Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Türk tarihinin hamasi ve lirik bir yankısı olan millî destanlarımız, bize Milattan önceki VII. Yüzyılın kırıntılarını bile getirmektedir. Fakat ne yazık ki bu büyük destanın mahiyetini ve onun baş kahramanı olan Alp Er Tunga’yı ancak İran kaynaklarındaki şeklinden öğrenebiliyoruz. Bu destanın Türkçesinden yalnız bir ağıt kalmıştır ki, o da, Milattan sonraki XI. Yüzyılda kağıda geçirilmiş ve orijinalliğini kaybetmemiştir."
Destanlarımız
I- Şamanist Asya Türk Destanları A- Saka (ŞU) destanı. B- Alp Er Tunga destanı. (Afrasiyab destanı) C- Oğuz Kağan destanı. Ç- Bozkurt ve Ergenekon destanı. D- Uygur Destanları E- Dede Korkut Destanları. F- Manas destanı. II- İslam Tesirinde Türk Destanları A- Köroğlu destanı. B- Battal Gazi destanı. C- Danişmend Gazi destanı. Ç- Saltuk Buğra Han destanı. D- Sarı Saltuk Baba destanı III- Bölge-Yerel destanlar A- Genç Osman destanı. B- Sivastopol ve Kırım destanı. C- Plevne destanı. D- Grisgal (başını vermeyen şehit) destanı. E- Zağra göç destanı ve diğer destanlar.
Reklam
Herkes korkar ihtiyar... Sadece aptallar korkusuz olur! Ama yine de korku bir yana bırakılmalı! İnsanın yiğitliğinin ölçüsü budur! Destanlarımız böyle yazılır!...
Anlayamadığım bir inanç gelişimi var bizim toplu­mumuzda; bir şey Türkiye sınırları dışında yapılıyorsa güvenilir, bizim topraklarımızda yapılıyorsa bir kuşkun olsun. Bu yüzden mi bir şeyler yaratmaya, markalaşmaya karşı korkularımız var. Bizim bu tarz masallarımız olma­yabilir çünkü tarihimizde krallar, prensesler, prensler yoktu. Bizim hikâyelerimiz, destanlarımız var. Genelde destanlarımızı, hikâyelerimizi okullarda ders olarak sıkıcı hale getirip veriyoruz. Toprağımızda dünyaya gelen in­sanların mantığına kendi tarihimizi, duygusuna ise ya­bancı tarihi sokuyoruz. Unutuyoruz ki insan güzelin pe­şinde, güzel de duyguda gizli. Bunun farkına varanlar sa­tıp satıp duruyor dışı güzel içi boş projeleri. Sadece çocuk­lar değil biz yetişkinler de bunların esiri olmuş durumda­yız. Dünyadaki en çok izlenen filmler içinde büyücü, kral­lıklar, mistik güçler barındıran filmler. Acaba destanları-mızdaki kahramanlık öyküleri ilgi çekmiyor mu?
İbret olsun diyorsanız iman fukaralarına Destanlarımız kalsın diyorsanız yarına Ceza gününün doğru şahitleri olmak istiyorsanız Üçten dokuza boşayacaksınız darul fenayı Ve yükseleceksiniz ebediyete Zorların en kolayı Darağacından seyretmelisiniz dünyayı. .....................................................
“Elbette güzel, çok güzel Türkçe şiirlerimiz var. Elyazmasıdır, Uygur ağzında basılı olanları da var. Bizim hurmalıktaki evde, kitap odasında göreceksin. Hafızlık sınavımdan sonra seni oraya kapatacağım, bıkıncaya kadar okuyacakın. Destanlarımız da var elbette, orada da haklısın. Türk çocuğu Türk dilinde okumalı, Türk destanlarım öğrenmelidir. Destanlar ruhun temel taşı, gönülün sütüdür ay oğul, bilmez miyim sanırsın? Lâkin bizim destanlarımız şimdiki zamanda kopuzcuların ağzında, destancı gezgin ozanların dilinde söylenir durur; yazılışı yoktur ki sana okutayım. Yoksa Oğuz Kağanımızı bilmen için gece uykularımı veririm. Kültiğin Beğ’i, Bilge Kağan’ı, Satuk Buğra Han’ı.. sen, zâten bunların yaşayan ruhusun; ayrıca adı güzel kendi yüce Muhammed’in ışığından ışımışsın. Tanrı izin verir yardım eder elbette, günü gelir sen yazarsın, senden sonrakiler yokluğunu çekmezler artık.”
Sayfa 57 - İrfan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.