf bir el gözlerimin önünden gitmiyor. Ağlamak, hayır gülmek istiyorum. Mektuplarında, babama, bana eski destanlarımız dan birkaç satır gönder diye yazacak olsam, babam bana, "Siyer-i Nebi"yi, "Çora Batır"ı bu harflerle mi gönderecek?
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.